Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/2089 E. 2021/32 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2089
KARAR NO: 2021/32
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2020/148 Esas – 2020/227 Karar
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28.01.2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1249 E. Sayılı dosyasının 29.01.2020 tarihli ön inceleme duruşmasının 3 nolu ara kararında “davacının hem davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve hem de temsile yetkili isim olması sebebiyle işbu davamızda şirketi temsil edecek bir kayyım tayin ettirerek davada şirket adına yer almasını sağlanması hususunda gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine” karar verildiğini, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ara kararı gereğince Genel Kurulun Mutlak Butlanla Malul olduğunun tespitine ilişkin açtıkları davada davalı şirketi temsilen kayyım ataması yapılmasını talep etme zarureti doğduğunu, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1249 E. Sayılı dosyası uyarınca davacı ve davalı tarafların çıkar çatışmasının önlenmesi ve taraf teşkilinin sağlıklı şekilde sağlanması amacıyla açtıkları davanın kabulü ile İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1249 E. sayılı dosyasını takip ile sınırlı olarak davalı şirkete kayyım atanması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olan davacı ile davalı Tasfiye Halinde … A.Ş. arasında görülmekte olan İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1249 Esas sayılı genel kurul kararının mutlak butlanla butlan olduğunun tespiti konulu dava dosyasında menfaat çatışması bulunduğundan mahkemece davalı şirketi davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için davacı tarafa süre ve yetki verildiği sabit olup, taraflar arasındaki bu ihtilafın giderilerek menfaat çatışmasının önlenmesi, şirket menfaatlerine aykırı hareket edilmesinin ve görülmekte olan dava sonucunda davalı şirketin zarar görmesinin engellenmesi için davalı şirketin taraf olduğu İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1249 Esas sayılı genel kurul kararının mutlak butlanla malul olduğunun tespiti davasında davalı Tasfiye Halinde … A.Ş.’yi temsil etmek ve bir avukata vekalet verme konu ve işlemleriyle sınırlı olmak üzere temsil kayyımı atanmasına,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket yönetim kurulu üyesi istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmadığını, cevap verme imkanı sağlanmadığından hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği noktasındadır. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1249 Esas sayılı dosyasında görülen davada, davacı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan bahisle davacıya şirket yetkilisine davalı şirkete temsil kayyımı atanması için süre ve yetki verilmesi nedeniyle eldeki dava açılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen belgelere göre, davalı şirketin 04.04.2005 tarih ve 2005/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketi borç ve taahhüt altına sokacak işlemlerde yönetim kurulu başkan vekili … ile beraber yönetim kurulu başkanı … veya yönetim kurulu üyesi …’in herhangi birinin atacakları müşterek imza ile diğer işlemlerde münferit imza ile, şirketi borç altına sokmayacak alelade yazılarda ve her türlü resmi dairelerdeki işlemlerde münferit imza ile yönetim kurulu üyesi …’in şirketi temsil ve ilzam edeceklerine karar verilmiştir. Davalı şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde resen terkin edilmiş ve İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/486 esas sayılı dosyasında İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2011/42 esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilerek 20/10/2017 tarihinde sicile yeniden tescil edilmiştir. Davalı şirketin 04.04.2005 tarih ve 2005/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketi borç ve taahhüt altına sokacak işlemler dışındaki diğer işlemlerde yönetim kurulu üyelerinin münferit imza ile şirketi temsil yetkisi bulunduğundan İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1249 Esas sayılı dosyasında görülen 09/09/2019 tarihli Genel Kurul kararının mutlak butlanla malul olduğunun tespiti davasında, davalı şirketin davacı dışındaki diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından münferiden temsilinde bir engel yoktur. Ayrıca davalı şirket TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildikten sonra İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/486 esas sayılı dosyasında yalnızca İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2011/42 esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihya edilmiş ve bu doğrultuda ticaret siciline yeniden tescil edilmiştir. Başka bir dava dosyası yönünden davalı şirketin ihya edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanılmamıştır. Bu halde İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1249 Esas sayılı dosyası yönünden bir ihya kararı bulunmadığından, davalı şirkete kayyım atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir. Hal böyle olunca ticaret sicilinden terkin edilmiş bir şirket hakkında, ihya edilmediği bir dava dosyasında temsil edilebilmesi için temsil kayyımı atanmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece davalı şirketin bir davada temsilinin sağlanması ve menfaatlerinin korunması için davanın kabulüne karar verilerek temsil kayyımı atanması isabetli görülmemiş ve bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı şirketin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE, 2-Karar ve ilam harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; davalının yatırdığı avanstan artan kısmın kendisine iadesine, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-Davalı şirket tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, posta ve tebligat gideri 31,50 TL olmak üzere toplam 180,10 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28.01.2021