Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/302 E. 2021/522 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/302
KARAR NO : 2021/522
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2017
NUMARASI: 2014/285 Esas – 2017/1071 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muğla İli, … İlçesi … Mah., … mevki, … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak 15 yılı süreli (09/08/2022 tarihine kadar) intifa hakkı tesisi ve yatırım hakkındaki protokol ve eklerinin taraflar arasında 03/08/2007 tarihinde akdedildiğini, intifa hakkının 09/08/2007 tarih ve … yevmiye numarası ile tapuya işlendiği, 12/03/2009 tarihli Rekabet Kurumu kararı gereğince taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle ifası hukuken ve fiilen imkansız hale gelen intifa dönemi için müvekkili tarafından ödenene ve kıstelyev usulü ile hesap edilmiş olan kısmın denkleştirici adalet prensibi uyarınca 507.097,92 TL’lik alacaktan mahsubu sonucu 505.114,23 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Usul yönünden kesin hüküm itirazları bulunduğunu, İstanbul 28. ATM’nin 2011/376 Esas ve İstanbul 6. ATM’nin 2010/207 Esas sayılı dosyaları ile açılan davaların reddedildiğini, davanın hukuki sebebinin sebepsiz zenginleşme olduğunu, uygulanması gereken 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dolayısıyla; haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın, zamanaşımınedeniyle reddine karar verilmesini, aksinin kabulü halinde, müvekkilinin iyiniyetli sebepsiz zenginleşen olduğu ve ancak iade anında elinde olanı iade etmekle mükellef olduğunu, alınan bedel ile istasyona kalıcı yatırımlar yapıldığının ve bu yatırımların keşfen mahallinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespitinin gerektiğini, müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi gerektiğini, kaldı ki 425.000 USD + KDV bedelin 15 yıl için ödenmediğini, bu bedelin 5 yıl için ödendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Rekabet Kurumu tarafından alınan 12/03/2009 tarihli karar ile 18/09/2005 tarihine kadar yapılan ve bu tarihten sonra süresi 5 yılı aşan bayilik sözleşmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri yada uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni haklarında rekabet yasağını süresinin fiilen uzatacak sözleşmelerin 18/09/2010 tarihinde sona ereceği kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve buna bağlı olarak yapılan intifa hakkı tesisi akdi, 03/08/2007 tescil tarihlidir. Dolayısıyla Rekabet Kurumu kararı gereğince 18/09/2010 tarihinde sona ermiştir. Davacının 15 yıl süre için davalıya ödediği 425.000 USD intifa hakkı bedelinin yaklaşık 12 yılı karşılıksız kalmıştır. Dava tarihi itibariyle davacının karşılıksız kalan intifa hakkı bedelinin talep edebileceği ve bu bedelin kıstelyevm usulü ile hesap edileen intifa hakkı bedelinden denkleştirici adalet prensibi uyarınca belirlenerek davalıdan tahsili gerekecektir. Davacının talebi ile bağlı olmak üzere bilirkişi … ve arkadaşlarının raporu ile belirlenen 505.114,23 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, cevap dilekçesi ve zamanaşımı def’inin süresinde olduğunu, kaldı ki, zamanaşımı def’i süresinde olmasa bile bu def’inin ıslah yolu ile ileri sürelebilmesinin mümkün olduğunu, bu çerçevede 09.06.2015 havale tarihli dilekçede terditli olarak ıslah yolu ile zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, bu talebin de haksız ve hukuka aykırı olarak reddedildiğini, Davacının talebinin kaynağının sebepsiz zenginleşme olduğunu, davacı tarafla müvekkili arasında imzalanmış olan sözleşmelerin, 18.09.2010 tarihini aşan kısmının geçersiz olduğunu, geçersiz bir sözleşmeye dayanan edimlerin iadesinin ise ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenilebileceğini, sebepsiz zenginleşmenin doğduğu 18.09.2010 tarihinde ve sürenin dolduğu 18.09.2011 tarihinde yürülükte olan kanun 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 66. Maddesi uyarınca da zamanaşımının 1 yıl olup davanın bu süre içinde açılmadığını, zamanaşımı def’i reddedilse bile, müvekkilinin iyiniyetli sebepsiz zenginleşen olduğu hususunun nazara alınması gerektiğini ve kabul anlamına gelmemek kaydıylı davaya konu zenginleşmeden elinde kalanı iade etmekle yükümlü olduğunu, davacı şirketten alınmış olan intifa bedeli ile istasyona kalıcı teknik yatırım yapılıp yapılmadığı hususu ise müvekkilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde ve ayrıca mahallinde keşfen yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile sübuta erebilecek bir durum olmasına rağmen Mahkeme tarafından talebi kabul edilmeyerek bu hususa ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmayan raporlar hükme esas alınarak eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, Davacı şirketin kağıt üzerinde 15 yıl için 455.000 USD + KDV intifa bedeli ödeyeceğini, ancak bu bedelin esasında 5 yıllık intifa bedeli olduğunu ilettiğini, akaryakıt istasyonunun mevcut konumu dikkate alındığında, böyle bir istasyon için 15 yıllık intifa bedeli olarak 455.000 USD alınmasının mümkün olmadığını, bu hususun da değerlendirmesinin