Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2152 E. 2020/497 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2152
KARAR NO: 2020/497
KARAR TARİHİ: 25/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/10/2020
NUMARASI : 2020/575 Esas – 2020/649 Karar
DAVA : Kayyum
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25.12.2020
Taraflar arasındaki kayyum davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin Kocaeli İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazda malik olup, Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/900 E. sayılı dosyası ile söz konusu taşınmazda malik olan diğer davalılar arasında ortaklığın giderilmesi amacıyla dava açıldığını, söz konusu taşınmazın tapu kaydında … AŞ.’de malik olarak görünmekte ise de, söz konusu şirketin sicilden resen terkin edildiğini, dolayısıyla … AŞ. sicilden terkin edildiğinden taraf ehliyetinin kalmadığını, bu sebeple Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/900 E sayılı dosyasında, taraf teşkilinin sağlanabilmesi adına, davalı şirket … AŞ.’nin ihyası amacıyla dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/513 Esas sayılı dosyasıyla ikame edilen şirketin ihyası talebinin 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle 2019/1136 Karar sayılı kararıyla reddedilerek bu kararın kesinleştiğini, bunun üzerine, Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/900 E sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi adına davalı şirket … AŞ.’ye kayyım atanması amacıyla taraflarına yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/900 E. sayılı dosyasındaki davalı sıfatının teşkili amacıyla dosyasının karara bağlanabilmesi için …’ye, TMK 427. Madde vd. ve 3561 Sayılı Kanun gereği bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, TMK.nın 427/4. maddesi uyarınca; bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kendisine kayyım atanacağının hükme bağlandığı, kayyım atanması talep edilen …’nin sicilden terkin edildiği ve söz konusu şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği dava dilekçesindeki açıklamalardan anlaşılmakla, tüzel kişiliği sona eren şirkete kayyım atanmasının mümkün olmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; …Anonim Şirketi, usulune uygun olarak tasfiye edilmediğini, Ticaret Sicilden re’sen terkin edildiğinden şirketten alacaklarının bulunduğu için izale-i şuyu davasıyla sınırlı olmak üzere kayyım atanmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, münfesih olmasına rağmen tüm malvarlığı tasfiye edilmemiş olan Anonim Şirketin, tasfiyesine ilişkin 5 yıllık ihya süresinin geçmiş bulunması karşısında, kayyım atanmasının talep etme dışında başka yol bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, sicilden resen terkin edilen …Anonim Şirketi’ne kayyum atanması istemine ilişkindir.Davacı, derdest olan izaleyi şuyu davasında taraf teşkilinin sağlanması için ticaret sicilinden resen terkin edilen …Anonim Şirketi hakkında açılan ihya davasının yasal süresi içerisinde açılmadığından reddedildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine, sözkonusu davada taraf teşkili için sicilden terkin edilen şirkete kayyum atanmasından başka hukuki yolun bulunmadığını belirterek sicilden terkin edilen şirkete kayyum atanmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Tüzel kişiler, medeni haklardan istifade (hak) ehliyetine sahiptirler, bu nedenle taraf ehliyetine de sahiptirler. Bir tüzel kişinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken, tüzel kişiliğin sona ermesi halinde, o tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Bu nedenle, davaya eski tüzel kişiye karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. (Bkz:Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1979, 4.Baskı, Cilt 1, Sh.628 vd.) Somut uyuşmazlıkta, görülmekte olan izaleyi şuyu davasında taraflardan olan … Yağcılık Sabunculuk Anonim Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesine göre ticaret sicilinden resen terkin edildiği ve bu şekilde tüzel kişiliğin ortadan kalktığı sabittir. Davacı tarafça, şirketin ihyası için açılan davanın kesin sürede açılmadığından reddedildiği ve kararın kesinleştiği bildirilmiş olup, tüzel kişiliği sona eren dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan şirket hakkındaki talebin dinlemeyeceği izahtan varestedir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.