Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/244 E. 2021/329 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/244
KARAR NO : 2021/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2018
NUMARASI: 2015/1213 Esas – 2018/983 Karar
DAVA : Haksız Rekabet-Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasındaki haksız rekabet – tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin cam işleme, cam temperleme, cam kesim, lamine cam kesim, cam yıkama, birleştirme ve presleme gibi camla ilgili konularda çözüm üreten makinelerin imalatını yapan bir firma olduğunu, davalı şirketin de müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla müvekkili şirket ile davalı şirketin ticari rakip olduklarını, ticari rakip konumunda olan davalı şirketin hukuk genel ahlak ve ticaret kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gereken rekabet kurallannı ihlal ettiğini, bu kapsamda, müvekkili şirketin eskisi kadar iyi makine üretemediği, makinelerde ucuz ve kalitesiz ürünler kullandığı, ekonomik durumunun zayıfladığı, siparişlerini dahi tamamlayamadığı, sipariş verilmesi ve ödeme yapılması durumunun ürünü teslim edemeyebeileceği gibi asılsız söylentilerde bulunduğunun çevreden öğrenildiğini, müvekkili şirketin ürettiği ürünlerin kalitesi hakkında da asılsız iddialar ileri sürdüğünü, cam makinesi almayı düşünen dava dışı … isimli firmaya, davalı şirket tarafından mail ile bir tablo gönderildiğini, davalı şirket tarafından müvekkilinin müşterisine gönderilen bu tabloda, müvekkilinin makinelerinde kullanıldığını iddia ettiği, parça bilgilerinin gerçeği yansıtmadığını, bu tabloda müvekkili şirketin kullandığı iddia edilen parçaların, davalı şirketin kullandığı parçalara göre çok daha kalitesiz ve işin niteliğine uygun olmayan parçalar olarak gösterildiğini, davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı eylemlerine son vermesi amacıyla gönderilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını ileri sürerek davalı şirketin haksız rekabete yönelik eylemlerinin tespitine, 50.000 TL manevi tazminata ve mahkemece verilecek hükmün Türkiye’de tirajı en yüksek 2 gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacının duyumlarına dayalı iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin hiçbir işletmeye davacının ürünlerini kötüleyen mektuplar yazmadığını, sözkonusu 3. Kişi … firmasının davacının müşterisi olmadığını, satış yapmayı hedeflediği potansiyel müşteri adayı olduğunu, anılan şirkete müvekkili tarafından doğruluğu açık bir şekilde ortada olan bir mahiyette karşılaştırma tablosu gönderildiğini, yapılan belirleme ve nitelendirmelerin doğruluğu ortada olduğunu, bu durumun haksız rekabet değil doğru olanın herhangi bir yerme olmaksızın belirlenmesi olduğunu, basit bir internet satış sitesinde dahi her türlü markanın, her türlü ürünün alıcının kararını kolaylaştırmak adına karşılaştırmanın yapılmasının olanak dahilinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacı tarafça .. isimli firmaya 28.08.2015 tarihinde ….com adresinden …@… isimli adrese karşılaştırma tablosu ekli mail gönderildiğinin belirtildiği, davalı tarafça söz konusu mailin gönderildiğinin inkar edilmediği, söz konusu mailin gerçeği yansıttığının ve haksız rekabet oluşturmadığının iddia edildiği, söz konusu mailin gönderildiği yönünde taraflar arasında husumet olmadığı anlaşılmakla; karşılaştırma tablosu incelendiğinde … Makine ve CMS ürünlerinin menşei, özellikleri yönünden kıyaslandığının anlaşıldığı, mahkemeye sunulan ve itibar edilen denetime esas bilirkişi raporu içeriğinden davacı … firmasına ait iki adet ısıcam presleme hatları ve yıkama makinelerinin malzemelerinde çok az miktarda uzak doğu malzeme kullanıldığı, diğer bütün ana elemanlarının tamamının Alman, Japon ve Türk menşeili olduğunun anlaşıldığı, böylelikle gönderilen mail içeriğinin müşteriyi hataya düşürebilecek nitelikte olup, haksız rekabet oluşturduğu, dinlenen tanık beyanları görgü ve duyuma dayalı olduğundan hükme esas alınmadığı, davacı ve davalı şirketin türü ( Anonim Şirket olmaları), iş çapları, iş kollarının aynı oluşu, davalının eyleminin davacı tarafın ticari itibarını zedeler nitelikte oluşu dikkate alınmakla davacı şirket yönünden zenginleşme amacı taşımayacağı anlaşılan 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının; … isimli firmaya 28.08.2015 tarihinde ….com adresine