Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/322 E. 2021/537 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/322
KARAR NO: 2021/537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI: 2017/251 Esas – 2018/770 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davalıya nakliye– taşımacılık hizmeti verildiğini, karşılığında, 17/10/2016 tarihli 29.219,02 TL faturanın düzenlendiğini, davalının bu faturayı kabul etmeyerek yansıtma faturası düzenlediğini, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazında, deneme amaçlı çalışma yapıldığını ve bu süreçte memnun kalınmadığı için sözleşmenin sonlandırıldığını ve alacaklı tarafça afaki bir fatura düzenlendiğini ve bu sebeple faturanın iade edildiğini belirttiğini, faturanın tamamen verilen hizmete karşılık hazırlandığını, sözleşmenin feshinden önceki dönemdeki hizmetleri kapsadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının verdiğini iddia ettiği hizmetin müvekkili tarafından talep edilmediğini, zira davacının yaptığı çalışmanın deneme çalışması olduğunu, davacının deneme çalışmasının başarılı olmaması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin sonlandırıldığını, taraflar arasında deneme amaçlı ürün sevkiyatı yapılacağı ve deneme ile ilgili olarak ücret talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşme şartlarına uygun olarak sevkiyatı yapmadığını, bu nedenle sözleşmenin sonlandırılmış olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında taşıma – nakliye işlerine ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya nakliye ve taşımacılık hizmeti verildiği, dayanak sözleşme deneme süreci öngörmüş olup, davalının davacının verdiği hizmetten memnun olmaması nedeniyle sözleşmenin sonlandırıldığı, ancak sözleşmede deneme sürecinde yapılan hizmete ilişkin ücret alınmayacağı yönünde herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle davacının bu sözleşmeye dayalı olarak taşıma hizmetinin bedelini talep etmesinin mümkün olduğu, davacının sözleşme kapsamında edimini yerine getirdiği hususunun kanıtlandığı, davalının ise verilen hizmetin ayıplı olduğuna dair herhangi bir ihtarının bulunmadığı, bu nedenle davacının davalıdan taşıma hizmet bedelini talep edebileceği, davacının isteyebileceği işlemiş faiz tutarının 585,38 TL olduğu, alacak likit olup davalının itirazında haksız olduğu hususu dikkate alınarak davacı yararına tazminata hükmedildiği, davanın sadece işlemiş faiz yönünden kısmen reddi nedeniyle koşulları oluşmadığından davalı yararına tazminata hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 29.219,02 TL asıl alacak ve 585,38 TL işlemiş faiz üzerinden iptali ile asıl alacak tutarı olan 29.219,02 TL’ye takip tarihinen itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatına, koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmesinin “deneme süresi”nde davacı şirketin sözleşme’den kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmemesi nedeniyle sona erdirildiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, deneme süresin içerisinde ücret talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının faturasına karşılık iade faturasının düzenlendiğini, bu doğrultuda tarafların cari hesaplarının sıfırlanmış olduğunu, bizzat mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerekirken, bu hususun da bilirkişiler tarafından değerlendirmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, bilakis müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalıya taşıma hizmeti verdiğini, karşılığında düzenlenen faturadan dolayı alacaklı olduğunu iddia ederek alacağın tahsilini istemiş, davalı ise, sözleşmede deneme süresi kararlaştırıldığını, bu deneme süresinde verilen hizmet karşılığı ücret talep edilemeyeceğini, kaldı ki davacının sözleşmedeki edimini gereği gibi ifa etmediğinden sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davacının davalıya taşıma hizmeti verdiği, karşılığında düzenlenen dava konusu faturanın davalının e-ticari defterlerinde kayıtlı olup, karşılığı düzenlediği yansıtma faturasını davacıya gönderdiği, davacının e-ticari defterlerine kaydolan davalının yansıtma faturasının süresi içerisinde davalıya noter ihtarnamesi ile gönderilmiş olduğu, davacının dava konusu fatura içeriği hizmeti davalıya sağladığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık sözleşmede deneme süresinin bulunup bulunmadığı ve bu deneme süresi içerisinde ifa edilen hizmetin karşılığı ücret talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1 maddesinde, “…Aylık performans oranının %98 altında kaldığı aylarda aylık cironun %3 ü kadar ceza tutarı müşteri tarafından Prestije fatura edilecektir.Sözleşme imza tarihinden itibaren ilk 2 aylık deneme süresinde cezaya tabi tutulmayacaktır.Uygulama 1 Temmuz 2015 ten itibaren geçerli olacaktır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, davacının %98 başarı seviyesinde teslimat performansı olmadığı durumda, cironun %3’ü kadar cezai şart tutarının davacıya fatura edileceği, ilk 2 aylık deneme süresinin cezaya tabi tutulmayacağı kararlaştırılmış olup, bu deneme süresinde verilen hizmetin bedelinin ödenmeyeceği anlamına gelmez. Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafça, dava konusu fatura içeriği taşıma hizmetini verdiği, davalı tarafça, davacının edimini gereği gibi ifa etmemesinden veya ayıplı ifasından dolayı zarara uğradığının ileri sürülmediği, bunun sözleşmenin haklı nedenle feshi olarak belirtildiği, HMK’nın 282. maddesi gereğince, hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendiribileceği ve faturaya konu alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı kouşulları bulunduğu da hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcı 499,00 TL’nin alınması gereken 1.995,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.496,95 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi