Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/315 E. 2021/313 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/315
KARAR NO : 2021/313
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/12/2018
NUMARASI : 2017/524 Esas – 2018/1253 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıdan 05.10.2016 tarihinde, yeni (0 km) olarak, 83.999,99 Euro bedel ile … plakalı … marka aracın satın aldığını, aracın sol ön kapısının, sol arka kapısının, sol arka çamurluğunun onarılmış ve boyanmış olduğunun anlaşıldığını ve 11.10.2016 tarihinde özel bir rapor alınarak durumun tespit edildiğini, Bakırköy … Noterliğinin, 30.01.2017 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıdan yasal haklarının talep edildiği ancak davalının Kadıköy … Noterliğinin 07.03.2017 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile araçtaki ayıbın kabul edildiği ancak yasal haklarla ilgili taleplerinin kabul edilmediğini, aracın ayıplı olması nedeniyle arızalarının devam ettiğini beyan ederek öncelikle … plakalı aracın eşdeğer 0 km yenisi ile değişimi ve bu sırada ortaya çıkacak bütün masrafların davalı tarafından ödenmesini, değişim mümkün olmaz ise …. plakalı aracın geri alınması ve ödenen 83.999,99 Euro bedelin avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın ayıp iddiasında bulunmadığını, ayıp ihbarı için hak düşürücü sürenin dolduğunu, dava konusu araçta iddia edilenin aksine üretim hatasından kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının onarım hakkını kullandıktan sonra diğer seçimlik haklara başvurabilmesi için aranan yasal koşulların dava konusu ihtilafta gerçekleşmediğini, bir yıl içerisinde arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farkıl arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması şartlarından birinin yanı sıra bu şartlara ek olarak bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması şartının da gerçekleşmesinin gerektiğini beyanla, hak düşürücü süre içinde ayıp ihbarında bulunulmamış olması nedeniyle reddine, davanın esasına girişilmesi durumunda esas yönünden haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında “Dava konusu … plakalı … met.koyu gri/Corris Grev, … şasi nolu, … motor seri numaralı aracın 05/10/2016 tarihinde trafiğe çıktığı, davacıya 0 KM olarak satışının yapıldığı, bu hususda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, Dava konusu aracın sol ön kapısının boya kalınlığının 118 mikron olup, diğerlerinden faklı olduğu, orjinal olmadığı, tamir edilerek sonradan boyandığı, ayrıca dava konusu aracın davacı tarafından ilk defa 01/03/2017 tarihinde 12.399 KM de servise götürdüğü, serviste diferansiyel değişiminin yapıldığı, kullanıcı hatası nedeniyle diferansiyel arızasının meydana gelmesi için çok erken bir zaman olduğu, diferansiyel üretiminden kaynaklı gizli ayıbın bulunduğu, bilirkişi tarafından keşif anında yapılan incelemede de otomatik vites geçişlerinde halen darbe olduğunun tespit edildiği, arızanın kısmen devam ettiği, ikinci defa 20/04/2017 tarihinde 14.111 km de aracın servise götürüldüğü, servisten alındıktan 28 gün sonra 1.712 KM kullanıldıktan sonra tekrar servise götürüldüğü, direk kaplamalarının fitillerinin kendiliğinden çıktığı ve aracın altından normal olmayan uğultular geldiğinin servise bildirildiğini, servis tarafından sol ön cam direk kaplama değişimi ve sağ ön cam direk kaplama değişimi yapıldığı, davacı tarafından davalıdan sıfır olarak alınan aracın garanti süresi içerisinde başlayıp bir türlü giderilemeyen arızalarının devam ettiği, davacının garanti süresi içerisinde tam üç kez servise gittiği ve arızaın halen devam ettiği, sıfır alıan aracın kapısının boyalı olduğu gözetildiğinde davacının aracının değiştirilmesi için yeterli şartların oluştuğu görüldüğü” gerekçesi ile davanın kabulü ile 30.09.2016 tarihli … nolu fatura konusu … plakalı … met.koyu gri/Corris Grev, … şasi nolu, … motor seri numaralı aracın davacı tarafından davalıya iadesine, Davalı tarafından ayıpsız misli ile aracın değiştirilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme istinafa konu ilamında, eksik ve hatalı bir hüküm kurduğunu, araçta üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunu kabul ettiği anlamına gelmemek kaydıyla usule ilişkin itirazları olduğunu, davacının yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davaya konu aracın davacı alıcısı ve davalı satıcısının da tacir olduğunu, aralarında yapılan satım işleminin ticari ilişki olduğunu, türk borçlar kanununa göre alıcı tacirin 8 günlük süre içerisinde aldığı mala ilişkin