Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2264 E. 2021/23 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2264
KARAR NO: 2021/23
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20.09.2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/420 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/01/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalılar tarafından müvekkiline verilen maddi ve manevi zararların tazmininden kaçınmak maksadıyla üçüncü kişilere para transferleri yapılacağı yönünde taraflar arasında yürütülen soruşturma ve/veya kovuşturma dosyaları da göz önüne alındıklarında kuvvetli emareler mevcut olduğundan bankalara müzekkere yazılarak davalılar adına kayıtlı banka hesaplarının tespit edilmesini ve en azından dava değerini karşılayacak miktarda bu hesaplara teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında, ” Davacı vekilince davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmesi nedeni ile tespit, men, tedbir ve 20.000 TL manevi zararın belirsiz alacak davası olarak 5.000,00 TL maddi zararın karşılanması talepli dava açıldığı, dava dilekçesi ve eki belgelerin incelenmesinden; Davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil edecek nitelikte olup olmadığı ve mevzuata aykırı işlem yapılıp yapılmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 maddesindeki şartların bu aşamada gerçekleşmediği anlaşıldığından şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin sahibi dava dışı … ve/veya davalı … Şirketi ile davalı … arasında yürütülmekte olan soruşturma ve/veya kovuşturma dosyaları bulunduğunu, bu durumun davalıların üçüncü kişilere para transferleri yapmaları yönünde kuvvetli emare olarak dikkate alınması gerektiğini, bahsi geçen ceza dosyaları sebebiyle davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde müvekkili şirket açısından hakkın elde edilmesinin zorlaşacak veya tamamen imkansız hale geleceğini, ihtiyati tedbir koşullarının somut olayda oluştuğundan yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin haksız olduğunu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebiminin reddi kararının geçerli gerekçelere dayanmadığını, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yargılamanın sonucunun ve davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin beklenmesinin tedbirin amacı ile çeliştiğini, davalı aleyhine ihtiyati tedbire hükmedilmesinin amacının, yargılamanın sonunda haklı çıkan davacının menfaatlerinin korunması ve hakkını elde etmesinin sağlanması olduğunu, aksi halde müvekkil şirketin, davada haklılığını ispatlasa da zararlarını tazmin edemeyeceğini, dolayısıyla ihtiyati tedbir talebinin geçerli bir gerekçeyle reddedildiğini söylemenin mümkün olmadığını, kararın denetimine elverişli olmamasının bozma sebebi olduğunu beyanla istinaf talebinin kabulü ile bankalara müzekkere yazılarak davalılar adına kayıtlı banka hesaplarının tespit edilmesini ve dava değerini karşılayacak miktarda bu hesaplara teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, görülmekte olan haksız rekabet davasında davalılar adına kayıtlı banka hesaplarının tespiti ve dava değerini karşılayacak miktarda bu hesaplara ihtiyati tedbir konulması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafça davalılara yöneltilen davada, haksız fiilin tespitine, haksız rekabetin men’ine, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalıların haksız rekabete neden olan eylemleri nedeniyle 20.000 TL manevi ve 5.000 TL maddi tazminata ve hükmün ilan edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir. Talebe göre, üzerine tedbir konulması talep edilen mal varlığı değerlerinin dava konusu olmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 389/1. Maddesindeki düzenlemeye göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden, ihtiyati tedbir talebine konu edilen ve uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri hakkında tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Ayrıca Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 61/1. Maddesine göre de, dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkemece, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebileceği düzenlenmiş ise de, davacının tedbir talebi anılan madde kapsamında kalmamaktadır. Sonuç olarak Mahkemece HMK’nın 389. Maddesindeki şartların oluşmaması gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden-davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/01/2021