Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/306 E. 2021/557 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/306
KARAR NO : 2021/557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI : 2017/179 Esas – 2018/1314 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bankanın Beylikdüzü Sanayi Şubesi müşterisi olduğunu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereği davacının belirli dönemlerde davalı bankadan rotatif krediler kullandığını, taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalanırken kullandırılacak kredilerin faiz oranının %14 olacağının bildirildiğini ancak faiz oranının kredi sözleşmesine yazılmadığını, davacının sözleşme üzerine 31/12/2015 tarihinde 147.000 TL, 25/01/2016 tarihinde 75.000 TL, 02/02/2016 tarihinde 50.000 TL ve 29/02/2016 tarihinde 190.000 TL kredi kullandığını, davacının daha sonra sonuncusu 08/11/2016 tarihinde olmak üzere değişik tarihlerde 18 kredi daha kullandığını, davacıya gönderilen hesap özetlerinde faiz oranına ve bu oranın değiştiğine ilişkin hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, davalı yanca davacının faiz oranlarındaki değişikliği fark edebilmesinin önüne geçildiğini, davacının davalı bankadan çalışmaya başladıları tüm dönemin kredi risk hareketlerini istediğinde kendisindne saklanan faiz oranı değişikliğine ilişkin satırların yer aldığı belgenin kendisine verildiğini, bu sayede davacının kullandığı kredilerde kendisine bildirilen oranlardan daha yüksek olan faiz oranları uygulandığını görebildiğini, yine aynı şekilde kendisinin faiz kısmı boş olarak imzalayarak verdiği talimatların elle, yeni faiz oranına göre %17,50 düzenlenmiş olduğunu fark ettiğini, davacının zararının yaklaşık 40.000 TL olduğunu öğrenmesi üzerine Beşiktaş ….Noterliğinin 30/01/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıdan zararlarının ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından 31/01/2017 tarihinde tebellüğ edilen ihtara hiçbir cevap verilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacının uğramış olduğu zararın tam olarak tespiti ile şimdilik bu zararlarının 10.000 TL.sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 05/06/2018 tarihli talep artırım dilekçesiyle, dava değerini 24.411,83 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın sözleşme hükümlerine göre faiz oranlarını belirlediğini, ödeme planına bağlanmış kredilerde ilgili ödeme planlarında belirtilen faiz oranlarının, diğer kredilerde veya ödeme planında faiz oranlarına yer verilmediği durumlarda ise kredi kullandırım tarihinde bankanın bildirdiği faiz oranının geçerli olacağını, 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun “faiz oranları ile diğer menfaatler” başlıklı 144.maddesine göre; banklaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları azami faiz oranları ile sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya Bakanlar Kurulunun yetkili kılındığını, Bakanlar Kurulunun ise bu yetkisini Merkez Bankasına devredebileceğinin ifade edildiğini, Bakanlar Kurulunun bu yetkisini 2006/11188 sayılı mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hesapları kar ve zarara katılma oranları ile öze cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfaatler hakkında kararı ile T.C.Merkez Bankasına devrettiğini, Merkez Bankasının Bakanlar Kurulundan aldığı bu yetkisini kullanarak faiz dışı menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların bankalar tarafından serbestçe belirlenebileceğini Mevduat ve Kredi Faiz Oranları, Katılma Hesapları, Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı tebliğ ile düzenlediğini, ödenecek faiz miktarının taraflarca kararlaştırılması halinde akdi faizden söz edileceğini, ticari işlerde hem anapara hemde temerrüt faiz miktarının serbestçe kararlaştırılabileceğini, tacirler ile yapılan