Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/381 E. 2021/693 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/381
KARAR NO: 2021/693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2017/983 Esas – 2018/834 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tarafların ortağı oldukları … Ltd.Şti’deki hisselerini davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığı, aralarındaki protokole göre, şirketin alacaklı olduğu iki icra dosyasındaki tahsilatların ortaklık sona erse dahi taraflarca paylaşılacağının hüküm altına alındığı, bu kapsamda icra dosyalarının birinden 05/05/2017 tarihinde 90.079,33 TL tahsilat yapıldığı, bu bedelin yarısının müvekkiline ödenmesi gerekirken ödenmediği, öncesinde çekilen ihtarname gereğinin yerine getirilmediğini belirterek tahsilatın yarısı olan 45.039,00 TL’nin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine haksız itirazın itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ortak oldukları … Ltd.Şti’deki ortaklıklarının sona erdirilmesi amacıyla tarafların hak ve yükümlüklerinin kararlaştırıldığı 21/03/2017 tarihli protokolle, şirketin, üçüncü kişi olan … Ltd.Şti’den olan alacakları ile ilgili olarak şirket ortaklıkları sona erse dahi karda ve zararda mali menfaat ortaklığının devam edeceğinin hükme bağlandığı, şirket tarafından … Ltd.Şti’ye karşı yapılan icra takibinde 90.071,33 TL tahsilat yapıldığı ancak protokolün taraflarca şirket yetkilisi olarak imzalandığı, bu nedenle husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceği ayrıca mahkemenin görevsiz olup, Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini savunmuş, olmadığı takdirde şirketin karda değil, zararda olmasına göre davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davaya esas protokolün taraflarca şirket yetkilisi sıfatıyla imzalandığı, icra dosyasındaki alacağın şirkete ödendiği, davalıya yapılan bir ödeme olmadığı buna göre, davacının icra takibini ve davasını şirkete yöneltmesi gerekirken davalıya yönelttiği, davalının şirketin tek ortağı ve temsilcisi olmasının sonucu değiştirmeyeceği, ödemenin yapıldığı icra dosyasında davalının taraf olmayıp, şirketin taraf olması nedeniyle davanın pasif husumet/dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında 21/03/2017 tarihli protokolle müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığı ve şirketin alacaklı olduğu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarından yapılan tahsilatların taraflarca paylaşılacağının kararlaştırıldığı, Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından yapılan tahsilatın yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiği, müvekkilinin alacağını davalıdan isteyebileceği ve tahsilat yapıldığında ödeme yükümlülüğünün davalıya ait olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan protokolden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacının dayandığı 21/03/2017 tarihli protokolün taraflar arasında imzalandığı açıkça anlaşılmakta olup, içeriğinde; tarafların ortağı olduğu … Ltd.Şti’nin, … Ltd.Şti’den olan ve iki ayrı icra dosyasına konu edilen alacağına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlüklerinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan protokol, tarafların iddia ve savunmaları ve dava konusuna göre; davaya esas icra takibinin ve takibe itiraz üzerine açılan davanın protokolün tarafı olan davalıya karşı dava yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davanın esasına girilerek yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstinafa konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353(1)a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)-g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2021