yine sektör bilirkişi tarafından yapılması ve raporda bu hususa ilişkin inceleme ve değerlendirmelere yer verilmesi gerekirken 28.04.2016 tarihli (4) nolu ara karar gereklerinin yerine getirilmediği eksik inceleme ile düzenlenen raporun, itirazlar kabul edilmeyerek hükme esas alındığını, mahkeme kararının eksik ve hatalı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle kalan intifa süresine isabet eden intifa ivaz bedelinin istirdatı davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve intifa bedelinin 5 yıl veya 15 yıl için ödenip ödenmediği noktasındadır.Taraflar arasında 06/07/2001 tarihinde, Muğla İli, … İlçesi … Mah., … mevki, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işletilmesi amacıyla İşletme(Bayilik) sözleşmesi, tarafların sözleşmeyi feshettiklerini bildirmedikleri takdirde her seferinde aynı kayıt ve şartlar altında 1 yıl uzamak kaydıyla 1 yıl süreli olarak imzalanmıştır. Daha sonra 04/12/2008 tarihinde imzalanan zeyilname ile, bayilik sözleşmesinin süresi 09/01/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıl olarak belirlenmiş ve Davacı dağıtım şirketinin feshi ihbarda bulunmaması halinde her halde 5 yılı aşmamak(09/01/2014 tarihinde sona erecek şekilde) kaydıyla sözleşmenin her seferinde aynı kayıt ve şartlar altında 1 yıl uzayacağı kararlaştırılmıştır. 03/08/2007 tarihli İntifa Hakkı Tesisi Vaadi ve Yatırım Hakkında Protokol uyarınca ise, davalı şirketin 30/07/2007 tarihinde edindiği Muğla İli, … İlçesi … Mah., … mevki, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde, 15 yıl süreyle ve 425.000 USD(542.937,50 TL) bedel karşılığında davacı …. lehine intifa hakkı tesis edilmesi kararlaştırılmış ve Ula Tapu Müdürlüğünün 09/08/2007 Tarih ve … YN’lu işlemi ile taşınmaz üzerine 15 yıl süre ile davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiştir. Süreç içerisinde Rekabet Kurulu’nun 12.3.2009 tarihli duyurusuyla, akaryakıt sektöründe intifa sözleşmesinin muafiyetten yararlanma süresi en fazla beş yıl olarak belirlenmiş olup, beş yılı aşan sözleşmeler bakımından 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde tanınan muafiyet koşulları ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Rekabet Kurulu kararında belirtildiği üzere, 18.09.2005 öncesi yapılan sözleşmelerin beş yıllık süresi 18.09.2010 tarihinde son bulmuş, sonraki tarihli sözleşmeler ise imza tarihinden itibaren beş yılın eklenmesiyle bulunacak tarihte sona erecektir. Rekabet Kurulu’nun bu duyurusundan sonra davaya konu Muğla İli, … İlçesi … Mah., … mevki, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde Ula Tapu Müdürlüğünün 09/08/2007 Tarih ve … YN’lu işlem ile 15 yıl süre ile davacı lehine tesis edilen intifa hakkı, 22/12/2010 tarihinde davacı vekilinin “… İntifa hakkından 25.000,00 TL bedelle feragat ettiğimizden taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkin edilmesini arz ve talep ederim.” şeklindeki beyanı sonucu terkin edilmiştir.Bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeni ile bakiye intifa süresine tekabül eden intifa bedelinin iadesi talebini içeren dava, temelinde bayilik sözleşmesinden ve intifa hakkı tesisi vaadi ve yatırım hakkında protokol kaynaklı olup 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan mahkemece işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, davacı tarafın intifa hakkından 25.000,00 TL bedel karşılığında feragat etmiş olması karşısında bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle kalan intifa süresi için talep edilebilecek bedel 25.000,00 TL ile sınırlı olması karşısında, Mahkemece davanın 25.000,00 TL üzerinden kabul edilmesi gerekirken tamamen kabul edilmesi isabetli görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece dava konusu intifa hakkının terkinine ilişkin tapu işlem belgesi getirtilmeden davacının karşılıksız kalan intifa süresine isabet eden intifa bedelini talep edebileceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dairemizce intifa hakkının terkinine ilişkin işlem belgesi celbedilmesiyle oluşan durum karşısında İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın 25.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1- Davanın kısmen KABULÜ ile; 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin REDDİNE,2-Başlangıçta peşin olarak alınan 8.626,10 TL harcın, alınması gerekli olan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.918,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 25,20 TL, posta ve tebligat gideri 115,40 TL, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL olmak üzere toplam 3.140,60 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 155,44 TL yargılama masrafına, 1707,75 TL harç eklenerek sonuç olarak 1.863,19 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.985,16 TL yargılama masrafının davacının üzerinde bırakılmasına,4-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 41.055,71 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,7- İstinaf Aşamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 39,00 TL olmak üzere toplam 160,30 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021