Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/32 E. 2020/272 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/32
KARAR NO : 2020/272
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI : 2017/644- 2018/687 E.K
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2011
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin et ve giyim sektöründe faaliyet göstermekte olup, taraflar arasında bila tarihli pos üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme karşılığında gıda (et) bölümünde kullanılmak üzere … numaralı ve tekstil bölümünde kullanılmak üzere … nuralı pos cihazı alındığını, gıda bölümünde kullanılan … numaralı pos cihazınını olağan inceleme ve denetiminde 2009/2015 yılları arasında değişik tarihlerde “…” bedeli ibaresi ile müvekkil şirket hesabından 33.996,91 TL tutarında kesinti yapıldığının tespit edildiğini, yapılan kesintinin tespiti sonrasında 27.490,85-TL tutarın iadesi için davalı bankanın Merter şubesine başvuru yapıldığını, yapılan denitm sonrasında 15/04/2015 tarihinde … referans numarası ile 9.501,37-TL’nin müvekkili şirkete iade edildiğini, bakiye kalan miktarın iadesi amacıyla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 E., 2017/348 K. dosyasıyla davalı banka aleyhine dava açıldığını, anılan kararda müvekkilinin davalı bankadan 24.495,64 TL alacaklı olduğunu tespit ettiğini ve müvekkilinin talebi ile bağlı kalarak 17.989,48 TL’nin tahsiline karar verildiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunundan bakiye 6.506,16 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, müvekkili tarafından davacıya aylık olarak hesap bildirim cetvellerinin gönderildiğini, davacı tarafın kesilen telafi ücretlerine ilişkin herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmediğini, yapılan kesintinin sözleşme kapsamında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, eldeki davada, İstanbul 8 As.Tic.Mahk.’de hükmedilen 17.989,48 TL alacağa ek olarak bakiye 6.506,16-TL alacak talep edilmiş ise de anılan asıl dosyanın İstanbul BAM 14 HD’nin 05/11/2017 tarihli ilamı ile kaldırılıp davanın reddine karar verilmiş olduğu gözetildiğinde bakiye alacak için açılan iş bu davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.Bu karara karşı davacı banka tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf sebeplerinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmede davalı bankanın World Telafi adı altında kesinti yapacağına dair bir hükmün bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye aykırı olarak kendisinden yapılan kesintileri bilmesinin mümkün olmadığını, davalı bankanın müvekkilinin talebi üzerine yaptığı kesintilerin bir kısmını iade ettiğini, dolayısıyla haksız kesintiyi de kabul ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir.
GEREKÇE Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Davacı, üye işyeri sözleşmesi kapsamında davalı bankanın pos cihazının kullanıldığını, 2009-2015 tarihleri arasında “…” adı altında haksız yere kesinti yapıldığını, bu kesintilerin iadesi için davalı aleyhine açılan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 E., 2017/348 K. sayılı davanın davacı lehine sonuçlandığını, anılan kararda davacının davalıdan olan alacağının 24.495,64 TL olarak belirlendiği ve fakat taleple bağlı kalınarak 17.989,48 TL’ye hükmedildiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğundan bakiye 6.506,16 TL’nin tahsilini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiştir.HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/642 E., 2017/348 K. sayılı kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 05/11/2017 tarih, 2017/700 E., 2017/726 K. sayılı ilamıyla; “..Uyuşmazlık davalı banka tarafından yapılan kesintinin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede “…” adı altında kesinti yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi farklı banka kredi kartlarının davacı bankanın pos cihazında kullanılmasını engelleyen herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Ne var ki, dava konusu kesintilerin gösterildiği hesap bildirim cetvellerinin düzenli olarak davalı banka tarafından davacıya gönderildiği tartışmasızdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinin son bendinde “…banka, üye iş yerine her ayın son gününü takip eden on gün içinde aylık düzenlenecek üye iş yeri hesap bildirim cetveli yollayacaktır. Üye iş yeri bu cetvelin kendisine tebliği için belirtilen on günlük süreyi izleyen on gün içinde cetveli almadığını ve/veya içindeki borç ve alacak hareketlerine itirazlarını yazılı olarak bankaya bildirmediği sürece hesap bildirim cetvelini almış ve içeriğini aynen kabul etmiş sayılacağını kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda davacı üye iş yerinin kendisine gönderilen hesap bildirim cetvellerine itiraz ettiği de iddia edilmediğine göre hesap cetveli içeriğini kabul etmiş sayılacağından dava konusu kesintilerin iadesini istemekte haklı değildir. Davacı basiretli tacir gibi davranmamış, sözleşmeye dayalı hakkını kullanmamıştır.” gerekçeleriyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine, kesin olmak üzere karar verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/(1)b-1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.