Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/33 E. 2020/169 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/33
KARAR NO : 2020/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI : 2016/322 Esas – 2018/514 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü..
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya borcuna karşılık 01/02/2014 tanzim ve 15/06/2014 vade tarihli 22.500 TL bedelli bononun düzenlenerek verildiğini, bono borcuna karşılık olarak 350 TL’si elden, 9.000 TL’lik kısmını da davalının banka hesabına yatırıldığını, yine 7.150 TL’ye karşılık gelen ayakkabı tamircisi kollu makinenin verildiğini, dolayısıyla davalıya 6.000 TL borcu bulunmasına rağmen, davalı tarafça müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak 13.119,38 TL üzerinden icra takibine girişildiğini ileri sürerek icra dosyasından 6.000 TL haricinde borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili, davacı tarafından 22.500 TL bedelli bono borcuna karşılık elden ve banka kanalıyla olmak üzere ödemelerde toplam 11.500 TL ödemede bulunduğunu, müvekkiline iade ettiği makinenin de piyasa değeri üzerinde 1.000 TL olarak kabul edilerek borçtan düşüldüğünü, bonodan dolayı bakiye borcunun 11.000 TL olarak kaldığını ve bu tutar üzerinden takibe geçildiğini belirterek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının iddiasını ispat edemediği, davalının davacıdan bonoya dayalı icra takibinden dolayı 13.119,38 TL alacağının olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek davalıya 6.000 TL dışında borcunun olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava İcra takibine konu edilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı, davalının 22.500 TL bedelli bonoya dayalı olarak 11.000 TL asıl alacak ve ferileri toplamı olan 13.119,38 TL üzerinden icra takibine giriştiğini, bono bedeline karşılık olarak elden ve banka kanalıyla olmak üzere davalıya kısmi ödemede bulunulduğunu ve ayrıca bono bedelinden mahsup edilmek üzere makinenin davalıya teslim edildiğini, dolayısıyla davalıya bonodan dolayı 6.000 TL borcun bulunmasına karşın 11.000 TL üzerinden takip başlatıldığını iddia etmiş, davalı ise, davacının yapmış olduğu ödemelerin ve iade edilen makine bedelinin bono bedelinden mahsup edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülün istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır.İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … olduğu, 17/03/2016 tarihli kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde, 11.000 TL asıl alacak, 2.097,38 TL işlemiş faiz ve 22,00 TL komisyon olmak üzere toplam 13.119,38 TL alacağın tahsilinin istendiği, takip dayanağı olarak keşidecisi …, lehtarı … olan 01/02/2014 tanzim ve 15/06/2014 vade tarihli 22.500 TL bedelli bononun gösterildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça, davalıya borcuna karşılık 22.500 TL bedelli bononun düzenlenerek verildiği, bono borcuna karşılık elden ve banka kanalıyla kısmi ödemelerde bulunulduğu, bu ödemelerin tutarları konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının davalıya iade ettiği makinenin piyasa değerinin 7.150 TL’ye karşılık geldiğini iddia etmesine karşın davalının makinenin değerinin 1.000 TL olarak kabul edilerek bono borcundan mahsup ettiğini savunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın davacının davalıya iade ettiği makine bedelinden kaynaklanmaktadır. Dosyaya sunulan ve davacı tarafça itiraz edilmeyen … tarafından düzenlenen “Ekspertiz Raporu’dur” başlıklı belgede, makinenin piyasa değerinin 1.000 TL olarak tespit edilmiş olup, aksi davacı tarafça ispat edilmediğinden davalının davacının iade ettiği makine bedelini 1.000 TL olarak kabul ederek bono bedelinden mahsup etmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden davacının yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca oy birliği ile KESİN olarak karar verildi