Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/332 E. 2021/602 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/332
KARAR NO: 2021/602
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2017/907 Esas – 2018/1335 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasında devam eden ticari ilişki nedeniyle alacağını tahsil amacıyla davalıya karşı yapılan icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürütüldüğü ve davacının müvekkiline yapmış olduğu et satışına ilişkin fatura bedellerinin ay sonlarında toplu bir şekilde nakit olarak veya 60 gün sonrasına keşide edilecek çekler ile ödenmesi konusunda sözlü anlaşma bulunmasına rağmen davacının bu anlaşmayı tek taraflı olarak değiştirerek fatura bedellerini fatura tarihi ile aynı gün peşin olarak talep ettiği, davacının takipteki miktar kadar alacaklı olmadığı gibi takipten önce 18/07/2017 tarihinde 6.000,00 TL ve takipten sonra 21/07/2017 tarihinde yasal ödeme süresinde 2.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL’lik ödemenin nazara alınmadığını belirterek davanın reddi ile alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının, davacı şirketten almış olduğu mal alımlarına veya faturalara bir itirazının bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibarıyla davacının 136.900,38 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkemece borcun muaccel olmadığı yönündeki itirazların dikkate alınmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin ay sonunda nakit olarak veya 60 gün vadeli çeklerle yapılacağı konusunda sözlü anlaşmanın davacı tarafından ihlal edilerek ödemelerin fatura tarihleri ile aynı gün olacak şekilde peşin olarak istendiği, çekle ödemelerin kabul edilmediği, ticari defterler üzerinde inceleme yapılırken taraflar arasındaki ödemelerin ne şekilde yapıldığı hususunun araştırılmadığı, bu konuda tanık dinletme talebinin bulunmasına rağmen mahkemece tanıkların dinlenmediği ve tanık dinletme talebi ile ilgili hiç bir karar verilmediği, davacıya verilmek istenen 35.000,00 TL bedelli çekin kabul edilmediği ve teslim alınmadığı, alacaklı olan davacının temerrüde düştüğü, bu konuda bilirkişi raporunda bir tespit bulunmadığı gibi mahkeme tarafından da incelenmediği, vergi dairesinden celbine karar verilen BA/BS formları gelmeden, rapora itirazlar değerlendirilmeden ve tanıklar dinlenmeden karar verildiği, takip tarihinden sonra 21/07/2017 tarihinde yapılan 2.000,00 TL miktarlı ödeme konusunda da bir karar verilmediği bu nedenle davacı yararına hükmedilen icra inkar tazminatı miktarının da hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkide 2015,2016,2017 yıllarında düzenlenen faturalara göre oluşan cari hesaptan bakiye alacağı olduğunu ileri sürmüş, davalı ise davacı tarafından düzenlenen faturaları kabul etmekle birlikte taraflar arasında ödemelerin ay sonunda toplu olarak nakit veya vadeli çeklerle yapılması konusunda anlaşma olmasına rağmen davacı tarafından bu anlaşmanın ihlal edildiği, verilen çeki ödeme olarak kabul etmeyen davacının temerrüde düştüğü, takipten önce ve sonra yapılan ödemenin borçtan tenzil edilmediğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355 maddesi gereğince, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, taraflar arasında et satımına ilişkin ticari ilişkide 2015,2016,2017 yıllarında davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi 18/07/2017 itibarıyla 142.900,38 TL alacağının bulunduğu ancak aynı gün davalı tarafından banka havalesi ile davacı şirket hesabına 6.000,00TL ödemenin yapıldığı ve bu ödemenin tenzili ile davacının136.900,38 TL alacaklı olduğu tespit edildiği gibi esasen taraflar arasında, satım faturaları ve fatura içeriği malların davalıya tesliminin ihtilafsız olduğu, ihtilafın, ödemelerin ay sonunda nakit olarak veya vadeli çekle yapılacağı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunup bulunmadığı ve davacı yönünden alacaklı temerrüdü koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklandığı, davalının bu yöndeki savunmasının HMK 200. ve 201. maddeleri gereğince yazılı belge ile ispat edilmesi gerekmekte olup, tanıkla ispat edilmeyeceği, sunulan deliller kapsamında ödeme konusundaki anlaşmanın varlığı ispat edilemediği gibi ödeme için davacıya 35.000 TL miktarlı çekin verilmesine rağmen davacı tarafından kabul edilmediği böylece davacının alacaklı temerüdüne düştüğü yönünde savunmasının da kanıtlamadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince takip tarihi 18/07/2017 itibarıyla davacının 136.900,30 TL alacaklı olduğuna ilişkin tespit ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, itirazın iptali davalarında takip ile dava tarihi arasında ödeme varsa bu ödemenin TBK 100. maddesi gereğince öncelikle faizden tenzil edilerek alacak miktarının belirlenmesi gerekirken davalının takip ile dava tarihi arasında 21/07/2017 tarihli 2.000,00 TL tutarındaki ödemesinin tenzil edilmemesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından takip tarihi 18/07/2017 itibarıyla belirlenen 136.900,38 TL alacağa takip tarihi ile ödemenin yapıldığı 21/07/2017 tarihleri arasında 3 günlük süre için anılan tarihte TCMB avans faiz oranı olan yıllık % 9,75 oranından hesaplanan (136.900,38x3x9.75:36.000) 111,23 TL işlemiş faizin eklenmesiyle ödeme tarihinde davacı alacağının (136.900,38 TL+111.23 TL) 137.011,61 TL olarak belirlendiği ve davalı tarafından yapılan 2.000,00 TL ödemenin tenzili ile ödeme tarihi olan 21/07/2017 tarihinde davacı alacağının 135.011,61 TL olduğu anlaşılmakla; ,davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ; dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından,kararın kaldırılmasına davanın kısmen kabulü ile 135.011,61 TLasıl alacak yönünden itirazın iptaline , takibin bu miktar üzerinden 21/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına , likit ve belirlenebilir olan alacağın %20 si oranında 27.192,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı yararına hükmedilen icra inkar tazminatı(kötüniyet tazminatı ) istinaf konusu yapılmadığından kesinleşmiş olmakla, hükmün kesinleşen kısımlar aynen tekrar edilerek,karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 2- Davanın kısmen KABULÜNE, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasında 135.011,61 TL asıl alacak yönünden davalı borçlunun İİK 67 Maddesi uyarınca İTİRAZIN İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden son ödeme tarihi olan 21/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, 3- İtirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20′ si olan 27.002,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Fazlaya ilişkin istemin reddine, 5- Davacının haksız dava konusu ettiği 6.000 TL’nin %20’si oranında tazminat ile mahkumiyetine davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 6- Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 9.222,64 TL karar harcından,1.725,89 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 7.496,75‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 7-Davacı tarafından dava açılırken başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.725,89 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8- Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 859,50TL posta ve tebligat gideri, bilirkişi ücreti (ayrıntısı Uyap’ta kayıtlı) olmak üzere toplam 890,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 837,44 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9- Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Davacı yararına kabul edilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 16.776,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 10-Davalı yararına reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde HMK 333 Maddesi uyarınca ilgilisine iadesine, 12-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından yatırılan 2.382,31 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, c-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 59,00 TL olmak üzere toplam 180,3‬0 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2( iki) haftalık süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/05/2021