Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1978 E. 2020/375 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1978
KARAR NO: 2020/375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2019/214 Esas – 2019/643 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 21/07/2011 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşme uyarınca taksit ve ödeme bedelleri belirlenmek suretiyle davalı yanın müvekkili davacıya ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödeme yapılacağının karar altına alındığını, Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davalının takibe yetki yönünden ve borç yönünden itiraz ettiğini ve dosyanın yetkili icra dairesi olan İstanbul … İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, bu dosya üzerinden borçluya yeniden ödeme emri gönderildiği ve borçlunun yine ödeme emrine itiraz ettiğini, ve takibin durduğunu, davalının borcun muaccel olmadığı noktasında itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini ve davalı yanın aleyhine alacağın % 20’si kadar kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu alacağın hukuken talep edilebilir nitelikte olmadığını, davaya konu sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli olduğunu, borcu nakleden … AŞ’nin tasfiye sürecisinin devam ettiğini, davanın zamansız açıldığını beyan ederek davanın görevsizlik nedeni ile reddine, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında “Dava konusu olayda davacı, …ndan olan alacağın davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Davacının …ndan olan alacağını, davalı davacıyı üstlenmiştir. Davalı temlik alan, temlik aldığı … ile ilgili def’ileri davacıya ileri sürebilir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26/02/2014 tarih 2013/6602 Esas ve 2014/3748 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere … tasfiye halinde olduğundan ve tasfiye sonuçlanmadığından kar-zarar durumunun ve alacağın miktarının tespit edilmesi bu aşamada mümkün olmadığından zamansız açılan davanın aşağıdaki şekilde reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Temlik sözleşmesi 21/07/2011 tarihinde yapıldığını, temlik sözleşmesinin yapıldığı tarihte sözleşmenin 1. Maddesinde de görüleceği üzere … AŞ.’nin tasfiye halinde olduğunu, tasfiye halinde olmasına karşın temlik alan ile yapılan sözleşmede ödeme tarihlerinin belirlenmiş olup, temlik alan tarafından bu hususun açıkça biliniyor olduğunu, ödeme tarihlerinin karşılıklı belirlendiğini, temlik sözleşmesinde tasfiyenin sonuçlanmaması durumunda tasfiye sonucunun bekleneceğine ilişkin bir maddenin yer almadığını, davalı yanın kötü niyetli şekilde borcu ödememek için tasfiyenin sonlanmadığını ileri sürdüğünü, hukukun genel ilkesi olan kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edememesinin mahkemece dikkate alınmadığını beyan ederek, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Tasfiye Halinde … A.Ş.’den mevduat alacağının ivazlı temliki üzerine temlik alan tarafından ödenmeyen temlik alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının temlik karşılığında davalının ödemesi gereken bedeli talep edebilmesi için ihlas finansın tasfiyesinin tamamlanmasının gerekip gerekmediği noktasındadır. Davacı ile davalı arasında 21/07/2011 tarihinde imzalanan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesine göre, davacının Tasfiye Halindeki … A.Ş.’den 2.043,99 USD ve 203,23 Euro olan mevduat alacağı davalıya temlik edilmiş olup karşılığında davalının 2.043,99 USD ve 203,23 Euro’yu sözleşmede belirlenen vadelerde taksitler halinde ödemesi kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacıın temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava, TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir(HGK’nın 21/03/2019 Tarih, 2017/11-2630 Esas ve 2019/328 Karar sayılı İlamı). 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun HMK’nın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması ve HMK’nın 115/2. Maddesinde de, mahkemece giderilmesi mümkün olmayan bir dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.HMK’nın 115/1. Maddesine göre ise, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Buna göre HMK’nın 355. Maddesi uyarınca yalnızca kamu düzenine aykırılık sebebi ile sınırlı olarak bu aşamada istinaf sebepleri incelenmeksizin yapılan istinaf incelemesi sonunda, davacının tacir olmadığı ile asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararının kanun yolu incelemesinden geçmediği de gözetildiğinde uyuşmazlığın ticari dava olarak kabulü ile davanın Asliye Ticaret Mahkemesince karara bağlanmasında isabet bulunmadığından, istinaf talebinin kabulü ile görevsiz mahkemece verilen kararının kaldırılmasına ve dairemizce görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının uyuşmazlığın çözümünde görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; Davacının istinaf isteminin KABULÜNE, İstinaf incelemesine konu kararın, HMK.’nun 353(1)a-3. maddesi uyarınca usulden KALDIRILMASINA, 1- Kararı veren mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, 2- HMK’nın 20. Maddesi uyarınca, taraflardan birinin, görevsizlik kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile İHTARINA, 3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve istinaf aşaması dahil yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama harç ve giderlerinin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu kararı veren İlk Derece Mahkemesince taraflara resen tebliğine, 5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istem halinde davacıya iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 03/12/2020