Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/309 E. 2021/439 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/309
KARAR NO : 2021/439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2018
NUMARASI : 2014/1294 Esas – 2018/1270 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Mısır vatandaşı olduğunu, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurduğunu, davacının … bankası Karcabey Şubesinde bulunan … müşteri numaralı hesabına bağlı … nolu USD, … nolu USD, … nolu TL, … nolu TL hesapları olduğunu, davalı … Bankası AŞ tarafından 18/04/2013 tarihli yazı ile 9098943 nolu hesaba ait döküm gönderildiğini, hesap dökümü incelendiğinde müvekkilinin iradesi hilafına hesap hareketleri olup paraların çekildiğini tespit ettiğini, davalı İmadettin Yedikardeş’in şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, ancak müvekkilinin şahsi hesaplarında tasarruf yetkisi bulunmadığını, müvekkili tarafından davalı … Bankası AŞ hakkında yaptığı şikayet üzerine Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı nın 2013/3441 Soruşturma sayılı dosyasının açıldığını, davayı ıslah, arttırma ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davalı banka nezdindeki tüm hesaplarda müvekkilinin rızası hilafına çekilen TL ve döviz için şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 25/03/2015 tarihli ara karardan rücu ve dava değerinin belirtilmesi dilekçesi ile, ek dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat taleplerinin 137.970,00 TL, 315.767,00 USD olmak üzere toplam 617.935,00 TL olduğunu belirtmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle zaman aşımı definde bulunduklarını, davacının 18/04/2013 tarihinde öğrendiğini beyan etmesine rağmen 12/06/2014 tarihinde tazminat davası açtığını, zaman aşımı süresinin dolduğunu, müvekkili ile davacının söz konusu şirketi kurduğunu, ancak davacının şahsi hesabından onayı olmaksızın paraların çekildiği iddiasının doğru olmadığını, dava dışı şirkette …de ortak olduğunu, yabancı ortaklar tarafından Beyrut ve Hallez ‘de kurulan şirketlerin ortaklar adına işlemler yaptığını, davacının onayı ve bilgisi dahilinde Beyrut ve Hallez şirket ortaklarına gönderilen havaleler olduğunu, banka dekontları ve yatırım tarihler karşılaştırıldığında müvekkilinin haklılığının ortaya çıkacağını, kamara kayıtları incelendiğinde de davacının her geldiğinde geçmiş tasrihli dekontlara imza attığının görüleceğini, davacının Filistin vatandaşlığı da olduğunu, bu nedenle Ürdün’e giriş yapamadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Bankası AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının Karacabey Şubesinde … nolu hesabı bulunduğunu, 16/09/2010 tarihinden itibaren birçok bankacılık işlemi yaptığını, Türkiye’ye geldiğinde hesaplarını sürekli olarak kontrol ettiğini, hesap cüzdanlarını yazdırdığını, öncelikle HMK 84 gereğince Türk vatandaşı olmayan davacının MÖHUK 48 gereğince teminat yatırmasını istediklerini, aksi halde HMK 84 ve 114/1-ğ maddesi gereğince dava şartı nedeniyle davanın reddini istediklerini, husumet itirazları bulunduğunu, banka nezdinde yapılan tüm işlemlerin davacının bilgisi ve talimatı ile olduğunu, huzurdaki davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının toplam 21 adet işlemi toplamı 739.073,25 USD ve 214.331 TL olup, eksik harcı tamamlaması gerektiğini, işlemlerdeki imzaların bizzat davacı tarafından atıldığını bu hususun grafoloji incelemesi