Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/250 E. 2021/525 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/250
KARAR NO : 2021/525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 07/06/2018
NUMARASI: 2017/222 Esas – 2018/775 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı borçluya ticari mal sattığını ancak satılan mallara karşılık olarak davalı tarafça ödenmesi gereken 6.000,87 TL alacağın tahsil edilmediğini, bu sebeple alacağın tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas numaralı dosyasıyla yasal takibe geçildiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacı firmaya karşı, takip konusu yapılan miktarda borcu bulunmadığını, söz konusu miktarda alacak, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk göstermediğini, kaldı ki, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmamış, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçilmiş olduğunu, müvekkili şirketin, davacı firmayla uzun zamandır çalışıyor olup son döneme kadar her iki şirket arasında problem yaşanmadığını, fatura ile çalışan müvekkili şirket ve davacı firma arasında ödemeler muhtelif zamanlarda yapılıyor olup, davacı firma tarafından takibe konu edilen edilen miktarın, asıl borcu yansıtmadığı, takibe konu edilmiş olan alacağın likit alacak olmaması sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinde bulunmasının yerinde olmadığını beyanla davanın reddi ile, reddedilen miktar üzerinden kötü niyetli takip yapıp dava açan davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Takibe konu faturaların mal satışına ilişkin olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı tarafça faturaya konu edilen emtianın sözleşme temelinde karşı tarafa tesliminin sağlandığına, davacının sözleşmeden kaynaklı teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Faturadaki alacak miktarının davacı defterlerinde görünen bedeli tevsik etmesi davacının haklı sebeple takip yaptığının tek başına kanıtı olamayacağı gibi teslim olgusunun hukuki işlem olarak görülmekle yazılı – kesin delillerle ispatı gerektiği halde somut olayda bu yönde bir ispat aracı dosyada mübrez olmadığından davanın sübut bulmadığı kanaatiyle reddi gerektiği takdir edilmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından faturaya konu malların … seri sıra numaralı 14/07/2016 tarihli, … seri sıra numaralı 27/07/2016 tarihli ve … sıra seri numaralı 12/05/2016 tarihli sevk irsaliyeleri ile davalı şirket çalışanları … imza karşılığında teslim edildiğini, tüm bu işlemlere ait bilgi ve belgeler müvekkili şirket kayıtlarında bulunduğunu, tüm bu bilgiler doğrultusunda İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … e.sayılı dosyasıyla başlatılan takibe konu faturalarda yer alan malların davalı … firmasına teslim edildiğinin açık olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmekteyken Mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmesinin kanuna, hak ve adalet ilkelerine aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, fatura konusu malların teslim edilip edilmediği ve davacı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 26.12.2016 tarihli takip talebi ile, 3 adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davacının ticari defterlerine göre, davacının davalı firmaya toplam 15.458,16 TL bedelli 6 adet fatura kesmiş, bunun karşılığında davalı banka aracılığıyla 3 adet havale ile 9.457,29 TL ödeme yapmış ve davalının 6.000,87 TL bakiye borcu kalmıştır. Davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemiştir. Ancak davalı taraf gerek takibe itiraz dilekçesinde gerekse cevap dilekçesinde, davacıya takip konusu yapılan miktarda borç bulunmadığı ve davacı firmaya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmayıp, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiği beyan edilmiştir. Bu beyanlara göre, davalı tarafın davacının kayıtlarına işlemediği ödemeler bulunduğunu iddia etmektedir. Ancak davalı taraf bu iddialarını ispatlayabilmiş değildir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 102/1. Maddesine göre, kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.Davalının, davacının ticari defterlerinde kayıtlı ödeme tarihileri itibariyle henüz başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından, bu ödemelerin davacının davalıya kesmiş olduğu ve takip konusu faturalardan önceki tarihli faturalar için ödendiğinin kabulü gerekir. Yapılan ödemeler takip konusu olmayan faturalara mahsup edildiğinde davacının takibe konu faturalar nedeniyle 6.000,87 TL alacağı bulunmaktadır. Bu nedenle, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece eldeki davanın teslim olgusunun ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın KABULÜNE,2-Davalı takip borçlusunun, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibine vaki itirazının İPTALİNE, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, 3-Kabulüne karar verilen alacağın % 20’si olan 1.200,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Başlangıçta peşin olarak alınan 102,48 TL harcı ile icra peşin harcı 30,00 TL’nin, alınması gerekli olan 409,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 277,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,4 TL, peşin harç 102,48 TL, posta ve tebligat gideri 116,50 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 850,38 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,8-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 98,10 TL, posta ve tebligat gideri 55,50 TL olmak üzere toplam 153,60 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesineDair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021