Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2283 E. 2021/655 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2283
KARAR NO: 2021/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2020
NUMARASI: 2020/105 Esas – 2020/520 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2021
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı ve davalı tasfiye memuru vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından borçlu şirket hakkında açılan davanın, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/712 E., 2018/8 K. sayılı kararıyla müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, ilamın icra işlemleri sırasında, borçu şirketin tasfiye edildiğinin öğrenildiğini, şirket yetkilisi tasfiye memurunun takip ettiği dava devam ederken şirketi tasfiye etmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek … Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memuru vekili, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının talebinin dayanaksız olduğu gibi ihya talebinde hukuki yararının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı sicil müdürlüğü, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, işlemlerin tamamlanmaması halinde tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün mümkün olmadığı, Antalya 3.As.Tic.Mahk’nin 2014/712 E.sayılı dosyasında, davacı lehine alacağa hükmedildiği, kararın kesinleştiği, bu kararın Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı takip dosyası ile takibe konulduğu, terkin edilen şirket yönünden icra takip dosyası ile sınırlı olarak tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosuna kayıtlıTasfiye Halinde … Ltd. Şti’nin ihyasına, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı tasfiye memuru vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiğini, oysa ki, …’ın şirketin içini boşaltarak tasfiye işlemlerini sakladığını, kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkili ile tasfiye memuru arasında husumet bulunduğundan bu kişinin tasfiye memuru olarak atanmasının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden düzeltilmesini istemiştir. B-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, ihya talebinde hukuki yararın olmadığını, davacının ikame etmiş olduğu davada, kesinleşmiş alacağından varlığından söz edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı tasfiye memuru vekilleri tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/712 E., 2018/8 K. sayılı dosyasında, davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan alacak davasının kabulüne karar verildiği, kararın kanun yolundan geçerek kesinleştiği ve ilamın Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından takibe konu edildiği görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin son tescilini 13/12/2016 tarihinde yaptırdığı ve aynı tarihte tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Şişli/ İstanbul olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/712 E., 2018/8 K. sayılı dosyasında açılan alacak davasının kabulüne karar verildiği, kararın kesinleşerek Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından icra takibe konu edildiği sabit olup, icra dosyasında icra işlemleri için taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunduğu gibi, derdest olan alacak davası sırasında, şirketin tasfiyesi ve terkini yapıldığından davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf edenler vekillerinin istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir. Bu nedenlerle davacı ve davalı tasfiye memuru vekillerinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı ve davalı tasfiye memuru vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye irad kaydına, 3-Taraflarca kanun istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-ç maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.