Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/230 E. 2021/325 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/230
KARAR NO : 2021/325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2018
NUMARASI: 2018/63 Esas – 2018/905 Karar
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalılardan ….Ltd Şti’ne inşaat malzemeleri sattığını, karşılığında düzenlenen fatura bedelini çek olarak alındığını, bu çekin tahsil amacıyla davalı bankaya tevdi ve teslim edildiğini, davalı …Ltd Şti tarafından müvekkiline keşide edilen 16.12.2017 tarihli 30.000 TL bedelli çekin davalı bankaca kaybedildiğini, müvekkilinin talebi üzerine bu durumu açıklayan belgenin taraflarına verildiğini, ayrıca davalı bankanın dava konusu çek hakkında çek iptali davası açtığını, çek bedelinin ödenmesi içn çekin keşidecisi davalı … firmasına yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, davalı bankanın da çek bedelini müvekkiline ödemediğini, çekin davalı banka tarafından kaybedilmesi nedeniyle müvekkilinin kambiyo hukukunun kendisine sağladığı imkanlardan mahrum kaldığını ileri sürerek çek bedeli 30.000 TL’nin keşide tarihi olan 16.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….Ltd Şti vekili, müvekkilinin borcun ifası olarak dava konusu çeki davacıya verdiğini, dolayısıyla ifa yükümlülüğünü yerine getiren müvekkilinin çekin kaybolmasından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, usulüne uygun olarak ibraz edilmeyen çek hakkında müvekkilinin ödeme yapmasının beklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı banka vekili, müvekkili bankanın çekin tahsiline aracılık ettiğini, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, çek iptali davasını açtığını, davacının çek borçlusu hakkında çekin bedelinin tahsili için hukuki yolları tüketmediğini, kaldı ki çekin bedelinin tahsilinin semeresiz kalmasında dahi davacının müvekkili bankanın kusurunu ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, dava konusu çek nedeniyle davacının alacaklı olduğu, tahsil amacıyla davalı bankaya teslim edilen çekin bankanın sorumluluğu aşamasında kaybedilmek suretiyle zayi olduğu, davacının çek bedelini keşidecisi diğer davalıdan tahsil edemediği, bu nedenlerle çekin kabolmasına sebebiyet veren davalı bankanın ve çek bedelini ödemeyen diğer davalı keşideci şirketin çek bedelinden müştereken sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, 30.000 TL’nin 16./12/2017 tarihinden itibaren işlyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Bu karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : A-Davalı banka vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı arasında bir borç ilişkisinin bulunmadığını, vekalet akdi olup, müvekkiline tahsil amacıyla tevdi edilen çekin kaybolması davacının zararının oluştuğu anlamına gelmediğini, çek borçlusu hakkında hukuki yollara müracaat hakkını kullanmadığını, kaldı ki çekin bedelinin tahsilinin semeresiz kalmasında dahi davacının müvekkili bankanın kusurunu ispatla yükümlü olduğunu, illiyet bağının bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.B-Davalı …Ltd Şti vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki davacıya teslim etmekle ifa yükümlülüğünü yerine getirdiğini, çekin kaybolmasında kusuru olmayan müvekkilinin bu aşamada ödeme yapmamasından dolayı sorumlu tutulamayacağını, faizin başlangıç tarihinin çekin keşide tarihi olarak gösterildiğini, bunun haksız olduğunu, faiz işletilecekse faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Davacı, davalı ….Ltd Şti’ne mal sattığını, karşılığında düzenlenen fatura bedeli için davalının davacıya 16.12.2017 tarihli 30.000 TL bedelli çeki keşide ettiğini, çekin davalı bankaya tahsil amaçlı tevdi ve teslim edildiğini, ancak çekin davalı banka uhdesindeyken kaybolduğunu, davalı bankanın kusurlu olduğunu, çek borçlusu davalı şirketin çek bedelini ödemediğini iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı banka ise, çekle ilgili iptal davası açıldığını, gerekli tüm işlemlerin yerine getirildiğini, çekin keşidecisinin davacıya karşı sorumluluğunun devam ettiğini savunarak davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise, çekin davacıya verilerek ifa yükümlülüğünün yerine getirildiğini, çekin kaybolmasında kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, davacının aralarında ticari alım satımdan kaynaklı olarak davalı …Ltd Şti’nin davacıya keşide ederek teslim ettiği dava konusu çekin keşide tarihinden önce davalı bankaya tahsil amaçlı tevdi ve teslim edildiği, çekin davalı banka uhdesindeyken kaybolduğu, çek bedelinin keşidecisi davalı …Ltd Şti’nce ödenmediği, davalı bankanın dava konusu çek hakkında açmış olduğu çek iptali davasının yargılama sırasında sonuçlandığı sabit olup, bir borcun ifası amacıyla verilen çekin bedelinin tahsili durumunda ifa yükümlülüğünün yerine getirildiğinden sözedilir. Dolayısıyla ödenmeyen çekten dolayı keşideci davalı şirketin sorumluluğu bulunmakla birlikte davalı keşidecinin çekin keşide tarihinde temerrüde düştüğünün kabulünde de isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacı tarafından dava konusu çek davalı bankaya tahsil cirosu ile verilmiştir. Tahsil cirosunda çeki tahsil için veren kişi ile banka arasındaki ilişki vekalet ilişkisi olup, vekil vekalet görevini yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermelidir. Davalı bankanın uhdesindeyken çeki kaybetmesi nedeniyle doğan borçtan dolayı davacıya karşı sorumludur (Emsal Yargıtay 19 HD, 04.10.2012 tarih, 2012/8689 E., 2012/14332 K. sayılı ilamı). Açıklanan bu nedenlerle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekillerinin İstinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf harçlarının hazineye irat kaydına,3-Alınması gerekli 2.049,30 TL istinaf ilam harcının tamamı davalı bankaca yatırılmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davalı ….Ltd Şti vekilince yatırılan 500,00 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine, 4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.