kontrolleri ve muayeneleri yaptırma külfeti olduğunu, (ttk’nın 23/2.md), davaya konu ihtilafa ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar kanunu’nun 223. maddesi gereği ayıp ihbarı için hak düşürücü sürenin dolduğunu, yasanın amir hükmünden de görüldüğü gibi gizli ayıplar derhal bayiye bildirilmediği takdirde alıcının, satım konusu malı bu haliyle kabul edilmiş sayılacağını, bir an için ayıplı olduğunu düşünülse dahi davacının ihbar sürelerine ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının 11.10.2017 tarihinde yaptırdığı inceleme ile aracın işlem gördüğünü öğrendiği halde ancak 30.01.2017 tarihli ihtarname ile yani yaklaşık öğrenme tarihinden 3 ay sonra aracın ayıplı olduğunu ve ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebini dile getirdiğini, seçimlik haklarını artık kullanamayacağının kabulünün gerektiğini, esasa ilişkin itirazları olduğunu, araçta üretim hatasından kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, aracın boyasının orijinal ve üretici standartlarında olduğunu, abul anlamına gelmemekle davaya konu aracın boya kalınlığı farkı nedeniyle araçta meydana gelecek değer kaybı miktarının hesaplanmadığını, hesaplanmış olsa idi aracın misli ile değişimine karar verilmesi söz konusu olmayacağını, aracın değerinde ciddi bir değer kaybının söz konusu olmadığını, reddine karar verilmesi gerekirse de mahkemenin aksi kanaatte olması halinde hakkaniyet ilkeleri gereği araç bedeli iadesi talebinin reddine karar verilmesi ve makul bir tutarda bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, Mahkeme tarafından dava sonunda, aracın misliyle değişimine karar verilmesi halinde, müvekkil şirket bahse konu aracı davanın sonunda davacıdan iade alacak ve ancak dava sonunda aracı iade aldıktan sonra 2. el olarak 3. şahıslara satışını gerçekleştirebileceğini, davanın en iyi ihtimalle 1 sene daha süreceği göz önünde bulundurulursa; davacı taraf aracı satın aldığı 2016 yılından davanın sona ereceği tarihe kadar aracını sorunsuzca kullanmış olacağını hem de davanın sonunda aracının bedelini eksiksiz olarak davalı şirketten iade alacağını, davalı açısından yargılama masraflarınında hesaba katıldığında zararın en az 150.000-TL olacağını, davacının onarım hakkını kullandıktan sonra diğer seçimlik haklara başvurabilmesi için aranan yasal koşullar dava konusu ihtilafta gerçekleşmediğini, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ayıplı ifa iddiasına dayalı olarak aracın ayıpsız misli ile diğişimi, olmadığı takdirde ödenen araç bedelinin istirdatı davasıdır.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbar sürelerine riayet edilip edilmediği ve varsa zararın tazmin şekli noktasındadır.Davacı davalı şirketten 21.09.2016 tarihli proforma fatura uyarınca dava konusu … markalı aracı 83.999,99 Euro bedel karşılığında satın almıştır. Garanti belgesine göre 30.09.2016 tarihli faturaya bağlanan satış sonunda araç 05.10.2016 tarihinde teslim edilmiştir. Ayrıca araca 2 yıl veya 60.000 km (hangisi önce dolarsa) garanti verilmiş, bunun yanı sıra yasal garantiyi aşan (2 yıl veya 60.000 km) süre/km bakımından yalnızca bedelsiz onarım hakkı ile sınırlı olmak üzere 3 yıl veya 100.000 km (hangisi önce dolarsa) özel garanti verilmiştir.Davacı 11.10.2016 tarihinde Autotam firmasına dava konusu … plakalı aracının boya kalınlıklarını ölçtürmüştür. Daha sonra davacı tarafından davalı muhatabına 13.03.2017 tarihinde keşide edilen ihtarname ile 11.10.2016 tarihli özel rapor ile tespit edilen boya hatasının 12.10.2016 tarihinde bildirildiğini, konu ile ilgili Bakırköy …. Noterliği’nin 30.01.2017 tarih ve … YN’lu ihtarname keşide edildiği bildirilerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilmiştir. Davalı satıcı ise davalı muhatabın 30.01.2017 tarih ve … YN’lu ihtarnamesine cevaben keşide ettiği Kadıköy…. Noterliği’nin 07.03.2017 tarih ve … YN’lu ihtarnamesinde, ihtara konu aracın yapılan incelemesinde sol ön kapıda boya kalınlığı farkı olduğu, müşteri memnuniyeti gereği sunulan tekliflerin kabul edilmediği, hukuk ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde tüm taleplerin yerine getirileceği bildirilmiştir.Dava konusu araç 01.03.2017 tarihinde, 12.399 Km’de ön takımdan ve motordan ses geldiği, dönüşlerde titreşim ve sürtünmeye benzer seslerin geldiği gibi şikayetlerle servise getirilmiş ve serviste 6 Ay/13.000 Km bakım işlemleri yapılmış, ayrıca diferansiyel değişimi de yapılmıştır. Dava konusu araç 20.04.2017 tarihinde, 14.111 Km’de iken direk kaplamalarındaki fitilin çıktığı, dönüşlerde