Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2056
KARAR NO: 2023/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2017/222 Esas – 2019/967 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 16/03/2015 tarihli ve 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kredi kullandırtıldığı ve borçlu şirketin sözleşme şartlarına aykırı davranışı nedeniyle kredi hesabının kat edilerek sözleşmesinin feshedildiği ve borçlu firma ile kefillere Bakırköy … Noterliğinin 17/02/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarı ile hesap özeti tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığı, davalılardan …’ in müteselsil kefil olduğu, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu bu kapsamda işbu davanın açılması zarureti doğduğu belirtilerek; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili icra dairelerinin Gaziantep olduğunu, takibin ve davanın Gaziantep İcra Daireleri ve Mahkemeleri tarafından karara bağlanmasının gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, istenilen faizin fahiş olduğunu, temerrüt şartının yerine getirilmediğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “İddia, savunma ve toplanan tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesiyle hesap kat tarihi olan 16.02.2017 tarihi itibarıyla davacının, kredilerden dolayı 55.238,17 USD ve 2.110.020,84 TL, ve gayri nakit kredilerden dolayı da 75.780,00 TL olmak üzere toplam 55.238,17 USD ve 2.185.800,84 TL alacaklı olduğu, davacı banka, davalılara Bakırköy … Noterliğinin 17.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek; “16.02.2017 tarihi itibarıyla … San. ve Tic. A.Ş.ne kullandırılan kredi hesaplarının kat edildiği ve 2.110.020,85 TL. ve 55.238,17 USD, nakit alacak ve 54 adet çek yaprağı için de 75.780,00 TL gayrı nakit alacak bulunduğu, borçların 1 gün içinde ödenmesi ve bloke edilmesi aksı takdirde yasal yollara başvurularak 1,958.955,22 TL. için 42,08, 55.238,17 USD için % 28 ve 151.065,53 TL. KMH için de % 28.08 faiziyle birlikte tahsili yoluna gidileceği” ihtarında bulunulduğu, 20.02.2017 tebliğ tarihi ve verilen bir günlük süreye nazaran icra takip tarihinin 21/02/2017 tarihi olması göz önünde bulundurularak temerrüdün bu tarihten itibaren baz alındığı, davacı bankanın 21.02.2017 Takip Tarihi itibarıyla davalılardan; USD cinsinden İhracat Kredisi için 55.238,17 USD. asıl alacak, 55,62 USD. işlemiş faiz ve 2,78 USD. da gider vergisi olmak üzere toplam 55.296,57 USD, Doğrudan Nakit Kredi Alacakları için 1.958.955,22 TL. asıl alacak, 5.033,43 TL. İşlemiş faiz ve 251,67 TL gider vergisi olmak üzere toplam 1.964.240,32 TL, Ticari Kredili Mevduat Kredisi için talebiyle bağlı olarak 151.065,63 TL. asıl alacak, 348,65 TL işlemiş faiz ve 17,43 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 151.431,71 TL, Olmak üzere nakit krediler için toplam 55.296,57 USD (karşılığı 200.897,97 TL,) ve 2.115.672,03 TL. toplamı 2.316,570,00 TL. alacaklı olduğu, Takıp tarihi ile dava tarihi arasında ödemeler bulunduğundan; 07.03.2017 Dava Tarihi itibarıyla davacı bankanın davalılardan: USD cinsinden İhracat Kredisi için 5.238,17 USD, asıl alacak, 226,95 USD. işlemiş faiz ve 11,35 USD, da gider vergisi olmak üzere toplam 5.476,47 USD, Doğrudan Nakit Kredi Alacakları için 1.725.649,50 TL. asıl alacak; 34.518,98 TL. işlemiş farz ve 1.725,95 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 1.761.894,43 TL, Ticari Kredili Mevduat Kredisi İçin talebiyle bağlı olarak 42.491,38 TL. asıl alacak, 1.975,69 TL. işlemiş faiz ve 98,78 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 44.565,85 TL Olmak üzere nakit krediler için toplam 5.476,47 USD. ve 1.811.936,75 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizine dair 43.18.madde hükmü dikkate alınarak Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar: USD cinsinden İhracat Kredisi için 55.238,17 USD. matrah üzerinden hesaplanacak % 28, Doğrudan Nakit Kredi Alacakları için 1.958.955,22 T L matrah üzerinden % 42,08, Ticari Kredili Mevduat Kredisi İçin talebiyle bağlı olarak 151.065,63 TL. matrah üzerinden % 28,08, Nispetinde temerrüt faizi ile bu faizlerin % 5 i gider vergisi istenebileceği, davacı taleplerinin aşan kısmının yerinde olmadığı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda temerrüt tarihi ve faiz oranlarına yönelik yapılan tespitler dosya kapsamıyla uyumlu görülmekle, rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Bu kapsamda davacı yanın nakdi alacak istemlerinde belirtilen miktarlar üzerinden haklı olduğu, nakdi alacağa yönelik fazlaya dair istemin yerinde olmadığına kanaat getirilmiştir. Gayrinakdi alacak istemlerine yönelik olarak ise muhatap banka 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3’üncü maddesi uyarınca süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, anılan yasa gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü gerekmekle davacı bankanın sadece davalı asıl borçlu şirkete yönelttiği gayrinakdi alacak isteminin yerinde olduğu kabul edilmiş, asıl borçlu …San. ve Tic. A.