ile tespit edilebileceğini, davacının hesabındaki tüm bakiyeyi çekiyor olmasının hesapta ne kadar para kaldığını bildiğini gösterdiğini, hesap bakiyeleri sıfırlandıktan sonra davacının hesap cüzdanlarını yazdırmadığını, iddiaların haksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Davacının dava dilekçesinde açıkladığı 21 adet işlemden; -12/11/2010 tarihli 50.000 USD lik para çekme işleminin bizzat davacı tarafından yapıldığı, 08/12/2010 tarihinde davacının hesapta kalan 1.000 USD’yi de çektiği, bu işlemle … nolu USD hesabının sıfırlandığı, davacının 08/12/2010 tarihinde hesap cüzdanını yazdırarak sonucu öğrendiği, -01/04/2011 tarihinde bizzat davacı tarafından … nolu hesaptan 50.300,25 USD para çekme işleminin bizzat davacı tarafından yapıldığı, yine 06/04/2011 tarihinde 3.900 USD para çekme yapıldığı, davacının 50.300,25 USD’lik para çekme işlemini bizzat deftere yazdırarak haberdar olduğu, -… nolu hesaptan 41.000 USD virmanın davacının talimatı ile 19/04/2011 tarihinde yapıldığı, 05/05/2011 tarihinde 17.000 USD’lik para çekme işleminin aynı hesaptan yapıldığı ve davacının 19/04/2011, 05/05/2011 tarihinde defter yazdırmak sureti ile bu işlemleri öğrendiği, -9098943 nolu hesaptan 36.500 USD virman işleminin 05/05/2011 tarihinde ve 12/05/2011 tarihinde 30.500 USD virman işleminin davacı talimatı ile yapıldığı, davacının aynı gün deftere işletmek sureti ile işlemden haberdar olduğu, – … nolu hesaptan 08/06/2011 tarihinde 271.000 USD para çekme, 27/07/2011 tarihinde 67.500 USD para çekme, 18/10/2011 tarihinde 65.506 USD para çekme, 27/12/2011 tarihinde 52.000 USD para çekleme işleminin İmadettin Yedikardeş tarafından davacının verdiği vekalet ile yapıldığı, -6299151 nolu hesaptan 14/12/2011 tarihinde 7.970,00 TL para çekme işleminin davacının vekaletine istinaden yapıldığı dekontta daha sonra davacının imzasının alınarak onay verildiği tespit edilmiştir. Davacının bankada dekontlarda ve talimatlarda bulunan imzasının ceza dava dosyasında alınan Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 19/02/2015 tarihli Grafoloji raporuna göre davacıya ait olduğu tespit edilmiştir. Bankanın Server Log kayıtları incelediğinde yapılan işlemlerin davacının talimatlarına uygun olduğu, davacının bu işlemleri dekontları onaylayarak-imzalayarak onay verdiği, davacının talimatları ile İmadettin Yedikardeş tarafından yapılan virman ve para çekme işlemlerinin davacı tarafından internet ortamında görüldüğü, işlemlerin davacının bu işlemleri hesap cüzdanına yazdırarak kayıtladığı tespit edilmiştir. Kayıtlamadan yaklaşık iki yıl sonra huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Yapılan bu tespitler davacının iddiaları ile çelişkilidir. Davacı davalı banka nezdindeki işlemlerin bilgisi dahilinde olmadığını ve bu işlemler nedeniyle zararının doğduğunu ispatlayamamıştır. ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle karar verildiğini, bilirkişi raporunun tartışılmadan karar verildiğini, bilirkişi raporunun eksik olduğunu ve tarafsız olmadığına yönelik iddialarının değerlendirilmediğini, tartışılmayan delilin hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, vekalet olmadığı halde hesap sahibinden başka birine ödeme yapılmasının hiçbir geçerli gerekçeye dayanmadığını, dosyaya sunulu ödeme dekontları ve virman talimatlarının belirleyici kanıt olduğunu ve bunların taraflarca tartışılması AİHS 6/3-d md. Gereği zorunlu olduğunu, davalılara bankacılık