Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2149 E. 2020/411 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2149
KARAR NO: 2020/411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020 (Ara karar)
NUMARASI: 2020/498 Esas
DAVA: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Tedbire İtiraz Eden Davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden/davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevli olmadığını, 6100 Sayılı HMK. nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, davacının tek amacının dava dışı … A.Ş. ye zarar vererek veyahut kendi payının almak olduğunu beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA : İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili, itiraza karşı cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın görev itirazının yasal dayanağının bulunmadığını, ve ihtiyati tedbire ilişkin koşulların bulunduğunu beyanla ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, murisin şirketteki hisselerini diğer mirasçılara muvazaalı olarak devrettiğini beyanla devre konu hisseler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilenler vekili tarafından tedbire itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince itiraz hakkında, “ölüme bağlı tasarruf nedeni ile hissenin iptali ve tesciline ilişkin taleplerin tarafların ortağı olduğu şirketin ticari işletmesi ile ilgili olması karşısında mutlak ticari dava olduğu, … A.Ş.’nin davalı …’e ait 2.125.000 hissenin, …’a ait 1.062.500 hissenin, …’na devredilen 1.062.500 hissenin başkalarına devir ve temlikinin önlenmesine, davalılarca iradi olarak hisseler üzerine herhangi bir takyidat konulmaması için tedbir konulmasına karar verilmiş olup; bu tedbirin esasen davanın konusu olan hisseler ile ilgili bulunması nedeni ile, mahkemece HMK.Nun 389. ve devamı maddeleri gereğince davanın konusuz kalmaması bakımından gerekli tedbirlerin alınması ve davacının telafisi imkansız zararlarının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu anlaşılmakla; verilen ihtiyati tedbirin usul ve yasaya uygun olduğu mahkememizce kanaatine varılmakla; davalı yanın ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazlarının 6100 Sayılı Yasanın HMK. Nun 394. Maddesi gereğince reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris muvazaası nedeniyle şirket hisse devrinin iptali niteliğindeki davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, 6100 Sayılı HMK. nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, muris …’in, 25.11.2014 tarihinde …’e 4250.000 adet hissesini ve 04.06.2015 tarihli 2015-05 nolu yönetim kurulu kararı ile şirketteki hisselerini, şirkette faal olan davalı müvekkillerine devrettiğini, murisin bu işlemleri yaparkenki iradesinin bağış yönünde olduğunu, zira, şirket için küçüklüklerinden beri emek gösteren kızlarının menfaatlerinin zedelenmemesi ve işlerin daha sağlıklı yürümesi için şirket hisselerini kızlarına bağışladığını, şirket hissesinin devri bakımından 01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı İBK’nın uygulanma yeri olmadığını, tüm bu nedenler ile, mahkemece verilen 19.06.2020 ve 20.10.2020 tarihli ara kararın kaldırılarak, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE : Talep, şirket hisselerinin devrinin engellenmesine dair ihtiyati tedbirin itirazen kaldırılması istemidir.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbire karar veren mahkemenin görevli olup olmadığı ve ihtiyati tedbirir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/2. Maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. HMK’nın 390/1. Maddesinde ise, ihtiyati tedbirin, dava açıldıktan sonra ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği düzenlenmiştir. Eldeki istinaf talebine konu ihtiyati tedbir kararı esasa ilişkin dava açıldıktan sonra derdest dosya içerisinde verilmiştir. Buna göre ihtiyati tedbir talebi yönünden, esas davanın açıldığı mahkeme görevli bulunmaktadır. Zira esas dava açıldıktan sonra başka bir mahkemeden tedbir istenmesi mümkün değildir. Davanın esası yönünden ise istinaf edilen kararın niteliği gereği mahkemenin görevinin bu aşamada değerlendirilmesi mümkün değildir. Dava dilekçesinde muris tarafından 25.11.2014 tarihinde 4250 hissenin davalılardan …’e devredildiği beyan edilmiştir. Bunun yanı sıra dosyada mevcut 04/06/2015 tarihli hisse devir sözleşmelerine göre tarafların murisi … dava dışı şirketteki 12.750 hissesini, 4250’şer pay olarak 3 kısım halinde davalılara devretmiş ve bu devirler şirket kayıtlarına işlenmiştir. Bu devirlerden sonra 15/02/2020 tarihinde tarafların murisinin vefat ettiği dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Tarafların iddia ve beyanları da nazara alındığında yaklaşık ispat ve mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacak olması şeklindeki koşulların somut olayda bulunması karşısında uyuşmazlık konusu hakkında, ilk derece mahkemesince dava konusu hisselerin devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir verilmesine ilişkin kanaat ve takdirinde her hangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden/davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbire itiraz eden/davalılar tarafından başlangıçta ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/12/2020