Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/233 E. 2021/388 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/233
KARAR NO : 2021/388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI: 2016/403 Esas – 2018/417 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA :Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı alacağın tahsili için için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın en az % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, takip konusu alacağın sebebini teşkil eden faturada belirtilen malların tarafına teslim edilmediğini, faturada belirtilen mallara dair herhangi bir bir talebinin de olmadığını, malları almadığını ve takip konusu bu faturanın da hiçbir suretle tarafına teslim edilmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazninatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacının ticari defterlerinde, faturadan kaynaklı alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise, takibe konu faturanın işlenmediği, dosyaya sunulan bir adet faturaya ilişkin sevk irsaliyesinde ise de teslim alan kısmının imzasız olması tek taraflı olarak düzenlenen sevk fişlerinin malların teslim edildiğini ispata yeterli olmayacağı, davacı vekilinin ürünlerin yüklenmiş olduğu araç sürücüsünün tanık olarak dinletme talebinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerinin dayanak belgeler ile de teslim olgusunu ispat edemediği, kötü niyetini göster bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile müvekili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun ispatlandığını, takip konusu faturanın müvekkilin usulüne uygun olarak tutulmuş yasal ticari defter kayıtlarında kayıtlı olduğunu, davalının dava konusu alacağın kaynaklandığı döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarını, usulüne uygun bir şekilde tutmadığını, davalı lehine delil olma vasfını haiz olmadığını, dava konusu faturanın davalı şirkete tebliği,… Kargo A.Ş Işıklıgöl Şubesi aracılığı ile sağlanmış olup, … Kargo A.Ş Işıklıgöl Şubesi’ne yazılacak bir müzekkere ile dava konusu faturanın 08.03.2015 tarihi ile 20.03.2015 tarihleri arasında davalıya teslim edildiğine dair belgenin celbini talep etmiş olmamıza, rağmen sayın mahkeme bu konuda bir ara karar oluşturmadan eksik ve hatalı şekilde davanın reddine karar verdiğini, ayrıca, dava konusu malların davalı şirkete teslim edildiği hususunda tanık dinlenmeden karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı adına “MU FB SR3 NP 403 B2 BCO 470 kg ve TU IZ 200 ISONUH 200 PMDI 500kg” açıklamalı 08.03.2013 tarihli 5.910,83 TL bedelli faturanın düzenlendiği faturaya dayanak düzenlenen aynı tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında nakliyeci…e isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür.Dosyada alınan bilirkişi raporunda ise, davacının ticari defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibari ile davalıdan 5.971,80 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise, dava konusu fatura kaydına rastlanılmadığı belirtilmiştir.Kural olarak salt faturanın düzenlenmesi alacağın mevcudiyetine olanak vermez. Bu durumda, somut olayda, ispat yükü davacı alacaklıda olup, dava konusu fatura içeriği malı davalıya verdiğini yazılı delillerle ispatla yükümlüdür. Dava konusu faturaya ilişkin sevk irsaliyesinde, fatura içeriği malların nakliyeci…’ye teslim edildiği ve fakat bu kişi tarafından malların davalıya teslim edildiğine dair yazılı delil dosyaya sunulmadığı, davacının nakliyecinin tanık olarak dinlenmesini istemediği, faturanın davalıya tebliğ edilip edilmemesinin sonuca etkili olmadığı, zira, bu hususun, davacının fatura içeriği malın davalıya teslim edildiğini ispatla yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı gözetildiğinde, dava konusu faturadan dolayı akdi ilişkinin dolayısıyla davalıya mal verildiğinin dosya kapsamı itibari ile ispatlanamadığından davacının yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf peşin karar harcından davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.