Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/371 E. 2021/1114 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/371
KARAR NO: 2021/1114
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2017/183 Esas – 2018/421 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp, düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10 ayrı araç için Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince satın alınan araçlara davalı yararına rehin konulduğu gibi sıralı kambiyo senetleri alındığı, kredi taksitlerinin gecikmesi nedeniyle davalı şirket tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak uygulandığı, rehinle temin edilen alacak için ihtiyati haciz alınıp uygulanmasının yasaya aykırı olduğu, ihtiyati haciz nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının zedelendiği gibi maddi zarara da uğratıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında kredinin zamanında ödenmemesi nedeniyle alacağın muaccel hale geldiği, davacıya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip ile kambiyo senetlerinin tahsili için ayrı ayrı takipler yapıldığı, alacağın rehinle temin edilmiş olmasının İİK 45/2 ve İİK 167. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına engel olmadığı, anılan maddelerde rehnin kambiyo takibine engel olmadığının açıkça yazılı olduğu, davacının iddialarının haksız bulunduğunu belirterek davanı reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme temelinde hazırlanan senetlerin bir kısmının vadesinde ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından İstanbul 3. Asliye Ticaret ve 18. Asliye Ticaret Mahkemelerinden ihtiyati haciz kararı alınarak uygulandığı, uyuşmazlık konusunun, rehinle temin edilen alacak için ihtiyati haciz alınmasının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkin bulunduğu, icra dosyalarının incelemesinden, ihtiyati haczin dayanağının kambiyo senetleri olup, icra takiplerinin de aynı yolla yapıldığı, İİK 45. ve İİK 167. maddelerine göre, alacağın rehinle temin edilmesinin kambiyo takibine engel olmadığı, dolayısıyla ortada haksız ve hukuka aykırı bir ihtiyati haciz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında satın alınan araçların kaydına rehin konulduğu gibi sıralı senetler alındığı, taksit ödemelerinin aksatılması nedeniyle davalı şirketin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapabilecekken, iki ayrı mahkemeden ihtiyati haciz kararı alarak uyguladığı ve müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığı, İİK 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacak için ihtiyati haciz verilebileceği oysa davalı alacağının rehinle temin edildiği dolayısıyla ihtiyati haczin koşullarının bulunmadığı, rehin ve kambiyo takipleri neticesinde müvekkilinin araçlarına yakalama şerhi konulduğu ve bağlanarak yediemin deposuna kaldırıldığı, haksız işlem nedeniyle fazladan icra takip masrafı ve yediemin otopark ücreti ödendiği gibi senetlerin de ayrı ayrı icra takiplerine konu edilmesi nedeniyle ayrı harç, masraf ve vekalet ücreti ödemek zorunda kalındığı ayrıca manevi zararın da doğduğu, haksız ihtiyati hacizde manevi tazminatın kusursuz sorumluluk esaslarına dayandığı, mahkemece hem rehin takibi hem de kambiyo takibi yapılıp yapılmadığı araştırılmadan karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız ihtiyati haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı taraf, borcun araç rehni ile teminat altına alınmasına rağmen rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmeden aynı alacak için verilen senetlere dayalı olarak ihtiyati haciz alınarak uygulanmasının hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini gerektiğini ileri sürmüş, davalı ise, alacağın rehinle temin edildiği ve senet alındığını kabul etmekle birlikte rehnin, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanmasına engel teşkil etmediği gibi kambiyo takibi yapılmasına da engel olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taraflar arasında Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacının satın aldığı araçlar üzerinde rehin tesis edildiği ve kredinin geri ödemesinin vade ve tutarları belirli taksitlere bağlandığı ayrıca taksit tutarları ve vadeleri ile aynı, sıralı senetlerin alındığı, davacının geri ödeme planını ihlal ederek zamanında ödeme yapmadığı, davalı şirket tarafından vadesi geçen senetlere dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alınıp kambiyo takibine ilişkin icra dosyalarında uygulandığı, sonrasında da ihtar gönderilerek rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği ihtilafsızdır. İhtilaf, alacağın rehinle temin edilmesine rağmen senede dayalı olarak ihtiyati haciz alınıp, kambiyo takibine geçilmesinin hukuka aykırı olup olmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması zorunludur. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Davalı şirketin ihtiyati haciz istemi ve kambiyo takibi, vadesi geçmiş bonolara dayalı olup, İİK’nın 167. maddesinde, alacağı emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde bulunabileceği belirtilmiştir. Bu husus, İİK’nın 45/1. maddesinin istisnasını teşkil etmektedir. Esasen İİK 45/2 maddesinde de, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin İİK 45/1. maddesi kapsamında olmadığı açıkça ifade edilmiştir Buna göre, rehinle teminat altına alınmış olsa bile aynı alacak için kambiyo senedi düzenlenmiş olması halinde, rehin paraya çevrilmeden, kambiyo senedine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alınarak kambiyo takibi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve davanın reddine ilişkin kararı isabetli olup, davacı vekilinin yerinde olmayan nedenlere göre istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin karar harcından alınması gereken 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021