Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/216 E. 2021/320 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/216
KARAR NO : 2021/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 25/10/2018
NUMARASI: 2017/684 Esas – 2018/1208 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı – Borçlu şirkete karşı, Bakırköy …. icra Md. … E. Dosyasına konu yapılan işler karşılığında kesilen ve tebliğ edilen 21.02.2017 tarih ve 031131 no’lu, toplam tutarı 6.832,20 olan irsaliyeli fatura alacağı için ilamsız icra takibi yaptıklarını, yapılan işler ile faturaya dayalı alacağın sabit olduğunu, tüm ihtarlara rağmen, haksız ve yersiz bir şekilde alacağın ödenmediğini, takibe karşı da haksız ve yersiz bir şekilde itiraz edildiğini, bu nedenle, haksız itirazın iptaliyle, alacağın tespitine, takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, müvekkili şirketten alacaklı olduğundan bahisle müvekkili hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile takip başlattığını, itiraz üzerine icra takibi durdurulmuş olup, davacı tarafın bu defa huzurdaki davayı ikame ettiğini, … müvekkili şirkette teknik işler elemanı olarak çalışmış olup son birkaç yıldır müvekkili şirketin teknik işler sorumlusu olarak görev yaptığını, son dönemlerde iş disiplinine aykırı tutum ve davranışları dolayısıyla bir kaç kez sözlü olarak uyarılmasına rağmen garip davranışlar sergilemeye devam ettiğini, uyarılara rağmen olumsuz tutum ve davranışlarına devam eden … hakkında müvekkili şirket yetkilileri yaptıkları araştırma neticesinde güveni kötüye kullandığı ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin tespit edildiğini, şöyle ki, … müvekkili şirkette işe girerken vermiş olduğu 05.07.1995 düzenleme tarihli, … nolu Erkan Avcı Meslek Lisesinden alınmış gibi görünen Meslek Lisesi Diplomasının sahte olduğunu, gerçekte böyle bir diplomanın söz konusu olmadığı, bahse konu diplomayı … düzenleyip müvekkili şirket yetkililerini yanıltmak suretiyle teknik işler sorumluluğunu üstlendiği ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin tespit olunduğunu, …, müvekkili şirketle iş yapan diğer firmalardan müvekkili şirket için almış olduğu malzeme ve hizmetler için piyasa fiyatının üstünde alım yaparak müvekkili şirketi zarara uğrattığı gibi, yetkililerin haberi olmaksızın kendi namına komisyon alarak haksız kazanç da sağladığını, ayrıca değişmemiş bir parçayı değişmiş, alınmamış bir hizmeti alınmış gibi göstererek fatura ettirmiş ve üçüncü kişilere birlikte hareket ederek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, … isimli şahsın iş akdinin 2017 yılı Şubat sonlarında feshedildiğini ve hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/74133 soruşturma numaralı dosyası ile şuç duyurusunda bulunduğunu, Davacı …’in icra takibine konu ettiği faturaların teslim edildiği kısımdaki isim ve imza incelendiğinde müvekkili şirket yetkilileri veya muhasebe/ mali işler departmanı çalışanlarının değil, … isimli kişinin ismi ve imzasının bulunduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin davacıya gerçekte takibe konu edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü müvekkili aleyhinde başlatılan haksız ve dayanağı olmayan icra takibinin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğü kararı yerinde olduğunu beyanla işbu davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında “getirtilen Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde fatura alacağına dayandığı ,davalı tarafın borcun tamamına itiraz ettiği ,davaya verdiği cevapta davacı tarafın icra takibine konu ettiği fatura teslim alan kişinin şirketi ilzama yetkili olmadığı söylendiğinden ,davalı şirketi fatura karşılığı hizmetin verilip verilmediği yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup,davacı tarafın incelemeye gelmediği ,davalı yanın ise davacı ile ticari ilişkisinin bulunmadığının söyleyerek muavin defter dökümünü sunmadığından, Faturaya ilişkin hizmetin verilip verilmediği yönünde, yazılı sözleşmenin de bulunmadığı, davacı tarafın iddiasını ispatta eksik kaldığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; faturayı teslim alan … ve satın alma sorumlusu … hastane yetkisi ile faturayı kabul ettiğini,25.10.2018 tarihli kararın itirazına, bilirkişi incelemesinde randevu gününde bulunamadıklarını, Teknik servis şefi …’in davalı şirkete işe başlangıcında sahte diploma ve sahte evrak vermesinin firması ile hiçbir alakası bulunmadığını, 031131 no’lu faturada beyan ettikleri 6.832,20 TL tutarındaki hizmette teknik servis elemanı … firmalarına arıza bildirimi yaparak ulaştığını, firmalarının gerekli incelemeyi ve tespiti yerinde yaparak satın alma sorumlusu … email yolu ile fiyat teklifi sunduğunu, hastane yönetiminin email yolu ile onay verdiğini, … merkezinin, … Şirketler