Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/257 E. 2021/331 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/257
KARAR NO: 2021/331
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2016/1053 Esas – 2018/328 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/03/2021
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı/ karşı davalı vekili , müvekkilinin mutfak mobilyaları üretimi ve satışı yaptığını, davalıya bir kısım mutfak mobilyaları sattığını, karşılığında düzenlenen faturanın kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/KARŞI DAVA: Davalı karşı/ davacı vekili, davacının süresinde bir teslimat yapmadığını, bu nedenden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını, davacıya bakiye borcu olmadığı gibi aksine süresinde teslim edilmeyen mallar nedeniyle müvekkilinin davacı taahhüdüne güvenerek iş yerine 960 metre uzunluğunda bakır boru yaptırma zorunda kaldığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, müvekkilin meydana gelen zararına istinaden HMK 107 maddesi gereğince belirsiz alacak davalarını ileri sürerek şimdilik 1.000 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı taraf her ne kadar fatura konusu ürünlerin köprü açılışından önce tesliminin gerektiğini beyanla ürünlere ihtiyaç kalmadığını ve iade alınmasını ihtar ederek davacı tarafın dayandığı faturayı iade etmiş ise de; yanlar arasında ürünlerin köprü açılışından önce teslim edileceğine yönelik yazılı bir sözleşme bulunduğu davalı tarafça kanıtlanamadığı, taraflar arasında satışa konu edilen ürünlerin davacı tarafça davalıya teslim edildiği, davaya dayanakdayanak 27/06/2016 tarihli … nolu, 123.900,00TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davalının kısmi ödeme yaptığı, neticeten davacının davalıdan 38.900,00TL bakiye alacağının bulunduğu, karşı dava 28/11/2017 tarihli celse 1 nolu ara kararla takip edilmediğinden HMK 150 maddesi gereğince süresinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, süresinde yenilenmemiş ve mahkemenin 10/04/2018 tarihli ek kararı ile işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile, İstanbul … İcra Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 38.900 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara ilişkin itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren yıllık % 10.50’yi geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalının kabul edilen miktarın %20’sine tekabül eden 7.780,00 TL. icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinde, fatura tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edilmesine rağmen, ilk derece mahkemesi tarafından, takibin faize dair kısmını doğru görmeyerek, takip tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini hüküm altına alındığını, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğünün dosya kapsamından sabit olduğunu, bunun yanında, TTK’nun 1530/4. Madde hükmü gereğince, davalının en geç ürünleri tesliminden 30 gün sonra ödemesini gerçekleştirmek zorunda olduğundan dolayısıyla davalının en geç bu tarihe göre faizden sorumlu tutulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK.’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilinin istinaf sebepleri, işlemiş faiz talebinin reddi ve faizin takip tarihinden itibaren işletilmesi noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden dolayı faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istenmiş olup, TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup, olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Bu durumda, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği gibi, taraflar arasında ödeme günü kararlaştırıldığı da ileri sürülmediğinden davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz. Bunun yanı sıra, itirazın iptali davası takiple sıkı sıkıya bağlı olduğundan, ilk derece mahkemesince, dava konusu icra takip talebinde belirtilen koşullar dahilinde takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz işletilmesinde de usule aykırılık yoktur. Açıklanan bu gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı/ karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.