Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2158 E. 2020/455 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2158
KARAR NO: 2020/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: Derdest dosyanın istinafı
NUMARASI: 2020/246 Esas – null/null
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında olan ticari ilişki neticesinde davalının müvekkili şirkete 70.559,28.-TL borcunun bulunduğunu, davalının üzerine düşen ödemeye ilişkin edimlerini yerine getirmemesi sonucu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Takip sayılı dosyası ile açılan icra takibine yapılan davalı tarafından itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu, davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu itirazın tek amacının icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde müvekkili müvekkili alacağının tahsilinin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin alacağının tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, müvekkili şirket alacağını ve ferilerini karşılayacak miktarının teminatsız veya uygun bir teminat mukabilinde ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmediği hususunun yargılamayı gerektirmesi, faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davcı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle davacı ve davalı arasındaki ticari mal alım satımı neticesinde davacının 70.559,28 TL alacaklı olduğunu, takibin konusu davacı ile davalı – borçlu arasındaki cari hesba müstenit olduğu, karşı tarafın takip tarihi itibari ile 70.559,28 TL borcu bulunduğunu, bu hususun tarafların ticari defter kayıtları, hesap ekstreleri ve faturalar ile de sabit olduğunu, yine aynı şekilde bu hususun BA-BS form bildirimleri ile de açıkça ortada olduğunu, mahkeme tarafından verilen karar ve gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin yeniden değerlendirilmesini, Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi; ihtiyati haciz kararının geçici bir koruma tedbiri olduğunu, umulan hakka kavuşmayı zorlaştırması değil kolaylaştırması gerektirdiğini, fakat ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesinin davacının alacağının tahsilini imkansızlaştırdığını, davalının üzerine düşen ödemeye ilişkin edimleri yerine getirmediğini, davalının icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın tek amacının icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde alacağının tahsilini imkansız hale getirmek olduğunu, alacağının tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalı borçlu ile ilgili olarak öncelikle teminatsız olarak, aksi kanaat hasıl ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan itirazın iptali davasında, İİK’nun 257 vd.devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İhtiyati haciz isteyen davacının sunulan cari hesap alacağının dayanağı faturaların davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi sunulan sevk irasliyelerinin imzasız olduğu ,davacı B/S formunda davalıya yaptığı satışları bildirdiği ve davalının davaya cevaplarını sunmadığı görülmüştür. Salt fatura düzenlenmesi yada satış için B/S beyanında bulunulması fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, bir alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda dosya mevcuduna göre muaccel alacağın varlığı, özellikle miktarı hususunda dosyanın bulunduğu aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı ,davalı savunmaları değerlendirildikten ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacak miktarının belirleneceği ,alacağın yargılama neticesi belirleneceği sonuç ve kanaatine varılmış olup,ilk derece mahkemesinin istemi reddetmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/12/2020