Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1962 E. 2021/607 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1962
KARAR NO: 2021/607
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2020
NUMARASI: 2018/83 Esas – 2020/134 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından … A.Ş.’ye ait nohut emtiasının, … numaralı ve 04/02/2016 tanzim tarihli Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalısına ait nohut cinsi emtianın, 1600 paket, 24.000 kg net, 24.024 kg brüt ağırlıkta olacak şekilde Mersin/Türkiye’den Doha/Katar’a 20/01/2016 tarihli ve … numaralı konşimento uyarınca … numaralı konteyner ile ve “…” gemisi ile taşındığını, Dubai/Jebel Ali aktarma limanında emtianın taşındığı konteynerin içten dışına doğru ezildiğini, bunun üzerine Jebel Ali Limanında ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan incelemeye nakliyeci firmadan … ve alıcı firma eksperinin de katıldığını, yapılan incelemeler neticesinde, taşımanın yapıldığı … numaralı konteynerin altından sarı renkli ve ağır kokulu su damladığı, içine deniz suyu girdiği, içindeki nohutların su alarak şiştiği, çürümüş ve mayalanmış olduğu ve konteynerin içten dışa doğru bombe yaptığı ve emtianın tam zıyaa uğradığı hususlarının tespit edildiğini, eksperlerce konteyner içerisinden temin edilen suya gümüş nitrat testi yapıldığını, testin pozitif çıktığını, sonrasında ise … numaralı konteyner içerisindeki nohutların, … numaralı konteynere aktarılarak imha edilmek üzere tekrar Mersin Limam’na gönderildiğini, emtianın Mersin Limanı’na gelmesi üzerine Mersin 1.Aslive Ticaret Mahkemesi’nin 2016/465 D. İş sayılı dosyası çerçevesinde emtianın aktarıldığı … numaralı konteyner üzerinde tespit yaptırıldığını, yapılan inceleme ve tespitler neticesinde konteynerin üst kısmında delik olduğu, emtianın bulunduğu çuvalların ıslanmış, emtianın çürümüş olduğu, çürümeye bağlı olarak konteyner içerisinden çevreye doğru oldukça ağır bir kokunun yayıldığı hususlarının tespit edildiğini, ayrıca emtianın deniz suyu alıp almadığının bilirkişilerce de değerlendirildiğini, 04/08/2016 tarihli raporda analiz sonuçlarına göre, duyusal muayeneyi (görünüş ve koku) destekler nitelikte, nohut cinsi emtianın rutubet oranının en fazla %14 olması gerekirken, %44,57 gibi oldukça yüksek değerde tespit edilmiş olması, emtianın suya maruz kaldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır denilmekle, emtianın tuzlu su sebebiyle ıslandığı ve hasarlandığının bir kere daha ispat edildiğini, raporun sonuç kısmında 2016/465 D. İş sayılı davasına konu olan sigortalı nohut cinsi emtiada yapılan duyusal tespitler ile numune analiz sonuçlarının ilgili mevzuata göre değerlendirilmesi neticesinde, nohut cinsi emtianın deniz suyuna maruz kalması sonucu çürümüş ve kokuşmuş olduğu, kendine özgü rengini kaybederek tamamen hasar gördüğünü, insan gıdası veya hayvan yemi olarak tüketim şartlarını yitirdiğini, ticari değerini de kaybettiği için, herhangi bir sovtaj değerinin de bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığını, davalı tarafından 20/01/2016 tarihli navlun faturasının düzenlendiğini, hem yargıtay içtihatları hem de TTK m. 1138 gereğince akdi taşıyan olarak hareket ettiğini açıkça gösterdiğini, hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanın tazmin edildiğini, hukuken sigortalının haklarına halef olunduğunu, alacağun rücuen tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin taşıyan ile taşıtan arasındaki aracılığı sağlayarak, sevkiyatın organize edilmesini sağlamakta olup, bahsedilen taşımanın fiili taşımacısı konumunda olmadığını, taşıma esnasında meydana geldiği iddia edilen hasardan sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığını, fatura düzenlenmiş olmasının akdi taşıyıcı olduğu anlamına gelmediğini, rücu şartlarının oluşmadığını, davacı sigorta şirketinin husumet ehliyetini haiz olup olmadığının araştırılması gerektiğini, süresi içinde hasar bildiriminin yapılmadığını, hasar sebebinin net olarak tespit edilemediğini, belirtilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının navlun faturası düzenlemiş olması karşısında, akdi taşıyan sıfatına haiz olduğu, dosyada mevcut 25/07/2016 tarihli “İbraname Tazminat İbraname” başlıklı belge ile davacı sigortacının dava dışı sigortalısının alacağını TBK 183. Md hükmü gereğince temellük ettiği, dava dışı satıcı / sigortalı … tarafından dava dışı alıcı … adına düzenlenmiş