Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/353 E. 2021/769 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/353
KARAR NO : 2021/769
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI: 2017/739 Esas – 2018/975 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip çıkışı 40.572,48-TL tutarındaki alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazı ve haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının imzaladığı kredi ve rehin sözleşmesi kapsamında müvekkili şirkete kredi verildiğini, kredi ve rehin sözleşmesinden kaynaklanan borç, sözleşmede ön görülen çerçevede müvekkili şirkete geri ödemediğini, davalıya Beyoğlu …. Noterliğinin 30/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile borcun ödenmesi gerektiği müvekkili şirketçe bildirilmesine rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine icra takibine girişildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacaklı firmaya likit bir borçlarının olmadığını, faize faiz yürütme yasağına da aykırı davranıldığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Davacı ile davalı arasında 31/07/2015 tarihinde 24 ay vadeli kredi ve rehin sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafa 161.278,00-TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, dosyaya sunulan hesap ekstrelerinden davalı tarafın 19 taksiti ödediği geriye kalan 5 taksiti ödemediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 29/06/2017 tarih itibariyle hesap kat edilmiş, 03/07/2017 tarihinde ihtarname davalıya tebliğ edilmiş, davalıya 7 gün verildiği için temerrüt 11/07/2017 tarihinde gerçekleşmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede aylık akdi faiz oranı %1.27, yıllık %15,24 ve %30 fazlası(15.24×1.30=19.81) olarak belirlendiği, davacı ise %19,80 takip talebinde %18,90 talepte bulunduğu anlaşılmış olup, taleple bağlı kalınarak hesaplama yapılmıştır. Buna göre bilirkişi tarafından hesaplamada davacı tarafın 39.380,15-TL asıl alacak , 65,80-TL işlemiş faiz, 13,24-TL BSMV, 159-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 39.618,19-TL alacağı olduğu tespit edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile davanın 39.618,19 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme yapılarak hatalı sonuca ulaşıldığını, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, incelemenin, tek taraflı, matbu nitelikteki sözleşmenin delil sözleşmesi şartını içeren on dördüncü maddesine binaen, davacı yanın delillerine dayandırıldığını, davacı yanın delillerine dayanılmasının, hesap hatası yapıp yapmadıklarının incelenmesine mani olamayacağını, bilirkişinin yaptığı kısmi tespitin tahsilatta hata yaptıklarını ortaya koyduğunu, bu çerçevede, delillerin toplanmadan, bilirkişi incelemesi yapılarak, rapor düzenlenmesinin de mümkün olmadığını, bilirkişi yaptığı hesapta, karz kuruluşu olan davacı yanın, hesaplamasında hatalar olduğunu göstermiş olup, davaya cevapların arzı sırasındaki beyanların dikkate alınarak, buna göre sunulan delillerin toplanması ve buna göre hesap yapılması halinde, çok daha büyük farkların ortaya çıkacağını, bu şekilde, davacı yanın, kısmen de olsa fazla tahsilat yapmak istediğinin ortaya çıktığını, ancak, söz konusu tespitin eksik inceleme ile malul olduğunu, beyanlar ve deliller çerçevesinde, ödemelerin değerlendirilerek, müvekkilince yapılmış fazla tahsilatların tespit edilmesi ve buna göre gerçek durumun ortaya çıkarılması gerekirken, bu fazla ödemelerin ihmal edildiğini, kül olarak hesaplarda inceleme yapılmaması, ödeme miktar ve tutarlarının, ödeme zamanlarının değerlendirilmemesi hususlarının raporda eksikliğe sebep olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, finans kuruluşu tarafından kullandırılan kredinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, eksik inceleme ile hüküm verilip verilmediği noktasındadır.31/07/2015 tarihli ticari kredi sözleşmesine istinaden davacı şirket tarafından davalıya 24 ay vadeli taşıt kredisi kullandırılmıştır. Davalının muaccel hale gelen kredi borcunu ödemediğinden bahisle hesap kat edilerek Beyoğlu … Noterliğinin 30/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile davalıdan borcun 7 gün içinde ödenmesi istenmiştir. İhtara rağmen kredi borcu ödenmeyince davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında kredi ve rehin sözleşmesine dayalı olarak 40.135,35-TL asıl alacak, 264,89-TL faiz, 13,24-TL BSMV ve 159,00-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 40.572,48-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibi durmuştur. Eldeki dava itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Bilirkişi raporuyla davalının kredinin son 5 taksitini ödemediği tespit edilmiş ve kalan taksitlere aylar itibariyle sözleşmede belirlenen yıllık %19,80 temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapılmıştır. Mahkemece de davacının talebiyle bağlı kalınarak bilirkişi tarafından hesaplanan alacak kalemleri üzerinden hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 342/2-e maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin gösterilmesi gerekmektedir. Davalı vekilince istinaf dilekçesinde bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de bunlara ilişkin herhangi bir somut iddia ileri sürülmemiştir. HMK’nın 128. Maddesine göre, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Davalı taraf davaya cevap vermemiş olduğuna göre anılan yasal düzenleme gereğince davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkar ettiğinin kabulü gerekir. Bunun yanı sıra HMK’nın 129/1-e maddesine göre savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği hususunun cevap dilekçesi ile bildirilmesi zorunludur. Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermediğinden cevap süresinden sonra sunulan dilekçe ile delil bildirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki davalının delil olarak dayandığı icra dosyası ve kredi sözleşmesi dosya içerisinde mevcut olup bilirkişi incelemesi de yapılmıştır. Dava konusu krediye ilişkin ödeme miktar ve tutarları ile ödeme zamanlarının değerlendirilmesinin de davanın esasına bir etkisi bulunmamaktadır. Zira bilirkişi tarafından, ödenmeyen kredi taksit tutarları tespit edilerek buna göre hesaplama yapılmış vaziyettedir. Dolayısıyla mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 632,18 TL ve 44,40 TL harcın, alınması gerekli olan 2.706,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2029,79 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Karardan sonra davacı yan gider avansından karşılanan 50,50 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/06/2021