gönderdiği mailde; davacı tarafa ait ürün özelliklerinin daha farklı gösterildiği anlaşılmakla ve davalı tarafından gönderilen mail ekinde sunulan karşılaştırma tablosunun davacının ürünü konusunda müşteriyi hataya düşürebilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla; davalının söz konusu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6102 sy TTK 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye genelinde dağıtılan ve traji 100.000 in üzerinde olan bir gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinde dayanak olarak gösterdiği uzak doğu olma kriteri açısından, davacının ürettiği makinede diğer ülkelerle birlikte Japonya ağırlıklı ürünler kullanıldığı kabul edilirken Japonya’nın uzak doğu ülkelerinden sayılmadığını, diğer yandan hükme esas alına raporda …`in Alman markası olduğu belirlendiğini, oysa bu ürünlerin de Siemens’in uzak doğuda bulunan fabrikalarında üretildiğini, yani …`in Alman markası olması ürünün Almanya`da menşeli olduğu anlamına gelmediğini, “Made in China” ibaresinin raporda yer almadığını, ayrıca bilirkişi raporunda vakum jeneratörünün 300`lük olduğundan bahsetmiş fakat ne markası ve menşesinden ne de tek bir vakum jeneratörü olduğundan bahsetmediğini, mail içeriğinde herhangi bir yanlış yahut yanıltıcı bilgi bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, camla ilgili konularda çözüm üreten makinelerin imalatını yapan bir firma olduğunu, davalı şirketin de aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin dava dışı … isimli firmaya göndermiş olduğu mail içeriğinde yer alan karşılaştırmalı bir tabloda, davacının makinelerinde kullandığını iddia ettiği parça bilgilerinin gerçeği yansıtmadığı gibi bu parçaların, davalı şirketin kullandığı parçalara göre kalitesiz olduğu şeklinde algı oluşturduğunu belirterek haksız rekabetin tespiti ile 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiş, davalı ise, karşılaştırma tabloda gösterilen bilgilerin gerçeği yansıttığını, yanıltıcı veya yanlış bilgi içermediğini, bilgilendirme amacı taşıdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK.’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK.nın 55. maddesinde, “dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” kenar başlığı altında altı ana başlık sayılmıştır. Bu ana başlığın ilk kategorisinde “ Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar gelir (TTK md. 55/1.a-1) Buna göre, bir kişi bir başkasını ya da o kişilerin mal, iş ürünü, fiyat veya faaliyetlerini yanlış yere, yanıltıcı yere ya da gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemektedir. Burada bir kimsenin başkası nezdindeki itibari ile haksız biçimde oynamak, iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturduğu gibi, aynı zamanda kişilik haklarına da tecavüz niteliğindedir. Kötüleme; karalama, perdeleme, değerini küçümsetme ve aşağıda bulunduğunu söyleme gibi fiilleri kapsar. Kanun koyucu, kötüleme fiilinin yanlış, yanıltıcı veya incitici bir temele dayanmasını aramıştır. Kötüleme, bir kimseyi karalamayı, bu kimsenin halihazırda var olan değerini diğerlerinin gözü önünde düşürmeyi veya küçümsemeyi içerir. Somut olaya gelince, davacıya ait ürünlerde çok az miktarda uzak doğu malzeme kullandığı, diğer bütün ana elemanlarının tamamının Alman, Japon, Türk menşeli malzemeler olduğu, özellikle … marka malzemelerin kullanıldığı tespit edildiği dosyada alınan bilirkişi raporundan anlaşılmakla, davalı tarafından, 28 Ağustos 2015 tarihinde, ….com adresine gönderilen mailde, davacı tarafa ait ürün özelliklerinin daha farklı şekilde gösterildiği, bu kapsamda, davalı tarafından gönderilen mail ekinde sunulan karşılaştırma tablosunun davacının ürününde kullandığı bazı parçalar konusunda “Uzak Doğu” menşeli denilmek suretiyle davacı tarafın ürünlerinin daha kalitesiz olduğuna dair bir izlenim yaratılmaya çalışıldığı, bu durumda bu mail içeriğinde yer alan ifadelerin TTK m. 55/1-a-l hükmü bağlamında “..yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla ” kötüleyici nitelikte olduğu, haksız rekabet koşullarının somut olayda oluştuğunun kabulü gerekir.Açıklanan bu gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 md. uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 171,00 TL’nin alınması gerekli olan 683,10TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemizce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.