Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/295 E. 2021/652 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/295
KARAR NO: 2021/652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI: 2016/1161 Esas – 2018/1200 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından … numaralı Fronting Blok Abonman Poliçesi ve … numaralı Abonman Poliçe ile sigortalanan … A.Ş.’ye ait Heat Exchanger emtialarının Çin’den İstanbul’a nakliyesinin dava dışı … Ltd.Şti sorumluluğunda … gemisiyle yapıldığını, İstanbul’dan Bozüyük fabrikasına nakliyesinin ise, davalı şirket tarafından yurtiçi ana taşıyıcı olarak, …/… tarafından ise yurtiçi alt/fiili taşıyıcı sıfatıyla üstlenildiğini, söz konusu emtialarının gemi Türkiye’ye geldiğinde nakliyesi için ana taşıyıcı davalı … Ltd. Şti. ile anlaşma yapıldığını, taşımanın gerçekleşmesi için emtianın davalı şirketin alt taşımacısı olan … Firması sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı araca yüklendiğini, taşınma esnasında meydana gelen trafik kazası neticesinde emtiaların hasarlandığını, faturalar ve yapılan tespitler gereğince 13.529,66 EUR sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, alacağın rücuen tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin ve alt taşımacısı … ve sürücüsünün trafik kazasının oluşumunda hiç bir kusurunun bulunmadığını, müvekkkili şirketin alt taşımacısının sürücüsü olan …’ün kazada kusurunun olmadığı hususunun trafik kazası tespit tutanağına derç edildiğini, somut olayda zararlandırıcı olayın davalı şirketin alt taşımacısının aracına arkadan çarpan … Ltd.Şti.’nin aracının tam kusuru ile meydana geldiğini, zararın poliçe kapsamında olmadığını, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, dava dışı … A.Ş.’ye ait yurtdışından getirtilen emtianın taşıma sigortasının davacı tarafından yapıldığı, emtianın kara nakliyesinin davalı … Ltd. Şti. tarafından dava dışı … Firmasına yaptırıldığı, emtianın nakliye sırasında meydana gelen kaza nedeniyle hasar gördüğü, hasar nedeniyle davacının dava dışı şirket … A.Ş.’ye 13.529,66 Euro hasar ödemesi yaptığı sabit olup, bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı, hasarın meydana gelmesinde, davalının taşımayı yaptırdığı dava dışı şirket kamyon sürücüsü …’ün kusurunun bulunmadığı, davalı şirketin taşımayı yaptırdığı araç sürücüsünün kaza ve hasarda kusuru bulunmadığından davacının davalıdan ödemesini yaptığı hasar bedelini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının istinaf sebeplerinde özetle; müvekkil sigortalısına ait emtianın nakliyesi için davalı şirketin navlun faturası düzenleyerek taşıma sürecinin tamamını gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, bu kapsamda davalı taşıma işleri komisyoncusu sıfatını taşıdığını, sigortalısı taşıma işlemi için tüzel kişiliği haiz olan davalı ile anlaşma yapmış, ancak davalı taahhüt ettiği taşımayı bir başka alt taşıyıcı ile taşıma sözleşmesi yaparak gerçekleştirdiğini, davalı taşıma organizatörü olarak sorumlu olduğunu, müvekkilimin halefiyet hakkının doğduğunu, sigortalıya yapılan ödeme sigorta kapsamında olup, müvekkili sigortacının ödemiş olduğu tazminat miktarınca zarar sorumlusuna rücu imkanını haiz bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtia nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355. Maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olmak üzere, istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, dava dışı sigortalı … AŞ.’ye ait emtianın Fronting Blok Abonman poliçesiyle sigorta örtüsü altına alındığı, emtianın İstanbul’dan Bozüyük/Bilecik’e yurt içi kara yoluyla taşınmasını akdi taşıyıcı davalının üstlendiği, fiili taşıyıcının ise dava dışı …-… olduğu, emtianın alt/fiili taşıyıcının aracına yüklenerek taşınması aşamasında kısmen hasara uğradığı sabittir. Derince/ Kocaeli Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından 10.01.2014 tarih ve … Kaza Sıra No ile düzenlenen Tutanakta; “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römorku ile Tem Oto yolunu takiben İstanbul-Kocaeli istikametine sağ şeritten seyrederken Dilovası tüneli içine girdiği anda önünde aynı yönden aynı yöne sağ şeritte seyreden sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı gördüğü anda aractını durduramayarak kendi aracının ön kupa kısmı seyir halindeki … plakalı kamyonun arka kısmına çarpmasıyla yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Çarpmanın şiddetiyle … plakah kamyonunun üzerindeki kanteynırın kapağı açılmış ve içerisindeki ısı değiştirici olarak irsaliyeli yükün bir miktarı yola dökülmüş ve araç 50 m. içeride sol şeritte kalmıştır. Bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun diğer sürücü kusurlarından (56/1-c) önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek (yakın takip) kusurunu işlediği, diğer sürücü …’ün ise kazada kusurunun olmadığı..” belirtilmiştir. Uyuşmazlığa konu davada, emtia-eşyanın bir yurt içi taşıması olduğu, dolayısıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun, İkinci Kısım Eşya Taşıma hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Taşıyıcı eşyayı teslim aldığı hali ile alıcısına teslim etmek zorundadır. Bu anlamda taşıyıcı edimini yerine getirirken koruma borcunu da üstlenir. Taşıyıcının eşyayı koruma borcu, dolayısıyla eşya ziyaı ve hasarından kaynaklı zarar ile gecikmeden doğan sorumluluğu, eşyayı teslim alması aşaması ile başlar ve eşyanın tasarruf hakkı sahibine teslim ile son bulur Taşıyıcının sorumluluğu TTK md. 875/1 de hüküm altına alınmış, TTK md. 882 ile sorumluluk sınırları belirlenirken, TTK md. 886/1 île de sorumluluğun sınırlama hakkının kaybı hükmü ile taşıyıcının sorumluluk sınırlarının ne hallerde kaldırıldığı belirlenmiştir. Uyuşmazlığa konu davada, taşıyıcının teslim aldığı emtia-eşyaya karşı özen borcunu gösterip göstermediği, ifa edip etmediğinin irdelenmesi gerekir. Somut olayda, alt/fiili taşıyıcının yol güzergahında seyir halinde iken arkadan gelen bir aracın, aracına çarpması sonucu meydan gelen kaza nedeniyle hasann oluştuğu, dolayısıyla hata ve kusuru olmadığı tespit edilmiştir. TTK md 876 “ziya, hasar ve gecikme taşıyanın en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.” hükmünü havidir. Bu durumda, davalının zararı önceden alacağı bir tedbirle önleyebilmesi, sadece teknik olarak değil fiilen de “mümkün olmadığı” gibi, taşımanın tabi olduğu kurallara ve kazanın oluş biçimine göre davalı taşıyıcının eylemlerinden sorumlu olduğu “araç sürücüsünün olay anında kusurlu herhangi bir hareketi” ya da “seyir halinde iken yaptığı bir kural ihlali’ ile “davacının bu olaya bağlı zararı arasında sebep sonuç ilişkisi (illiyet bağı) bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir (Emsal bkz. Yargıtay 11. HD, 02/12/2019 tarihli,: 2018/2896 E.,2019/7686 K.sayılı ilamı). Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.