Grubunun yan şirketi olduğunu, bu sebeple satın alma sorumlusunun aynı kişi olduğunu, cihazların onarımlarını yaparak çalışır ve hasarsız durumda teslim ettiklerini, … nolu faturanın düzenlendiğini … ve … teslim ettiklerini, teslimi teknik servis elemanı … yaptığını, Temizlik personeli … bey ve Baş Hemşire Hanım’ın çalışmalara şahit olduğunun, 5 ile 10 iş günü süresinde yapıldığını, bilirkişi inceleme randevusuna katılamama sebeplerinin … perthes şekeli hastalığını (yürüme engeli) olduğundan geç kalındığını, hastalığın sürekliliğinden dolayı rapor alınamadığını, ticari defter kayıt ve belgelerin bu nedenle bilirkişi incelemesine sunulamadığını, ek dilekçe ile mahkemeye bildirdiklerini, dikkate alınmadığını, …’in bahsi geçen iş ile alakası bulunmadığını, bu hususları istinaf ederek aleyhlerine verilen dava masrafları, harçlar ve avukatlık ücreti ödenmemesini, 2017 yılı esasen üzerinden geçen zamanaşımı ile alacağının tahsil edemeyip gerekli faizlerden günümüz tarihindeki fiyatlar ile sağlanmasını, davaya konu işlerle ilgili, satın alma sorumlusu…, tenik servis elemanı … ve işten çıkarılmış olan teknik servis sorumlusu … şahit olarak dinlenmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, faturaya konu hizmetin verilip verilmediği noktasındadır.Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında, 21.02.2017 tarih, … no’lu ve 6.832,20 TL bedelli irsaliyeli faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takibe konu irsaliyeli faturanın teslim alan kısmı … tarafından imzalanmıştır. Davalı tarafın beyanlarından … davalı nezdinde teknik işler sorumlusu bir çalışanı olduğu ve 2017 yılı Şubat sonlarında iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan şikayet dilekçesinde ise iş akdinin 27.02.2017 tarihinde feshedildiği beyan edilmiştir.Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ancak taraflarca incelemeye elverişli olacak şekilde ticari defterler sunulmamıştır. Daha sonra davacı taraf işletme hesabı defterini sunmuş olup, takip konusu fatura 21/02/2017 tarihli olarak 5.790,00 TL(KDV hariç) olarak kayıtlıdır.Takip konusu faturanın tanzim ve teslim alan tarafından imzalandığı tarih itibariyle, faturada imzası bulunan … davalı şirketin teknik işler sorumlusu olduğu davalı tarafın beyanları ile sabittir. Takibe konu irsaliyeli faturaya konu hizmetin teslim edildiğine ilişkin davalı çalışanının imzası bulunması nedeniyle söz konusu faturadan kaynaklı borçtan davalı davacıya karşı sorumludur. Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (HMK 191).Davalı tarafça davacının …e birlikte hareket ettiği iddia edilmediği gibi, savcılık şikayetinde de davacıya ilişkin herhangi bir hususa yer verilmemiştir. Bunun yanı sıra cevap dilekçesindeki iddialarda ispatlanabilmiş değildir. Dolayısıyla davalı tarafın ispatlanamayan savunmalarına itibar olunarak davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, davanın kısmen kabulü ile takibe konu asıl alacak yönünden itirazın iptaline , takibin bu miktar üzerinden ticari faizi ile devamına ,fatura dan kaynaklanan likit ve belirlenebilir alacak nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline , takipten önce davalı usulüne uygun temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin İstinaf talebinin KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu mahkeme kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,2-Davalı takip borçlusunun, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 6.832,20 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden ticari faizi ile birlikte devamına,3-Takibe konu asıl alacağın %20′ si olan 1.366,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İşlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptali talebinin Reddine 5-Başlangıçta peşin olarak alınan 117,66 TL harcın alınması gerekli olan 466,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 349,05 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,6- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,4 TL, posta ve tebligat gideri 115,5 TL, bilirkişi ücreti 400 TL, olmak üzere toplam 546,9 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 542,38 TL yargılama masrafına, peşin harç 117,66 TL, eklenerek sonuç olarak 660,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4,52 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 57,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine, 9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalının yatırdığı avanstan artan kısmın kendisine iadesine,10-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak;a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 98,10 TL, posta ve tebligat gideri 59,00 TL olmak üzere toplam 157,1‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.18/03/2021