Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/317 E. 2021/873 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/317
KARAR NO : 2021/873
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI : 2018/696 Esas – 2018/1245 Karar
DAVA: Şirkete Tasfiye Memuru Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2021
Taraflar arasındaki şirkete tasfiye memuru atanması istemli davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili, müvekkil kurum tarafından … Ticaret Ltd. Şti. aleyhine kurum zararının rücuen tahsili amacıyla Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 2008/284 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış ve dava kabul ile sonuçlandığını, Ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30/01/2014 tarih, 2013/5472 Esas ve 2014/1753 Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin dava açılmadan önce tasfiye edilmiş olması nedeniyle şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek kararı bozduğunu, bu kez dosya 22. İş Mahkemesinin 2014/81 Esas numaralı dosyası ile numara aldığını ve iş bu yargılama sırasında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2014 tarih, 2014/247 Esas ve 2014/503 Karar sayılı ilamı ile ilgili şirketin ihyasına karar verildiğini, şirketin ihyası kararı kesinleştiğini, ancak Yargıtay 10. H.D.’nin 2017/850 Esas sayılı geri çevirmeye ilişkin ilamı uyarınca davalı şirketin tasfiye memurunun vefatı sebebiyle yeni bir tasfiye memuru atanmasının sağlanması ve tebligatın yeni tasfiye memuruna çıkartılması gerektiği hüküm altına alındığını, alınan geri çevirme kararı uyarınca Bakırköy 22.İş Mahkemesi tarafından müvekkil kuruma tasfiye memurunun tayin edilmesi amacıyla Asliye Ticaret Mahkemelerine başvurulması gerektiğini, bu nedenlerle tasfiye memurunun ihya kararı sonrası vefat etmiş olması, şirketin ihyasının gerçekleşmiş olmasına rağmen işlemleri yürütecek bir tasfiye memurunun bulunmaması nedeniyle, ihyası gerçekleşmiş olan … Ticaret Limited Şirketi için tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olayda davacı tarafından … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine kurum zararının rücuen tahsili amacıyla Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 2008/284 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış ve dava kabul ile sonuçlandığı, ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30/01/2014 tarih, 2013/5472 Esas ve 2014/1753 Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin dava açılmadan önce tasfiye edilmiş olması nedeniyle şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek kararın bozulduğu, bu kez dosya 22. İş Mahkemesinin 2014/81 Esas numaralı dosyası ile numara aldığı ve iş bu yargılama sırasında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2014 tarih, 2014/247 Esas v. 2014/503 Karar sayılı ilamı ile ilgili şirketin ihyasına karar verildiği, şirketin ihyası kararı kesinleştiği, ancak Yargıtay 10. H.D.’nin 2017/850 Esas sayılı geri çevirmeye ilişkin ilamı uyarınca davalı şirketin tasfiye memurunun vefatı sebebiyle yeni bir tasfiye memuru atanmasının sağlanması ve tebligatın yeni tasfiye memuruna çıkartılması gerektiğinin hüküm altına alındığı ve ihyası gerçekleşmiş olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi için tasfiye memuru atanmasının talep edildiği, iş bu talebin haklı olduğu takdir ve sonucuna varılarak tasfiye memuru olarak takdiren … atanmasına karar verildiği gerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı tarafın tasfiye memuru atanması talebinin kabulü ile, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/247 Esas ve 2014/503 Karar sayılı ilamı ile ihyasına karar verilen … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline dosyadan herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, müvekkilimin hiçbir bilgisi olmaksızın, müvekkiline tasfiye memuru olmak isteyip istemediği sorulmaksızın, herhangi bir şekilde rıza ve onayı alınmaksızın, müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin eşi müteveffa …’ın mahkeme tarafından tasfiye memuru olarak atandığını, ancak 28.9.2016 tarihinde vefat etmesi üzerine, şirkete müvekkilinin tasfiye memuru olarak atandığını, bu arada müvekkilinin reddi miras yaptığını, kesinleşmiş mirasın reddi kararın olduğunu, kaldı ki; müvekkilinin eğitim hayatı “ilkokul 5.sınıftan terk “durumundan ibaret olup, kendisi ev kadını olduğunu, tasfiye memuru olmak gibi bir görevi kabul etmesinin hiçbir şekilde mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE :Talep, ihya edilen limited şirkete atanan tasfiye memurunun ölümü sebebiyle yeni bir tasfiye memuru atanmasına ilişkin olup ilk derece mahkemesince talebin kabulü ile limited şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davacı kurumun Bakırköy 22. İş Mahkemesi’nin 2014/81 Esas sayılı dosyasında, re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılan … San. ve Tic. Ltd. Şirketinin ihyası istemiyle açılan davada Bakıröy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarih ve 2014/247 Esas-503 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile anılan şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak şirket ortağı ve temsilcisi …’ın atanmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, … nüfus kaydına göre ihya kararından sonra, 28/09/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda ilk derece mahkemesince kesinleşen şirketin ihyası davasından sonra ihyasına karar verilen şirkete atanan tasfiye memurunun ihya kararından sonra vefat ettiğinin davacı vekili tarafından bildirilmesi üzerine tasfiye memurunun değiştirilmesine ilişkin talebinin kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararı esasen HMK’nın 341. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karar niteliğinde de değildir. Kaldı ki, ilk derece mahkemesince atanan tasfiye memurunun ilk derece mahkemesince her zaman değiştirilebilmesi mümkündür. Bu sebeple, tasfiye memuru değiştirme talebinin kabulü ile yeni bir tasfiye memuru atanmasına dair ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi mümkün olmadığından tasfiye memuru … istinaf başvurusunun HMK’nın 341. Maddesi ve 352. maddeleri gereğince yapılan ön inceleme neticesinde usulden reddine karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 346/1. Maddesi uyarınca REDDİNE,2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan 44,40-TL istinaf karar harcı, 121,30-TL istinaf başvuru harcının istemi halinde davalıya iadesine,3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.