işlemlerinin vekalet olmadığı halde nasıl yaptıklarının sorulmadığını, 1. Derece akraba dahi olsa hesap sahibinden başkasına ödeme yapılamayacağını, bankacılık işlemlerinin tanışıklı ilişki kuralının esnetemeyeceğini, vekalet kullanılan işlemlerde vekaletin kontrol edileceğini, para çekmek için özel yetki gerektiğini, vekaletnamenin bulunduğu yönündeki ispat edilemeyen soyut iddialara itibar edildiğini, ancak noterler odası ve konsolosluğundan gelen resmi belgelere itibar edilmediğini, dekontlar üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını, davalı İmadettin Yedikardeş’in eli mahsulü olduğunu, davacının Türkiye’de bulunma tarihleri ile işlem tarihleri ile cüzdan yazdırma tarihlerinin incelenmediğini, Türkçe bilmeyen davacının türkçe olan virman talimatı ibraz edildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının bilgisi ve onayı olmadan hesaplarından çekildiğini ve virman yapıldığını iddia ettiği paraların davalılardan tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davaya konu para çekme ve virman işlemlerinin davacının bilgisi dahilinde gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacının, davaya konu işlemlerin yapıldığı hesapları, davalı bankanın Karacabey Şubesi’nde bulunan … müşteri numaralı hesabına bağlı 9098943 nolu USD, … nolu USD, … nolu TL ve 6299151 nolu TL hesaplarıdır. Davacı ve davalı … , 2010 yılında … Ltd. Şti.’ni %50’şer pay sahibi olarak kurmuşlar ve ilk 5 yıl için … şirket müdürü seçilmiştir.Davalı … davacının hesaplarından para çektiği hususu ihtilaf konusu değildir. Ancak davalı … bu işlemlerin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ve davacının verdiği yetki kapsamında yapıldığı savunulmaktadır. Davalı Banka personelinin Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/66 esas sayılı ceza dosyasında alınan beyanlarında da davacının, davalı … verdiği vekaletname kapsamında işlemlerin yapıldığı ancak bu vekaletnamenin bulunamadığı beyan edilmiştir. Ceza mahkemesince, Dubai ve Abu Dhabi Başkonsolosluklarına müşteki-davacı tarafından şüpheli-davalı … yönelik bir vekaletname bulunup bulunmadığı sorulmuş, ancak her iki Başkonsolosluk arşivlerinde herhangi bir vekaletname bulunmadığı bildirilmiştir.Bunun dışında 27/02/2015 tarihli Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Uzmanlık Raporuna göre davacının dava dilekçesinde şüpheli işlim olarak bildirdiği … nolu USD hesabındaki 50.300,25 USD tutarındaki para çekme işlemi, … nolu USD hesabındaki 50.000,00 USD, 271.000,00 USD ve 52.000,00 USD tutarındaki para çekme işlemi, … nolu TL hesabındaki 76.361,00 TL tutarındaki para çekme işlemi, … nolu TL hesabındaki 7.970,00 TL tutarındaki para çekme işlemine ait 6 adet dekont üzerindeki imzaların davacıya ait olduğu, 9098943 nolu USD hesabındaki 41.000,00 USD, 67500,00 USD, 65.506,00 USD, 200,00 USD ve 2.787.81 USD ile … nolu TL hesabındaki 61.000,00 TL, 10.000,00 TL, 15.000,00 TL, 5.000,00 TL ve 39.000,00 TL tutarındaki para çekme işlemine ait 10 adet dekont üzerindeki imzaların davalı … ait olduğu belirlenmiştir. … nolu USD hesabındaki 36.500,00 USD, 30.500,00 USD, 13.980,00 USD, 4.000,00 USD ve 53.800,00 USD tutarlı virman ve para çekme işlemlerine ilişkin imza incelemesi bulunmamaktadır. Davacı vekili 25/03/2015 tarihli ara karardan rücu ve dava değerinin belirtilmesi dilekçesi ile, ek dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat taleplerinin 137.970,00 TL, 315.767,00 