Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/300 E. 2021/443 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/300
KARAR NO: 2021/443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI: 2018/219 Esas – 2018/807 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takiben davalı tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın kötüniyetli olup takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, keşidecisi davalı olan, … Bankası A.Ş.İmsan Şubesinden verilme, 05/03/2017 keşide tarihli, 435.000,00-TL tutarlı, … ıban nolu hesaptan keşideli çekin davalı tarafından keşide edilerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin meşru hamil olarak alacaklı olduğunu, fakat borçluların ödeme taahhütleri nedeniyle çeki yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edemediklerini, çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari avans faizi işletilmesine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dışı müvekkil şirket hisse sahibi … tarafından davacıya tapuda … adına kayıtlı Bağcılar İlçesi … Köyü … Mah. … Ada … Parsel’de kayıtlı 111m² taşınmaz …’e rayiçlerinin altında taşınmaz üzerindeki … Kıraç Şubesi ipoteği ile birlikte satıldığını, banka ile yapılan görüşmelerde taşınmaz üzerinde tapu kayıtlarında limit ipoteği bulunduğunu, bankaya olan tüm risklerin kapanmadan davaya konu tapunun ayrılmasının gerçekleşemeyeceğinin bildirildiğini, dava dışı … tarafından ipoteğin fekkedilememesi halinde taşınmaz bedelinin aynen ödenerek taşınmazın iade alınması amacıyla davaya konu ortağı bulunduğu müvekkil … A.Ş. firmasına ait taşınmaz satış miktarını aynen içeren çek davacıya teslim edildiğini, ancak davacı çekin vadesinde taşınmazı iade etmediği gibi ısrarlı taleplerimize rağmen ipoteğin fekkinin sağlanamadığı, yeni bir teminat çeki verilebileceği yahut taşınmazın satış bedeli ödenerek taşınmazın iade alınabileceği tapuyu iade etmeksizin çek hakkında yapılabilecek işlemin kötü niyet arzedeceği bildirilmesine rağmen, davaya konu çeki haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, davacının kanunda açık düzenleme bulduğu üzere ısrarla taşınmazı dava dışı satıcı …’a iade etmeyerek yahut akdin feshi talep etmeksizin haksız olarak taşınmaz satış bedelini tahsil etme gayesi ile kendi edimini ifa etmeksizin haksız zenginleşme peşinde olduğunu, icra takibi tarihinde ve halen satıcı dava dışı müdahale talep eden …’a iade bildiriminde bulunmadığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında, ” davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen İPTALİNE, takibin 435.000,00 TL asıl alacak, TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,75 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, alacak çeke dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 87.000,00-TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının işlemiş faiz talebi ise 6098 sayılı TBK 117.maddeye göre temerrüt faizi talebi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme, teamül haline gelmiş faiz uygulaması ve usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden gözetildiğinde davacının olan işlemiş faiz talebinin koşulları oluşmaması sebebiyle reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/219 E. 2018/807 K. Sayılı ilamının istinaf incelemesinin dava konusu ihtilaf taşınmaz satışı ve taşınmazın ipotekli olarak devralınması neticesinde devir esnasında imzalanan protokolle teslim edilen teminat çekinin yerine kaim olmak üzere verilen teminat çekinin, vadesinde bankaca yazdırılmaksızın çek vasfını yitirmiş olduğu, ihtilafın esasının taşınmaz satışıyla ve ipotekle ilgili olması karşısında istinaf incelemesinin taşınmaz satışı ve ipotekle ilgili uyuşmazlıklara bakmakla görevli hukuk dairesine tevdii suretiyle duruşma yapılmaksızın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini; Görev yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizliği nedeniyle usulden 353-1-a-3 fıkrasınca kaldırılarak 353-1. Fıkra uyarınca görevli mahkemeye gönderilmesini, Hakimin hukuku aydınlatması, hukuku re’sen uygulaması ile delillerin toplanarak kanuni dayanaklarına esas kanun maddeleriyle birlikte tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirerek tartışması suretiyle gerekçe oluşturulması zorunluluğu ve ödevine aykırılık nedeniyle usul ve esastan yine duruşma açılmaksızın bozulmasını, Neticeten ise açık kanuni düzenlemeler karşısında hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının ilk 3 fıkra kapsamında değerlendirilmemesi halinde sunulacak banka kayıtları ve kanuni mevzuatla birlikte duruşmalı olarak ele alınmasını ve bu suretle usul ve esastan bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmak üzere söz konusu yerel mahkemenin işbu dosyada tarafsızlıklarını yitirmiş olmaları karşısında başka bir asliye ticaret mahkemesi’ne tevdiine karar verilmesini yahut yerel mahkeme kararının esastan reddini, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bankaya ibraz müddeti geçmiş olan çeke dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme ile davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği veya davacının temel ilişkiden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında 26/12/2017 tarihinde 435.000,00 TL asıl alacak, 37.794,35 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 472.794,35-TL alacağın tahsili için 05.03.2017 keşide tarihli çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış, takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibi durmuştur. Takip konusu çek … A.