Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/28 E. 2020/313 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/28
KARAR NO: 2020/313
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2016/976 Esas – 2018/744 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14/03/2013 ve 01/10/2013 tarihleri arasında 2 adet (… Bankası Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi) imza edildiği, davalılara 1 den fazla kredi kartı kullandırıldığı, ve (… başlangıç seri nolu 25 adet, … başlangıç seri nolu 10 adet çek yaprağı verildiği) davalı şirketin kredi kartı ve çekleri ile ilgili borçlarını ödemediği, davalı şirket yetkilisi … müteselsil kefil olduğu, borcun tamamının yapılandırılmaya gidildiği, kendilerine 24/11/2015 tarihli ödeme yapmadığı, 16 adet çek yaprağının garanti bedelini bankaya depo etmediği, davalılara, Kadıköy … Noterliğinin 31/03/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, borcun 24 saat içinde ödemenin yapılması istendiği, ayrıca 16 adet çek yaprağının garanti bedellerinin banka şubesine yatırılmasının istendiği, davalı şirket hakkında İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla takip yapıldığı, davalı yetki itirazında bulunduğu, davalı şirket borca ve ferilere itiraz ettiği, borçlunun itirazının yerinde olmadığı, itirazın iptali için mahkemenizde dava açıldığı, duran takibin devamına, davalının kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ve ferilerine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar tarafından davaya cevap verilmemiş olmakla birlikte, icra dosyasına ayrı ayrı sunulan itiraz dilekçelerinde, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu icra müdürlükleri olduğu, alacaklı tarafa herhangi bir borcun olmadığı, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında “Dosyada mevcut alanında uzman bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde davacının davaya konu hukuki ilişki sebebiyle asıl alacak 36.970,43 TL, 3.188,70 TL işlemiş faiz, 159,43 gider vergisi, 140,92 TL masraf ve 12.300,00 TL gayri nakdi depo bedeli olmak üzere Toplam: 52.759,48 TL alacaklı olduğunun tespiti, davalının hesap durumu, müteselsil kefalet gereği kefilin borçtan sorumluluğu, yapılmış bir ödeme var ise bunun banka kayıtlarına geçmesinin gerekliliği dikkate alınarak ( Misal; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8328, Karar No: 2017/2710 sayılı ilamı) ve taraflarca belirlenen faiz doğrultusunda davacının davasının 2004 sayılı İİK md. 67 gereğince “genel hükümler dairesinde” kısmen ispat edildiği, fazlaya ilişkin 29,12 TL bakımından davanın ispat olunamadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olup davalının takibe itirazı haksız bulunduğundan 2004 sayılı İİK md. 67/2 gereğince davacı yararına icra-inkar tazminatına karar verilmiştir. İcra-inkar tazminatı ile ilgili olarak; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7674 ve Karar No: 2014/20655 sayılı kararında “2004 sayılı İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kabul edilen alacağın (52.759,48 TL) %20’ı tutarında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı taraf istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe ilişkin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takibe, işlemiş faiz ve takibe dayanak belgelere ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ihracının haklı olmasına rağmen davacı banka tarafından takibin devamına karar verilmesi konusunda açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, gerekçeli kararın savunma kısmında yer alan hususların kendi bilgisi dahilinde olmadığını beyan ederek, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında davalı … borçlusu şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili istemi ile davalı … borçlusu ve kefil hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıların kredi borcundan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Davacı … veren Banka tarafından, davalı … Ltd. Şti.’ne kullandırılan ve davalı …’ın müteselsil kefil olduğu taksitli ticari kredi, davalı şirketin başvurusu üzerine 24/11/2015 tarihinde 34.500,00 TL üzerinden %1.50 kredi faizi ile 36 ay vadeli olarak yapılandırılmıştır. Genel kredi sözleşmesinde ise temerrüt faizi olarak müşterinin kullandığı kredilere uygulanan en yüksek faizin %50 fazlası olarak uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre temerrüt faizi %27 olup, takipte talep edilen temerrüt faizi sözleşmeye uygundur. Davacı banka tarafından davalı şirkete kredi kullandırıldığı sabit olup, davalılarca kredi borcunun ödendiği iddia ve ispat edilmediğinden davalıların krediden dolayı sorumluluğu devam etmektedir. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesap ekstresinin incelendiği bölümde 32.914,25 TL gün sonu bakiyesi olarak tespit edilmiş olmasına rağmen hesap kat ihtarına konu edilen 36.970,43 TL’nin oluşumunda hangi faiz oranının uygulandığı ve bu miktarın gerçeğe uygun olup olmadığı ile takipte talep edilen 12.300,00 TL gayri nakdi kredinin hangi döneme ilişkin hangi çek yapraklarından kaynaklandığı hususlarında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bunun gibi kefilin gayri nakdi krediden sorumlu olup olmadığı yönünden de herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda Mahkemece eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak sonuca gidilmesi ve kabule göre de icra inkar tazminatının takdirinde gayri nakdi kredi alacağının hesaba dahil edilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece alanında uzman bankacı bir bilirkişiden gerekirse banka kayıtları yerinde incelenmek suretiyle hesap kat tarihi itibariyle banka alacağı belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra temerrüt faizi uygulanması, ayrıca gayri nakdi kredi alacağına esas çek yaprakları tespit edilerek buna göre bankanın ödemekle zorunlu olduğu miktarlara göre çek riski alacağının tespiti suretiyle takip tarihi itibariyle banka alacağı belirlenerek kredi ve kefalet sözleşmelerindeki hükümler değerlendirilerek kefilin gayri nakdi krediden dolayı sorumlu olup olmadığı da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı yanın istinaf isteminin KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu kararın HMK’nın 353/(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı tarafça yatırılan 901,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendilerine iadesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)a-6 maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.19/11/2020