Ş. nezdinde olup iadesi sağlanamamış 54 adet çek yaprağı için 75.780,00 TL’nin talep gibi sadece Asıl borçlu …San. ve Tic. A.Ş.’nden blokesinin istenebileceği ve yukarıda açıklandığı üzere davanın kısmen kabulüne, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyada bulunan 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi hem takip tarihi hem de dava tarihi itibariyle dosya borcunu hesaplamış olup takip tarihi itibariyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki talebi doğrultusunda olduğunu, bilirkişi aynı raporda bir de davadan önce yapılan ödemeleri hesaba katarak dava tarihi itibariyle hesaplama yapmış olup borçlu tarafından yapılan ödemelerin davacı bankanın kayıtlarında olduğunu, bankaca yapılan ödemeler inkar edilmemekte olup ancak icra dosyasına konulmuş olan ihtiyati haciz kararına ilişkin teminatın ihtiyati haciz kararını veren mahkemeden iade alınabilmesi için İİK gereğince icra takibinin kesinleşmesi gerektiğini, bu amaçla taraflarınca takip tarihi itibariyle mevcut borç üzerinden itirazın iptali için dava açıldığını oysa Mahkemenin bu durumu göz ardı ederek, sanki davası alacak davasıymış gibi hüküm kurduğunu, itirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihine göre belirlendiğini, itirazın iptali davalarında borçlunun itirazdan sonra yaptığı ödemelerin icra müdürlüğünce itirazın iptali kararın infazı sırasında dikkate alınması gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: Davacının yapılan ödemeleri tahsil harçlarını ödemek suretiyle icra dosyasına bildirmek ve bu miktar yönünden takip konusu alacağın kalmadığını tespit etmek suretiyle yatırmış olduğu teminatın iadesini talep etme imkanı var iken, bahse konu gerekçe ile talepte bulunması yasaya aykırı olup istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemece reddedilen kısım bakımından da davacının alacaklı olup olmadığı noktasındadır.Davacı banka ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve davalı … bu sözleşmeye müteselsil kefil olmuştur.Davacı banka tarafından kredi borçlusu ve davalı muhatabına çekilen ihtarname ile kredi hesabının kat edildiği ve kredi borcunun ödenmesi ihtar olunmuştur.Davacı takip alacaklısı tarafından, kredi borçlusu şirket ve davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “sözleşme, ihtarname ve hesap özeti” sebebine dayalı olarak kredi alacağının tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.Davacı banka icra takibinde davalılardan, İhracat Kredisi Hesabından dolayı 55.238,17 USD. asıl alacak, 127,12 USD. İşlemiş Faiz,6,36 USD,. Faizin gider vergisi olmak üzere toplam 55.371,65 USD.; Doğrudan Nakit Kredi Hesaplarından dolayı 1.958.955,22 TL. asil alacak, 6.775,30 TL. işlemiş faiz, 338,77 TL. Faizin gider vergisi olmak üzere toplam 1,966.069,29 TL.; Ticari Kredili Mevduat Hesabından dolayı 151.065,63 TL. asıl alacak, 348,65 TL. işlemiş faiz, 17,43 TL. faizin gider vergisi olmak üzere toplam 151.431,71 TL. olmak üzere toplam 2.117.501,00 TL. ve 55.371,65 USD. alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacak 55,238,17 USD. na işleyecek yıllık %28, 1.958.955,22 TL. sına da yıllık %42,08 oranında faizi ve USD kredinin ödeme günündeki T.C.M.B. nın USD efektif alış kuru karşılığı TL. sı üzerinden tahsili ve 54 adet çek yaprağı için 75,780,- TL. Nın sadece kredi borçlusu … San. ve Tic. A,Ş.nden nakden bloke edilmesi istenmiştir.Takip tarihinden sonra ise, ihracat kredisi yönünden24/02/2017 tarihinde 50.000,00 TL, doğrudan nakit kredi yönünden 24-28/02/2017 tarihlerinde 74.984,25’er TL, 01/03/2017 tarihinde 83.337,22 TL, ticari kredili mevduat hesabı yönünden 07/03/2017 tarihinde 108.574,25 TL ödeme yapılmıştır.Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.04.2007 gün ve 2007/19-159 E., 2007/220 K.; 04.07.2007 gün ve 2007/13-453 E., 2007/453 K; 19.10.2011 gün ve 2011/19-532 E., 2011/640 K.; 09.02.2011 gün ve 2011/13-29 E., 56 K.; 03.05.2017 gün ve 2017/11-80 E., 2017/889 K. sayılı kararları). Somut olayda, davacı tarafça takipten sonra ve fakat davadan önce yapılan ödemeler düşülmeden eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda, söz konusu ödemelere ilişkin olarak itirazın iptalinin istenmesinde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının ileri sürdüğü ihtiyati haciz ve teminat iadesine ilişkin hususların sonuca bir etkisi yoktur. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince davalı tarafın davadan önce yaptığı ödemelere ilişkin kısmın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31.303,40 TL istinaf karar harcının başlangıçta alınması gereken 54,40 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 31.249,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023