USD olmak üzere toplam 617.935,00 TL olduğunu belirtmiş olup, bu durumda imzaları davacıya ait olduğu anlaşılan 9199558 nolu USD hesabındaki 50.300,25 USD tutarındaki para çekme işlemi, … nolu USD hesabındaki 50.000,00 USD, 271.000,00 USD ve 52.000,00 USD tutarındaki para çekme işlemi, … nolu TL hesabındaki 76.361,00 TL tutarındaki para çekme işlemi dava değeri içinde yer almamaktadır…. nolu TL hesabındaki 7.970,00 TL tutarındaki para çekme işlemine ilişkin dekontta davacı ile davalı İmadettin Yedikardeş’in imzaları birlikte bulunduğundan davacının bu işleme muvafakatinin bulunduğu anlaşılmaktadır…. nolu USD hesabındaki 41.000,00 USD ve 30.500,00 USD tutarındaki işlemlere ilişkin ise davacının davalı bankaya imzalı talimatı bulunmaktadır. Davacı taraf bu işlemlere ilişkin davalı bankanın, Türkçe bilmeyen davacının Türkçe olan virman talimatı ibraz ettiğini beyan etmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 15/1.(eBK 14/1) maddesine göre, imzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması gereklidir. Buna göre imzanın geçerli olabilmesi için el yazısıyla atılmış olması yeterli olup, başkaca unsuru bulunmamaktadır. Haliyle Türkçe bilmediği beyan olunan davacının Türkçe olan banka talimatını imzaladığına göre bu imzasıyla bağlıdır. 9098943 nolu USD hesabındaki 67.500,00 USD tutarındaki işleme ilişkin ise, bilirkişi heyetince bu paranın davalı İmadettin … tarafından çekilmekle birlikte bu tutar TL’ye çevrilerek bir sonraki işlemle davacının 6685341 nolu TL hesabına 113.000,00 TL olarak yatırıldığı tespit edilmiş olup, bu işlemden davacının bir zararı bulunmamaktadır. Davacının dava konusu ettiği … nolu TL hesabının yekünü 113.000,00 TL olup, hesaptaki işlemler, bu hesaba yatırılan 113.000,00 TL’nin farklı zamanlarda çekilmesine ilişkindir. …. nolu USD hesabındaki 36.500,00 USD, 13.980,00 USD, 4.000,00 USD, 53.800,00 USD, 65.506,00 USD ve 200,00 USD tutarlı para çekme ve virman işlemlerinin hepsinden sonra davacının para yatırma ve çekme işlemlerinin bulunduğu, davacının bu hesaptan son para çekme işlemini 27/12/2011 tarihinde yaptığı ve hatta her seferinde davacının hesaba gönderdiği miktara yakın tutarlarda para çekildiği nazara alındığında davacının dava konusu ettiği para çekme ve virman işlemlerinden haberdar oldugu anlaşılmaktadır. Zira davacının dava konusu edilen 19/04/2011 tarihindeki 41.000,00 USD tutarındaki ilk para çekme işleminden itibaren dava konusu her işlemden önce para yatırma ve bazen de para çekme işlemi bulunması karşısında davacının hesabını kontrol etmediği hususu hayatın olağan akışına uygun değildir. Aynı şekilde 9098943 nolu USD hesabındaki 67.500,00 USD’nin çekilerek, davacının 6685341 nolu TL hesabına TL cinsinden yatırılması ile oluşan 113.000,00 TL’den 22/08/2011 tarihinden başlayarak 25/10/2011 tarihine kadar davalı… tarafından çekilen 61.000,00 TL, 10.000,00 TL, 15.000,00 TL, 5.000,00 TL ve 39.000,00 TL’lik işlemlerden, 10/10/2011 tarihinde çekilen 76.361,00 TL’lik işlem dekontundaki imzanın davacıya ait olması ve bu tutarın dava değerine de dahil olmadığına göre davacı tarafından yapıldığı itirazsız olan bu para çekme işleminden önce olan 4 adet para çekme işlemi ile sonra olan 1 adet para çekme işleminin davacının bilgisi dahilinde ve taraflar arasında gelişen teamüle uygun olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Başlangıçta davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021