aracın altından ses geldiği, asfaltta veya bozuk yolda aracın içinden tırıltılı ses geldiği şikayetleri ile tekrar servise getirilmiş ve aracın ön camın sağ ve solunda yer alan cam çıtaları değiştirilmiş, sağa ve sola dönüşlerde gelen ses için kaplin yağı değiştirilmiş ve seyir halinde gelen ses için de yakıt hortumlarının izolasyon yapılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 219/1. Maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesine göre ise, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Anılan TBK’nın 223/2. Maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.Davacı tarafça boya hatasına ilişkin olarak 12.10.2016 tarihinde mail göndermiş olması ve ayrıca davalı tarafça davacıya çekilen ihtarname de aracın yapılan incelemesinde sol ön kapıda boya kalınlığı farkı olduğu kabul edilerek, müşteri memnuniyeti gereği olduğu beyan edilse de davacıya bir takım tekliflerin sunulmuş olması karşısında bu yönden süresinde ayıp ihbarının bulunduğu, yine diferansiyel arızasının serviste tespit edilerek değişim yapılması karşısında bu yönden de süresinde ayıp ihbarının bulunduğu hususunun kabulü gerekir. Bilirkişi raporunda, Dava konusu aracın sol ön kapısının boya kalınlığının 181 mikron olup, diğerlerinden faklı olduğu, orjinal olmadığı, tamir edilerek sonradan boyandığı, ayrıca dava konusu aracın davacı tarafından ilk defa 01/03/2017 tarihinde 12.399 KM de servise götürdüğü, serviste diferansiyel değişiminin yapıldığı, kullanıcı hatası nedeniyle diferansiyel arızasının meydana gelmesi için çok erken bir zaman olduğu, diferansiyel üretiminden kaynaklı gizli ayıbın bulunduğu, bilirkişi tarafından keşif anında yapılan incelemede de otomatik vites geçişlerinde halen darbe olduğunun tespit edildiği, arızanın kısmen devam ettiği, ikinci defa 20/04/2017 tarihinde 14.111 km de aracın servise götürüldüğü, servisten alındıktan 28 gün sonra 1.712 KM kullanıldıktan sonra tekrar servise götürüldüğü, direk kaplamalarının fitillerinin kendiliğinden çıktığı ve aracın altından normal olmayan uğultular geldiğinin servise bildirildiğini, servis tarafından sol ön cam direk kaplama değişimi ve sağ ön cam direk kaplama değişimi yapıldığı hususları tespit edilerek araçta diferansiyelden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve arızanın giderilemediği rapor edilmiştir. Davalı vekilince bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, davaya konu aracın servis işlemlerinin garanti kapsamında ücretsiz olarak gerçekleştirildiği, davaya konu araç 19.10.2017 tarihli ve 24.789 Km kayıtlı iş emrinden de görüleceği üzere müvekkil şirket servis birimlerinde diferansiyel şikayeti nedeniyle incelemeye tabi tutulduğu ve hiçbir arıza kaydına rastlanılmadığı, vites geçişlerinde bahse konu sesin de duyulmadığını, akabinde aracın 44.420 km de iken 2018/Ağustos ayında servise gelmesi üzerine ve garanti kapsamında aracın şanzımanının değiştirildiği, yol testleri yapıldığı ve aracın kusursuz bir şekilde sahibine teslim edildiği, yine 2018/ Ekim ayında aracın servise getirilmesi üzerine araçta herhangi bir arıza tespit edilmediği hususlarını beyan ederek bilirkişi raporuna itiraz ederek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir. TBK’nın 227. Maddesine göre, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme şeklindeki seçimlik haklardan birini kullanabilir. Ancak alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bilirkişinin diferansiyel arızasının tam olarak giderilip giderilemeyeceği hususunda kanaat bildirememiş olması da nazara alındığında, TBK’nın 227/3. Maddesi uyarınca durum ve koşulların sözleşmeden dönülmesini haklı gösterip göstermediğinin denetlenmesi gerekli olup davalının bilirkişi raporuna karşı itirazları da karşılanmamış olduğundan yeniden otomotiv alanında uzman üçlü bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak dava konusu araçtaki davaya konu edilen arızaların davalı tarafından giderilip giderilmediği ve ücret tahsil edilip edilmediği tespit edilerek arızanın giderilmemiş olduğunun anlaşılması halinde arızanın onarımının mümkün olup olmadığı, arızanın boyutuna göre sözleşmeden dönülmesinin makul olup olmadığı, sözleşmeden dönülmesinin makul olmaması halinde arızanın onarılması için gereken bedel veya satış bedelinden indirilmesi gereken tutarın hesaplanması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Dolayısıyla mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun KABULÜ İLE, İstinaf incelemesine konu mahkeme kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi 18/03/2021