sözleşmelerde onları yükümlülük altına sokan hükümlerin olmasının doğal ve kaçınılmaz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Davacı ile davalı banka arasında 17/09/2012 tarihinde 75.000-TL’lik, 27/11/2013 tarihinde 1.500.000-TL’lik, tarihi yazılı olmayan 2.000.000_TL’lik kredi sözleşmeleri düzenlendiği, buna göre davacının sözleşmelerde belirlenen limitler dahilinde kredi kullandığı, kredilerin cari hesap şeklinde çalışan rölatif (işlek) kredi olduğu, davacının bazen kendi düzenlediği bazen de banka tarafından matbu olarak düzenlenmiş olan talep formları ile kredi talep ettiği, bu talep formlarında faiz oranlarının belirtilmemiş olduğu görülmektedir. Gerek banka ile davacı arasındaki akdi ilişkinin işleyiş süreci gerekse davalı banka adına atılan imzaların kredinin kullanıldığı şubenin değil de Banka genel müdürlüğü yetkililerine ait olmasından faiz oranlarının banka tarafından belirlendikten sonra yazıldığı anlaşılmaktadır. Akdedilen tüm kredi sözleşmelerinin ortak olan faize ilişkin hükümlerine göre, ödeme planına bağlanmış kredilerde, ilgili ödeme planında belirtilmiş faiz oranları, diğer kredilerde veya ödeme planında faiz oranına yer verilmediği durumlarda ise kredi kullandırım tarihinde bankanın bildirdiği faiz oranı geçerli olacaktır. Müşteri ile ayrıca mutabakata varılmamış ise faiz oranı bankanın fiili kullandırım/işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla bankaca belirlenecektir Yine buna göre davacı banka, bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranını müşteriye bir gün öncesinden ihbarda bulunmak kaydıyla uyarlayacak banka tarafından cari hesaba borç yazabilecektir. Buna göre banka davalı bankanın müşterisi olan davacıya bir gün öncesinden ihbarda bulunmak kaydıyla kredi faiz oranlarını sözleşme şartları çerçevesinde serbestçe belirleyebilecektir. Davacı tarafından davalı bankadan kullanılan kredilerin incelenmesinde davacının 02/11/2015 tarihine kadar %10,50 ile %16,45 oranları arasında değişen faiz oranları ile kredi kullandığı görülmektedir. Bu oran 25/12/2015 tarihinden itibaren %17 ve üzerine çıkmıştır. Davacının kullandığı kredi miktarı, kredi borcunun düzenli olarak ödenmiş olması dikkate alındığında davacıya düşük faiz oranları ile kredi kullandırılmasının mutad olduğu, dava öncesi dönemde kullanıldırılan kredi faiz oranların da düşük olması nedeniyle davacıda önceki oranlar üzerinden kredi kullandığı kanısının oluştuğu, davacının faiz oranlarının tarafına bildirilmesine ilişkin maillerine rağmen faiz oranlarının davacıya bildirilmediği gibi faiz oranlarının yeniden belirlenmesine ilişkin bir gün öncesinden davacıya bildirimde bulunulduğuna ilişkin bir belgenin de dosyada bulunmadığı, davacının uygulanan faiz oranlarının bildirilmemesi nedeni ile daha fazla ödeme yapmasından kaynaklanan zararının bulunduğu anlaşılmakla, daha önce kullanılan kredilere göre belirlenen %14 oranı ve banka tarafından uygulanan faiz oranı dikkate alınarak düzenlenen 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmek sureti ile tespit edilen 24.411,83 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda uygulanan faiz oranları ile emsal banka faiz uygulamaları arasında fahiş farklar olduğu ve davacının emsal bankalardan kredi kullanması halinde müvekkili bankaya ödediği faiz miktarından daha fazla ödeyeceğini tespit ettiğini, bilirkişinin yetkisini aşarak tüm dosya safahatı boyunca davacı tarafından verilmiş dava dilekçesi de dahil, hiçbir zaman iddia edilmemiş bir hususta kanaat bildirdiğini, davacının dava tarihinden sonra müvekkili bankadan yüksek miktarlı taksitli ticari kredi kullanıldığını ve bunlara uygulanan faiz oranının düşük olduğunu, ancak bu faiz oranlarının rotatif kredi ile karşılaştırılamayacağını, müvekkili bankanın azami faiz oranlarına ilişkin bilginin www…..com