Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2133 E. 2020/445 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2133
KARAR NO: 2020/445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2020
NUMARASI: 2020/542 Esas – 2020/548 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17.12.2020
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili şirket tarafından karşı tarafa bardak, tabak, fincan vs. gibi ürünlerin satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan dolayı kısmi ödemede bulunulduğunu, ancak bakiye 11.032,10 TL’nin ödenmediğini, borçlu şirketin yetkilisinin şirketteki hissesini diğer ortağına devrettiğinin öğrenildiğini, borçlu şirketin içini boşaltılması ve mal kaçırma tehlikesi ile karşı karşıya kalındığını belirterek ihtiyati hacze hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, alacaklı iddiasının yargılamayı gerektirdiği, dilekçe ekinde sunulan faturanın varlığı alacağın varlığına karine olacak nitelikte yaklaşık ispatı ortaya koyabilecek delillerden sayılamadığı gibi dosyaya ibraz edilmiş bir sevk irsaliyesi ya da malın teslimine ilişkin bir belge de bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunmuş olduğu faturalarda, ürünlerin teslimine dair teslim alan imzalarının olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, ihtiyati haciz koşullarının bulunmasına rağmen talebin reddinin usul ve yasağa aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağı hakkında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Nitekim Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal kararında da belirtildiği üzere; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; talep eden alacaklı tarafından alacağına dayanak sunulan faturaların teslim alan kısımlarında isim ve imza yer almakta ise de, faturalara dayalı cari hesap borcuna karşılık olarak borçlu tarafından kısmi ödemede bulunulmuş olduğunun ve bakiye alacak tutarınca ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olmasına göre, taraflar arasındaki bakiye cari hesap alacağın varlığı ve miktarının tespiti bakımından yaklaşık ispat olgusunun gerçekmediği sonuç ve kanaatine varıldığından talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.