Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/150 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/231
KARAR NO: 2021/150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI: 2017/73 Esas – 2018/1106 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2021
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışında sürdürdüğü ticari faaliyetleri kapsamında, Fillandiya’da faalliyette bulunan … adlı firma ile alimünyum profil satışı konusunda anlaşmaya vardığını, iç piyasadan toplam 20.000 USD bedelle tedarik ettiği malları Finlandiya’daki müşterisine 28.465,85 USD bedelle ihraç ettiği ürünlerin sevkiyatı için dava dışı …Ltd.Şti. ile anlaştığını, fiili taşıma işini ise, dava dışı …Ltd Ştinin anlaştığı nakliyeci olan davalı şirketin üstlendiğini, 10/08/2016’da gümrük işlemleri tamamlanıp, davalı şirketin … plakalı aracına yüklenen 7.155 kiloluk emtianın nakliye sürecinde, Polonya’da vuku bulan trafik kazası sonucunda yanan araçta tamamen zayi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ihraç ettiği ürünlerin müşterisine zamanında teslim edemediği gibi ürünleri iç piyasadan aynı bedelle tekrar temin edip ikinci sefer göndermek zorunda kaldığını, aynı zamanda gümrükleme giderlerini ödediğini, davalı … şirketinin davalı taşıyıcının üzerine düşen mesuliyete sigorta güvencesi sağladığını, davalı taşıyıcının tam ve sağlam olarak teslim aldığı ancak alıcısına teslim edemediği ürünlerin tahsil edilememiş olan bedeli ve gümrükleme ücretleri yüzünden ortaya çıkan zararın tamamından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek ihracat bedeli karşılığı olan 28.465,85 USD tahsil edilemediği gibi geç teslim yüzünden müvekkilinden ayrıca 10.000 USD de talep edildiği ve 335 TL gümrükleme gideri de ödenmiş ise de, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, gerçekleşen kazada, taşıyıcı müvekkilinin sürücüsünün hiç bir kusurunun bulunmadığını, ziyanın önlenmesine imkan bulunmadığından davacının tazminat talebinin CMR m.17/2 hükmü gereğince mümkün olmadığını, kaldı ki taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davanın …Ltd Şti’ne ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …Ltd.Şti.vekili, kazanın meydana gelmesinde ve zararın oluşmasında müvekkilinin kusurunun olmadığı gibi davacıyla dava konusu taşıma işinde alt taşıyıcı konumundaki müvekkili arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ilişkinin de bulunmadığını, kaldı ki, davacının sattığı ve alıcısına gönderdiği emtia üzerinde menfaati de kalmadığından gerçek zarar iddiasıyla tazminatın talebinde bulunamayacağını, taşıyıcının üzerine düşebilecek mesuliyetin ise davacının talebi ile değil, CMR Konvansiyonu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacının 20.000 USD bedelle iç piyasadan temin ettiği 27 kaba istiflenmiş 4837 adet aliminyum profili 7.155,60 kiloluk parsiyel lük olarak Türkyeden Finlandiyaya taşıma işini 2.100 Euro navlun ücreti karşılığında dava dışı … Ltd Ştinin üstlendiği, fiili taşımanın bu şirket tarafından alt taşıyıcı olarak taşıma işine aldığı , taşımanın davalı şirket sorumluluğunda devam ederken Polonyada karşı yönden gelen aracın doğrultu değiştirmesi ile davalının …/… plakalı aracına önden çarpması sonucunda maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasının gerçekleştiği ve çıkan yangında araç hamulesi yükün zayi olduğu, yüke has bir kusurdan yada somut olayda olduğu gibi taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacının oluşan zarardan sorumlu olmayacağı şeklinde düzenleme gereğince taşımacının gerekli özen ve tedbirine rağmen aynı olumsuz sonuç ortaya çıkacak ise taşıyıcının sorumluluğunun bulunmayacağı , davalının meydana gelen trafik kazasında araç sürücüsünün kusurlu bir hareketi yada seyir esnasında trafik ihlali bulunmadığından davacının zararının meydana gelmesinde sebebi ve sonuç ilişkisi de bulunmadığından davacı tarafından talep edilebilir nitelikte bir tazminat hakkınında doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının istinaf sebeplerinde özetle; Mahkemenin gerekçesi ile davanın sonucu çeliştiğini, yerleşik içtihatlara aykırılık olduğunu, kazanın oluş şekli, nedeni ile davalıların sorumluluğunun olmadığı düşüncesine katılmadıklarını, davacının durumunun dikkate alınmadığını, mahkemenin değerlendirmeye esas aldığı hususun davacı ile davalılar arasındaki kusur durumuna bağlı CMR hükümleri olduğunu, davalıların CMR ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduklarını, mahkemenin, CMR hükümlerine göre verilmesi gereken tazminatı da kabul etmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, karayoluyla uluslararası nakliyesi davalı fiili taşıyıcı … Ltd Şti tarafından üstlenilen emtianın zayi olması nedeniyle uğranılan zararın davalı fiili taşıyıcı ve diğer davalı … şirketinden müteselsilen tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355. Maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olmak üzere, istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacının Fillandiya ülkesinde mukim şirkete ihraç ettiği emtianın fiili taşıma işini üstlenen alt taşıyıcı davalı … Ltd Şti’ne ait aracın kaza yapması neticesinde taşınan emtianın zayi olmasından kaynaklanan zararın davalı fiili taşıyıcı ve onun sigortacısı diğer davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu zararın, Türkiye-Finlandiya arasında icra edilen uluslararası karayolu taşıma işi sırasında vuku bulan kaza yüzünden meydana geldiği sabit olduğundan somut olaya CMR hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. CMR’nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur. Somut olayda, fiili taşıma işinin, davalı şirketin sorumluluğu altındayken dava konusu parsiyel yükü de taşıyan … (Çekici) … (dorse) plakalı araca, 16.08,2016 günü Polonya transit geçişinde, “kendi şeridinde” seyir halindeyken, karşı istikametten gelen … (çekici)/… (dorse} plakalı araç sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybedip, aniden doğrultu değiştirmesi ve seyir halinde olduğu şeridinden çıkıp, “tamamen kontrolsüz bir şekilde” davalının … / … plakalı aracına “önden çarpması” yüzünden maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, olayda taşımaya konu davacıya ait emtiaların yanarak tamamen zayi olduğu sabit olup, davalının zararı önceden alacağı bir tedbirle önleyebilmesi, sadece teknik olarak değil fiilen de “mümkün olmadığı” gibi, taşımanın tabi olduğu kurallara ve kazanın oluş biçimine göre davalı taşıyıcının eylemlerinden sorumlu olduğu “araç sürücüsünün olay anında kusurlu herhangi bir hareketi” ya da “seyir halinde iken yaptığı bir kural ihlali’ ile “davacının bu olaya bağlı zararı arasında sebep sonuç ilişkisi (illiyet bağı) bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir (Emsal bkz. Yargıtay 11. HD, 02/12/2019 tarihli,: 2018/2896 E.,2019/7686 K.sayılı ilamı). Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.