Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/27 E. 2020/137 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/27
KARAR NO : 2020/137
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2018
NUMARASI : 2018/139 Esas – 2018/479 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … Ltd Şti’ndeki %20 hissesini Bornova …. Noterliğinin 14.01.2015 tarih ve … yev. Nolu hisse devir sözleşmesiyle davalılardan …’a devrettiğini ancak hisse devir bedelinin ödenmediğini, her ne kadar hisse devir sözleşmesinde bedelin nakden ve tamamen ödendiği belirtilmiş ise de, adı geçen şirket yöneticisi diğer davalı …’ın müvekkiline hisse devir bedelini ödeyeceğini şifaen belirttiğini, hatta hisse devir bedelinin ödenmesinden sonra müvekkiline verilen aracın iade alınacağı belirttiğini, ancak müvekkiline davalılardan tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözkonusu aracın da halen müvekkilinde olduğunu, davalılara keşide edilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili, 26.12.2017 tarihli duruşmada, davacıya ödeme yapıldığını, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :Davalı … vekili, görevsiz mahkemece yapılan 26.12.2017 tarihli duruşmada ve gerekse dosyaya sunulan 09.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde, noter satış sözleşmesine göre, davacının hisse devir bedelini aldığını, iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının şirket hissesini noter sözleşmesi ile davalı …’a devrettiği, devir sözleşmesinde devir bedelinin nakden ve tamamen alındığının beyan edildiği, davacı tarafça her ne kadar pay devir bedelinin davalı tarafından ödenmediği iddia edilmiş ise de bu iddianın ancak yazılı delil ile ispatlanabileceği, tanık dinletilmesine muvafakat edilmediği, bu durum karşısında davacı tarafın hisselerin bedelinin ödenmediği hususunu ispatlayamadığı, diğer davalı …’ın hisse devir sözleşmesine taraf olmadığından bu davalıya husumet düşmediği gerekçeleriyle davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı …’a yönelik açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf sebeplerinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını aynen tekrar ederek, hisse devrinin ödendiğini ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, zira 10.000 TL üzerindeki ödemelerin banka yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini, ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, davalılar vekillerinin hiçbir duruşmaya katılmadıklarını, hiç iş ve işlem yapmadıklarını, bu nedenle dosyaya vekalet koymakla haksız yere vekalet ücretine hak kazandıklarını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Davacı, ortağı olduğu şirketteki hissesini davalı …’a noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devir bedelinin ödenmediğini, ayrıca diğer davalının da hisse devrini ödeme konusunda şifaen taahhütte bulunduğunu, ödenmeyen hisse devir bedelinden her iki davalının da sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalılar ise, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yazılı delillerle ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu Bornova …. Noterliğinin 14/01/2015 tarih ve … yevmiye nolu “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi”nde, davacı …’in ….Ltd Şti’ndeki 200 payını 50.000 TL bedel karşılığında davalı …’a devrettiği ve devir bedelinin nakden ve tamamen alındığı belirtilmiştir.Somut olayda, davacının hissedarı olduğu şirketteki payını 14.01.2015 tarihinde davalı …’a satarak devrettiği, noter sözleşmesinde devir bedelinin de aynı tarihte davacıya ödendiğinin belirtilmiş olduğundan aksini iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği gibi, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye gelir kaydına 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,oy birliği ile HMK.362(1)-a maddesi uyarınca Kesin olarak karar verildi.