Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/283 E. 2021/435 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/283
KARAR NO: 2021/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2018
NUMARASI: 2017/771 Esas – 2018/1010 Karar
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasında imzalanan 02/04/2012 tarihli 3 yıl süreli sözleşmeye göre, davalının her yıl için 4.100 kg olmak üzere 3 yılda 12.300 kg ürün almayı taahhüt ettiği, davalı tarafından yapılacak bu alım karşılığında, sözleşmenin 5. maddesi gereğince müvekkili tarafından 27.080 USD değerindeki makinelerin promosyon olarak davalıya teslim edildiği, davalının alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle 06/02/2017 tarihli ihtarname ile eksik ürünlerin siparişlerinin verilmesi aksi halde zararın tazmini yoluna gidileceğinin bildirildiği, 16/03/2017 tarihli ihtarname ile de 27.080 USD olan makine bedeli talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, 27.080 USD den, davalının yaptığı alım bedeli olan 7.486 USD nin tenzili ile bakiye 19.594 USD nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının taahhütlerin yerine getirmediği, 2 adet bulaşık makinesi verilmesi gerekirken 1 adet teslim edildiği, müvekkili şirketin işlettiği otelin kapasitesinin çok üzerinde olan alım taahhüdüne göre eksik alım iddiasının haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 3 yıl süreli olup, süre sonu 2015 yılında sona erdiği ve devam ettiği sürede eksik alım yapıldığı konusunda davacı tarafından davalıya ihtar gönderilmediği ve sözleşmeye ihtirazi kayıtsız devam edildiği ve sözleşmenin feshedilmediği, süre bitiminden 2 yıl sonra 2017 tarihli ihtarname ile eksik alıma bağlı cezai şartın istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, Mahkemenin gerekçesinin aksine davadaki talebin cezai şarta ilişkin olmayıp, sözleşmenin süre sonunda kendiliğinden sona ermesi nedeniyle sözleşme gereği, davalıya promosyon olarak teslim edilen makine bedelinden, alım yapılan ürün bedelinin tenzili ile bakiye kısmın talep edildiği, Yapılan bilirkişi incelemesi ile davalıya makinelerin teslim edildiği ve davalı tarafından sözleşmeye aykırı olarak eksik alım yapıldığının belirlendiği, müvekkili şirketin defterlerinde dava konusu alacağın aynen kayıtlı olduğu, Sözleşme feshedilmediği gibi feshe bağlı cezai şartın da istenmediği, süresi sona eren sözleşmeye göre verilen makine bedelinin iadesi isteminin ileri sürüldüğü, mahkemenin tespitinin ve verilen red kararının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, süre nedeniyle kendiliğinden sona eren sözleşmeye göre davalıya teslim edilen makine bedelinden sözleşme süresince davalı tarafından yapılan alım bedelinin tenzili ile bakiye kısmın tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulumuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. Taraflar arasında 02/04/2012 tarihli 3 yıl süreli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 5. maddesinde, davacı tarafından 1adet Halı Yıkama, 1 adet Yer Yıkama, 1 adet Islak Kuru Vakum, 4 adet kuru Vakum ve 2 adet bulaşık makinesi olmak üzere toplam 27.080,00 USD değerinde makinenin davalıya teslim edileceği, 3. maddesinde de, davalı tarafından her yıl 4.100 kg olmak üzere 3 yılda toplam 12.300 kg ürün alımı yapılacağı ve sözleşmenin süre sonunda kendiliğinden sona ereceği, süre uzatımının yapılmayacağı ve davalının 1 yıl içindeki alımını, ilk üç aylık dönemde 1100 kg, devam eden diğer üçer aylık üç dönemlerde de 1000’er kg olmak üzere toplam dört dönemde gerçekleştireceği, alım taahhüdüne uyulmaması halinde davacının tek taraflı fesih hakkının doğacağı ayrıca herhangi bir periyot süresinin sonunda alıcının ürün alma taahhüdüne aykırı davranıp davranmadığının davacı tarafından kontrol edilmez ve/veya uyulmaması halinde bu aykırılığın giderimi için ihtar keşide edilmezse veya herhangi bir periyot döneminden ihtar çekip akde aykırılığın giderimini ister bir sonraki dönem veya dönemlerde istemez ise bu durum davacı aleyhine sözleşmenin bu maddesi için teamül teşkil ettiği anlamını taşımayacağı, alıcının 5.1 maddede yer alan promosyon bedelinden sorumluluğunun devam edeceği, bu sorumluluğun kapsamının fesih ve cezai şart başlıklı maddede açıkça belirlendiği (9.madde) kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 9. maddesinde ise”Fesih ve Cezai şart” düzenlenmiş ve anılan maddede, alıcı olan davalının yükümlülüklerini kısmen veya hiç yerine getirmemesi halinde davacının sözleşmeyi fesih hakkının bulunduğu, bunun dışında sözleşmenin her hangi bir nedenle taraflardan biri tarafından feshedilmesi veya fiilen devam etmemesi durumunda 5.1 maddesine göre davalıya ödenen 27.080 USD promosyon bedelinin davacı tarafından cezai şart olarak istenebileceği belirtilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında, davacının sözleşmenin 5. maddede belirtilen makineleri davalıya teslim ettiği, davalının da 3. maddede belirtilenden daha az miktarda eksik alım yaptığı ve buna bağlı olarak alım taahhüdünü ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki taraflar arasındaki sözleşmede, davalının taahhütlerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesi halinde davacının fesih hakkı bulunduğu ve sözleşmenin bu nedene bağlı olarak davacı tarafından veya haklı ya da haksız bir nedenle davalı tarafından feshedilmesi yahut fiilen uygulanamaz hale gelmesi durumunda davacının makine bedeli 27.080 USD yi cezai şart olarak isteyebileceği konusunda düzenleme yapılmış olup, bunun dışında her hangi bir nedenle veya başka bir şekilde davacının makine bedelini talep etme hakkı olduğuna dair bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. İş bu davadaki talebin, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde de beyan ettiği üzere feshe bağlı cezai şart olmayıp, sözleşmenin süre nedeniyle kendiliğinden sona ermesi üzerine sözleşmenin başında davalıya ödendiği sabit olan makine bedelinden davalının yaptığı ürün bedelinin tenzili ile bakiye kısmın tahsiline ilişkin olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmede bu talebe karşılık gelen başka bir anlatımla sözleşme süresi olan üç yılın dolması ve bu haliyle kendiliğinden sonlanması durumunda, makine bedelinin davacıya iade edileceği konusunda bir hükmün bulunmadığı ve sözleşme süresince edimlerin karşılıklı ifası aşamasında eksik alımı nedeniyle davalının temerrüde düşürülmediği veya ihtirazi kayıt ileri sürülmediği böylece davacı tarafından fiili durumun benimsendiğinin kabulü gerektiği gibi sözleşmede, makine bedeli 27.080 USD’nin iadesinin sadece fesih veya sözleşmenin fiilen uygulanamaz hale gelmesi koşuluna bağlanması ve somut olayda bu koşullardan hiç birinin bulunmaması karşısında ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Başlangıçta davalı tarafından yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye irad kaydına, 4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi. 01/04/2021