Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2157 E. 2020/454 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2157
KARAR NO: 2020/454
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/10/2020
NUMARASI: 2020/180 Esas – 2020/502 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurumları sigortalılarından …’ün geçirdiği iş kazası sonucu malul kalması üzerine uğranılan kurum zararının tahsilini teminen İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesi’nin 2017/721 esasına kayıtlı alacak davası açıldığını, dosyanın bozmadan sonra 2019/203 esas sayılı numarasını aldığını, mahkemece tebligat yapılamadığını ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılarak … Limited şirketi’nin adresinin sorulduğunu ve gelen yazı cevabında şirketin sicil kaydının 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiğinin anlaşıldığının belirtildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısı üzerine dava dosyasında taraf teşkilinin sağlanması için taraflarına davalı şirkete karşı şirketin ihyası davası açılması amacıyla yetki ve 2 haftalık süre verildiğini tüm bu nedenlerle resen terkin edilen … Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyası ile ihyanın ticaret sicil kayıtlarına tescil edilerek tüzel kişilik kazandırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün tebliğ hükümlerine uygun işlem yaptığı, ihyası istenen şirketin sicilden terkin edildiği tarihten önce, davacı şirketin ihya istemine konu dava dosyasının davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmemiş olduğu, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün de bu davadan haberdar olmasının mümkün olmadığı, davacının terkin işleminden sonra haklı bir neden ileri sürerek işbu şirketin ihyasını talep ettiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen … LTD. ŞTİ’nin ticaret sicil kaydının İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2019/203 Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, davalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun yasal hasım konumunda olduğu anlaşıldığı, bu sebeple davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin ihyasına karar verilen şirket için ek tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, ve davanın mahiyeti gereği davalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yükletilemeyeceği gerekçesi ile müvekkil Kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediği, TTK geçici 7. Maddesinde şirketin alacaklılarının veya hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını talep edebileceği düzenlenmiştir. Yasada ihyasına karar verilen şirkete ek tasfiye memuru atanacağına dair bir düzenleme bulunmadığı,bu nedenle ihyasına karar verilen şirket için ek tasfiye memuru atanmasına ve avanın yasal hasım olduğu gerekçesi ile müvekkil kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı tarafından yasaya uygun olarak terkin yapılmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğini, bu sebeple İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/180E., 2020/502K.. 14/10/2020 tarihli kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden bozulmasına bu nedenle kararının kaldırılması talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ,karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları,TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Somut olayda davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından davalı şirketin 18/02/2015 tarihinde TTK geçici 7. Madde kapsamında , 30.12.2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan”Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğin 5. Maddesi (1-b)bendi uyarınca ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir.Sicilden terkin edilen şirket hakkında İstanbul Anadolu 21 . İş Mahkemesinin 2019/203 Esas sayılı dosyasında davacı SGK tarafından davanın temelini oluşturan iş kazası nedeniyle ihyası istenen şirkete karşı rücu davası açtığı(Bozma öncesi 2014/721 Esas) ve derdest davada davalının temsili işlemleri için eldeki davanın 18/04/2017 tarihinde TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.Davadışı şirket geçici 7.madde kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebi TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Davacının devam eden dava dosyasının kesinleştirmesi ve takip eden icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğu gibi,davalı sicil müdürlüğü düzenlediği ihtarı şirketin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine tebliği çikarmadığı sadece şirket temsilcisine tebliğe çıkardığı görülmüştür. Bu durumda belirtilen yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup,davalı tarafından davaya cevap verilmediği böylece davacı tarafından ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı da nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. Buna göre mahkemece davanın kabulüne ve şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde , davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından,kararın kaldırılmasına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yargıtay 11. HD nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen … LTD. ŞTİ’nin ticaret sicil kaydının İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2019/203 Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konuyla sınırlı olarak İstanbul Ticaret Sicili’ne yeniden tesciline, 3-Ek tasfiye işlemleri için en son şirket yetkilisi …’un ek tasfiye memuru olarak atanmasına, 4-Kararın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına, 5-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının davalı İTSM’den alınarak hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafından yapılan 96 TL posta ve tebligat giderlerinin davalı İTSM ‘den alınarak davalıya verilmesine, 7-Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 3400 TL ‘nin davalı İTSM ‘den alınıp davacı tarafa verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 9-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları a-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, b-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen, 100 TL istinaf yargılama giderinin davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK ‘nın 362(1)-ç maddesi uyarınca oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.