adresinde ürün ve hizmet ücretleri kısmında ve ayrıca kurumsal internet şubesinden de davacının kullanmış olduğu kredi ve faiz oranlarını anlık olarak 7/24 görebileceğini, davacının banka şube personeli tarafından şifaen % 14 iddiasının ispata muhtaç olduğunu, Bankacılık Kanunu, ilgili mevzuatlar ve Yargıtay’ın kararları doğrultusunda, müvekkili banka tarafından kredi kullanımına ilişkin belirlenen makul faiz oranlarının hukuka ve yasalara uygun olduğunu, uygulanacak olan faizlerin, aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla bankaca belirlendiğini, davacının, faiz oranlarındaki değişikliği fark edebilmesinin, müvekkili banka tarafından önüne geçildiği iddiasının kabul edilemez olduğunu, müvekkili banka, tarafından davacı ile 17.09.2012 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak faiz oranlarının belirlendiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kullanılan krediler kapsamında faiz oranlarındaki değişikliğin müşteriye bildirilmemesi nedeniyle fazla alındığı iddia olunan faiz tutarının tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, faiz oranlarının bankacılık mevzuatı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, faiz oranlarının davacı tarafından öğrenilmesinin önüne geçilip zarara uğratılıp uğratılmadığı noktasındadır.Davalı banka ile davacı şirket arasında imzalanan 3 ayrı Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak, cari hesap yöntemine göre çalışan ve her kredi dilimi 1 yıl vadeli olarak Rotatif krediler kullandırdığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.Genel kredi sözleşmesi kapsamında, bir kısım krediler davacının talep yazısı üzerine, bir kısmı ise davalı bankanın matbu talep formu ile kullandırılmıştır. 31/12/2015, 02/02/2016, 29/02/2016 ve 02/05/2016 tarihinde kullandırılan kredilere ilişkin herhangi bir talep belgesi ise dosyaya sunulmamıştır. Davacı tarafından hazırlanan talep yazısında herhangi bir faiz oranı yazılı değildir. Davalı bankanın matbu talep formlarının büyük çoğunluğunda ise el yazısı ile yazılmış faiz oranları bulunmaktadır.Taraflar arasında, kullandırılan rotatif kredilerin faiz oranlarının tespitine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır. Ancak davacı tarafından davalı bankaya gönderilen 23/03/2016 tarihli mailde, 31/12/2015, 25/01/2016, 02/02/2016 ve 29/02/2016 tarihinde kullanılan rotatif kredilerin oranları sorulmuş, davalı banka tarafından aynı tarihte gönderilen mailde ise ortalama faiz oranının 14-16 arasında olduğu bildirilmiştir. Bunun yanı sıra 30/03/2016 ve 09/09/2016 tarihleri arasında kullanılan kredileri ilişkin davalı bankanın matbu talep formlarında faiz oranı el yazısı ile 17,50 olarak belirtilmiştir. Ayrıca davalı bankanın matbu talep formunda, faiz oranının piyasa koşullarına göre kredi vadesi boyunca değişebileceği ürün tanımı kısmında yazılıdır.Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir(5411 S.K. Bankacılık Kanunu m. 144).22/11/2006 tarih ve 26354 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 Karar Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre;Bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ve bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenleneceği(Madde: 3); Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenceği(Madde: 4/2) ve kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanabileceği(Madde: 6/2) kararlaştırılmıştır.09/12/2006 Tarih ve 26371 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren Merkez Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ(sayı: 2006/1)’de ise; Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirleneceği(Madde: 4/1) düzenlenmiştir.Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 2.6. Kredi Faizine ilişkin 2.6.4. maddesinde ”Bankanın kullandırdığı veya kullandıracağı taksitli ticari krediler ile ödeme planına bağlanmış sair krediler de dahil olmak üzere her nevi kredinin faiz oranları müşteri ile yazılı bir mutabakat ile sabitlenmedikçe, Bankanın, kredi maliyetlerindeki artışlar, ekonomideki/piyasa şartlarındaki değişiklikler, Banka kredilendirme politikalarındaki değişiklikler gibi haklı nedenlerin varlığı halinde, … Bankaca belirlenmiş cari faiz oranını müşteriye 1 gün öncesinden ihbarda bulunmak kaydıyla uyarlayarak bu oran üzerinden hesaplanmış faiz tutarlarını BSMV,KKDF vesair resim,harç ve mali yükümlülükleri ile birlikte cari hesabına borç yazmaya yetkili olduğu, müşterinin faiz arttırımın kendisine bildirilmesini izleyen ilk iş gününe kadar ihbardan önceki düzenlemeye göre borcunun tamamını kapatarak … kredi kullanmaya son verebileceği, bu durumda müşterinin faize ilişkin değişiklerden etkilenmeyeceği, müşterinin bu süre içinde kredi borcunun tamamını kapatmaması veya kapatsa bile bu süre içerisinde kredi kullanmaya devam etmesi halinde yeni faiz oranını kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.Ancak davacıya kullandırılan kredi Rotatif(işlek) Kredi olup, Rotatif Krediler, müşterilerin kısa süreli nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla belli bir limit dahilinde istenildiği zaman kullanılabilen ve geri ödeme yapılabilen, faizi sabit olmayan ve kullanılan gün üzerinden hesaplanıp üçer aylık dönemlerde tahakkuk ettirilen nakdi kredi ürünüdür. Dolayısıyla rotatif kredilerde faizin sabitlenmesi durumu söz konusu değildir. Zaten taraflar arasında belirlenerek sabitlenmiş bir faiz oranı da bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleşmenin 2.6.4. Maddesinin uygulanma olanağı yoktur.Sözleşmenin 2.6.1 maddesinde, ödeme planına bağlanmış kredilerde, ilgili ödeme planlarında belirtilen faiz oranları;diğer kredilerde veya ödeme planında faiz oranlarına yer verilmediği durumlarda ise kredi kullandırım tarihinde Bankanın bildirdiği faiz oranı geçerli olacağı, 2.6.2 maddesinde ise müşteri ile ayrıca mutabakata varılmamış ise faiz oranı, Bankanın fiili kullandırım/işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla Bankaca belirleneceği düzenlenmiştir.31/12/2015, 25/01/2016, 02/02/2016 ve 29/02/2016 tarihinde kullanılan rotatif kredilere ilişkin olarak davalı banka tarafından mail yoluyla ortalama faiz oranı olarak 14-16 bildirilen krediler dışında, banka tarafından belirlenen faiz oranları dosya kapsamında bulunan kredi talep formlarında ve hesap özetinde yer almaktadır. Anılan mevzuat hükümleri ve sözleşme maddeleri uyarınca bankaca belirlenen faiz oranlarının uygulanmasına bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 31/12/2015, 25/01/2016, 02/02/2016 ve 29/02/2016 tarihinde kullanılan rotatif kredilere ilişkin olarak davalı banka tarafından mail yoluyla ortalama faiz oranı olarak 14-16 bildirilmiş ise de, dosyada bulunan kredi risk hareket bilgilerine göre, 02/11/2015 tarihinden itibaren %15, 25/12/2015 tarihinden itibaren %17 ve 09/02/2016 tarihinden itibaren %17,50 oranında faiz uygulandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 6.1 maddesinde tarafların defter ve kayıtları, (…) kamera kayıtları, telefon ses kayıtları, bilgisayar ve benzeri kayıtların, (…) HMK’nın 193. Maddesi uyarınca yegane geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle banka kayıtlarına uygun olmayan 23/03/2016 tarihli mailin delil kabiliyeti bulunmamaktadır.Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece faiz oranlarının davacıya bildirilmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın REDDİNE,2-Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 246,11 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 357,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,6-İstinaf Aşamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.29/04/2021