Ş. Tarafından davacı … lehine 05.03.2017 tarihinde 435.000,00 TL bedelle keşide edilmiş, ancak ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmemiştir. Bağcılar İlçesi … Köyü … Mah. … Ada … Parsel’de kayıtlı 111m² taşınmazın tapu kaydına göre, taşınmaz üzerine … A.Ş. Lehine 08.05.2015 tarihinde FBK 1. Dereceden 700.000,00 TL limitle ipotek tesisi edilmiş ve davacı tarafından bu taşınmaz 07.11.2016 tarihinde ipotek yüküyle birlikte satın almıştır. Taşınmazın satışına ilişkin olarak düzenlenen 07.11.2016 tarihli “Arsa Satış Protokolü” ile, Bağcılar İlçesi … Köyü … Mah. … Ada … Parsel’de kayıtlı 111m² taşınmazın dava dışı … tarafından …’e satıldığı belirtildikten sonra, taşınmaz üzerindeki ipoteğin satıcı … tarafından 01.01.2017 tarihine kadar kaldırılacağı, arsanın üzerinde bulunan ipotek karşılığı alıcı …’e …’ın sahibi olduğu … A.Ş.’nin çekinin teminat olarak verildiği, 10.01.2017 vadeli ve 435.000,00 TL bedelli çekin ipotek kalktığında iade edileceği ve satış bedeli 435.000,00 TL’nin elden nakit olarak alındığı hususları kabul ve taahhüt edilmiştir. Bu belge satıcı sıfatıyla …, alıcı sıfatıyla ise … tarafından imzalanmıştır. Davalı taraf görev itirazında bulunmuş ise de, davacı terditli olarak önce TTK’nın 732. maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye, olmadığı takdirde temel ilişkiye dayandığına göre öncelikle sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümler değerlendirileceğinden uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemesi görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın Madde 732/1. Maddesine göre, zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar. Takibe konu çekin, Arsa Satış Protokolü’ndeki … A.Ş. Tarafından verilen 10.01.2017 vadeli ve 435.000,00 TL bedelli çekin yerine verildiği, dolayısıyla teminat çeki olduğu ihtilaf konusu değildir. Takibe konu 05.03.2017 tarihli 435.000,00 TL bedelli çek süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden hamilin keşideci dahil müracaat borçlularına başvurma hakkı kalmamıştır. Bu halde keşideci sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmelidir. Ancak takip konusu çek taşınmazın üzerinde bulunan ipotek karşılığı alıcıya teminat olarak verilmiştir. Davacı tarafça ödenen bir ipoteğe konu borç bulunmadığından davalı keşidecinin zenginleşmesi söz konusu değildir. Taraflar arasındaki temel ilişki ise, ipotekli olarak satışı gerçekleştirilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve karşılığında teminat çekinin iadesinden ibarettir. Davalı şirket protokole taraf olmasa da, 06.09.2018 tarihli 1. Celsede davalı tarafça protokol içeriğinin kabul edildiği beyan edilmiştir. Temel ilişkide ipoteği kaldırma borcu satıcı …’a aittir. Ancak taahhüt edilen 01.01.2017 tarihine kadar ipotek kaldırılmamıştır. TMK’nın 883/1. Maddesine göre, ipoteğe konu alacak sona erince ipoteğin terkini istenebilir. Dolayısıyla davalı tarafın davacıya karşı ipoteği kaldırma borcu bulunmakla birlikte davacıya herhangi bir ödeme borcu bulunmamaktadır. 01.01.2017 tarihine kadar ipoteğin kaldırılmaması halinde kararlaştırılan bir cezai şart bulunmadığı gibi ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası da bulunmamaktadır. Bu nedenle takip konusu yönünden davacının temel ilişkiden kaynaklanan bir alacağı söz konusu değildir. Hal böyle olunca mahkemenin çekin kambiyo vasfını yitirdiği ve sebepsiz zenginleşme iddiasının TTK’nın 732. Maddesine dayalı olduğu hususları nazara alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece, lehine ipotek verilen banka tarafından alacak muaccel olduğu takdirde taşınmazın paraya çevrilmesi riskiyle karşıya karşıya kalıp ödediği satış bedeline rağmen 700.000,00 TL bedelli banka ipoteği nedeniyle yapılacak takip sonucunda davacının zarara uğrayacağı ve davalının sebepsiz zenginleşme durumu oluşacağından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine,davacı takip yapmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu dosya kapsamına göre ispatlanamadığından yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu mahkeme kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE, 2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE, 3-Başlangıçta peşin olarak alınan 5.710,18 TL harcın, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından, fazla alınan 5.650,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 40.689,72 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. madddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine, 7-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 49,50 TL olmak üzere toplam 170,80 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 8-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021