Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/348 E. 2021/535 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/348
KARAR NO : 2021/535
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2018
NUMARASI: 2015/603 Esas – 2018/868 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 01/09/2012 tarihinde, müvekkiline ait tekstil ürünlerinin satışı için bayiilik sözleşmesi imzalandığını, davalı …’in bayiilik sözleşmesi nedeniyle taraflar arasında cari hesap ilişkisinde doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere, taşınmazı üzerinde, müvekkili lehine ipotek tesis ettirdiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi karşılıklı olarak fesh edildikten sonra 30/06/2013 tarihinde davalı şirketin vergi kaydını sonlandırdığını beyan ettiğini, müvekkili tarafından Bakırköy 40. Noterliği’nin 06/08/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile her iki davalı içinde cari hesap kat edilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borcun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalılara 30/10/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların borcu süresinde ödememeleri üzerine, alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın en az % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, müvekkilinin kış sezonunda yapılan indirimlerden doğan fiyat farkından dolayı davacıdan alacaklı olduğunu, bu hususta açılmş ve derdest davanın bulunduğunu, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacı tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasındaki bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkileri sebebiyle ihtar ve takip tarihi itibariyle davacı tarafın, davalı firmadan 21.782,11 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketten icra takip tarihi itibariyle 117.425,90 TL alacaklı olduğunun tespitinin yapılmış olduğu, mahkemece de benimsenen 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda tarafların cari hesap hareketlerine ait dökümlerinin karşılaştırılmasında davalı tarafa ait carih hesap ekstresinde yer alan faturalar ile cari hesaba mahsuben yapılmış ödemelerin genellikle 10 günlük toplu kayıtlar halinde işlenmiş olduğu dolayısıyla davalı taraf kayıtlarında hangi fatura/faturaların veya hangi ödeme/ödemelerin kayıtlarında yer alıp almadığının mevcut dökümler üzerinden tespitinin yapılamayacağı, davalı taraf kayıtları üzerinde alınan bilirkişi raporu ekinde dava dosyasına sunulan davalı tarafa ait cari hesap ekstresinin denetime elverişli olmadığı, davalılar vekilinin cevap dilekçesinde bahsi geçen davacıları …Tic. Ltd. Şti. Ve… Tekstil …. Ltd. Şti. Davalısı…. Mağazıcılık A.Ş. Olan, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1018 E. Sayılı dosyasının celp edilen uyap örneği üzerinde yapılan incelemede anılan mahkeme dosyasına sunulan 21/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda da taraflar arasındaki ihtilafın davacının 2013 yılı kış dönemine ilişkin 218.000,00 TL olduğunu iddia ettiği fiyat farkı alacağını talep etmesinden kaynaklandığı, yapılan defter incelemesinde davacının 218.000,00 TL olduğunu iddia ettiği ve dava konusu yaptığı 2013 yılı kış dönemi fiyat farkı alacağına ilişkin olarak bizzat …Evi tarafından 02/08/2013 tarih 212.824 nolu KDV dahil 203.961,60 TL’lik sezon indirim fiyat farkı açıklamalı faturanın düzenlenmiş oludğu ve bunun davalı tarafından da kabul edilerek kayda alınmış olduğunun anlaşıldığı, ve fakat bu faturanın talimat yoluyla alınan bizzat faturayı düzenleyen davacının defterlerindeki kayıtlarda görülmediği, buna göre davalının kendi defterlerinde iş bu 203.961,60 TL’lik fatura hesaba dahil edildikten sonra dahi davalının ….Tektstilden 16.225,24 TL … Evinden 21.782,31 TL alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği saptanmış olmakla, takip tarihi itibariyle davacının davalılardan bayiilik sözleşmesi, ihtarname, ipotek belgesi, resmi senet ve akit tablosundan kaynakla 21.782,11 TL alacaklı olduğu, davalıların davacı taraftan alacaklı oldukları yönündeki iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde mutabakat sağlanamadığını, aralarında cari hesap ilişkisinin de teamüllere göre işletildiğini, buna göre, markalarda yapılan indirim farkını davacı üstlendiğini, kaldı ki mahkemece alınan her iki raporda da müvekkilinin teminat çeklerin iade edildiği belirtildiğine göre, davacının alacaklı olduğu halde bunu yapmasının iddia ettiği kendi alacağı ile çeliştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, cari hesap bakiye alacağın tahsili için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, davacının marka veya lisans sahibi olduğu tekstil ürünlerinin davalı şirketin mağazasında satışı konusunda taraflar arasında bayiilik sözleşmesi akdedildiği, diğer davalının taşınmazı üzerinde davacı lehine ipotek tesis edildiği, TMK’nun 887. maddesi gereğince, ipotekli taşınmazın maliki olan bu davalının borçtan şahsen sorumlu olmadığı, bu nedenle ödeme isteminin hem borçlu davalı şirkete hem de ipotekli taşınmaz maliki olan diğer davalıya ihtarname ile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takip ve dava şartının sağlandığı, davacının cari hesaptan dolayı takip tutarınca davalı şirketten alacaklı olduğunun, davalının savunmasına dayanak indirime dayalı fiyat farkına ilişkin faturanın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının, ancak bu faturanın davacının ticari defterlerinde kaydedilmiş olduğu halde davacının takip tutarınca davalıdan cari hesap bakiye alacağının bulunduğunun işbu dava dosyasında alınan bilirkişi raporundan ve hem de davalı şirketin bu iddiasına dayalı davalı aleyhinde açmış olduğu İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1018 E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu tüm dosya kapsamından sabit olmakla ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerindedir.
Açıklanan bu nedenlerle, davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 372,00 TL’nin alınması gerekli olan 1.487,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.115,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

.