olan, 05/01/2016 tarih ve … numaralı faturadan, dava konusu her biri 15 kg ağırlığındaki toplam 1600 torba ve 24.000 kg net ağırlığındaki nohut emtiasının 1.120 Amerikan Doları birim fiyat üzerinden toplam 26.880 Amerikan Doları bedel karşılığı CFR Doha teslim şekli ile satıldığı, CFR (Cost and Freight – mal bedeli ve taşıma ücreti ödenmiş olarak teslim) tipi satımda malların yükleme limanında gemi küpeştesini aştığı andan itibaren yarar ve hasarın alıcıya intikal edeceği, yani taşıma sırasında meydana gelen hasardan satıcının hukuken etkilenmeyeceği ve eğer satış bedelini tahsil etmişse, iade etmekle yükümlü olmayacağı, tahsil etmemişse, bu alacağını kaybetmeyeceğini ifade etmekte ise de, satıcının hukuki durumunda herhangi bir kötüleşme olmadığı hâlde, fiili duruma bakarak, satış bedeli henüz ödenmemiş ise satıcının da zarar görebileceği ve sigortalanabilir menfaate sahip olduğu, bu çerçevede ancak dava dışı sigortalı satıcının satış bedelini tahsil edemediğinin ispatlanması koşulu ile dava dışı satıcının yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğunun kabul edilebileceği, aksi takdirde dava konusu yüke ilişkin yarar ve hasarın dava dışı alıcıya geçmiş olması dolayısıyla dava dışı satıcının dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunmadığı sonucuna varılması gerekeceği kanaatiyle, dava dışı … tarafından mal bedelinin tamamen ödenip ödenmediği hususunda dava dışı … A.Ş.nin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve inceleme sonucunda sigortalı … tarafından dava dışı alıcı … adına düzenlenmiş olan, 05/01/2016 tarih ve … numaralı faturanın ticari deftere 07/01/2016 tarihinde … yevmiye numarasıyla kaydedildiği, fatura bedelinin borç yazılan … firmasının carisinden tahsil edilmiş olduğu, yine fatura bedeline karşılık iade ve iptal şeklinde kaydın da bulunmadığının tespiti karşısında, dava dışı satıcı sigortalının mal bedelini tahsil ettiği, davacı sigortacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı sigorta şirketi tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf sebeplerinde özetle; müvekkilinin, sigortalısının haklarına hem akden hem de kanunen halef olduğu gibi alıcı firmadan alınmış temlikname gereğince, bu firmanın haklarına da akden halef olunduğundan her halükarda aktif husumet ehliyetinin olduğunu, davanın sigortalıya ihbar edilmesine yönelik dilekçe sunulmasına rağmen dava ihbar edilmeden karar verildiğini, bununla birlikte, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/30 Talimat sayılı dosyasında bilirkişi raporunda, dava konusuna ilişkin faturanın … firmasının hesabına takip edildiği belirtilerek bu hesap üzerinde inceleme yapıldığını, oysa ki söz konusu dosya kapsamında alıcı … firması olup … ile … firmasının birbiriyle hiç bir alakasının olmadığını, bilirkişinin hatalı inceleme yaparak sigortalı şirketin başka bir müşterisinin kayıtlarını incelediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliyat sigorta poliçesine dayalı rücu alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, taşınan yükün göndericisinin dava dışı sigortalı satıcı … A.Ş., alıcısının … firması, akdi taşıyıcının davalı firma olduğu, nohut cinsi emtianın gemi ile konteyner içerisinde Mersin/Türkiye’den Doha/Katar’a taşındığı, davacı sigorta şirketi tarafından nakliye sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan nohut cinsi taşınan emtianın deniz suyuna maruz kaldığından bahisle zayii olduğu iddia edilerek söz konusu hasar bedelinin sigortalı satıcı firmaya ödendiği dosya kapsamından anlaşılmakla öncelikli uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetini haiz olup olmadığı noktasındadır. Dava konusu satış CFR (Cost and Freight) satış şeklinde kararlaştırılmış olup, bu durumda, malların yükleme limanında gemi küpeştesini aştığı andan itibaren risk, nev’i, yarar ve hasar alıcıya intikal edeceğinden taşıma sırasında, malların hasara uğraması halinde, satıcı mallara ilişkin hasara katlanmakla yükümlü değildir. Başka bir ifadeyle, davacının sigortalısı yükleme limanında bu yükleri gemiye yüklediği anda yükü alıcısına teslim etmiş sayılır ve yük üzerindeki hak ve menfaati sona erer. Dosyada, satıcı … A.Ş. ‘nin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mübrez bilirkişi raporunda, incelenme konusu firmanın (sigortalı) elektronik deftere tabi olduğu, elektronik beyannamelerinin verilmiş olduğu, dava konusu bozulan mallara ilişkin fatura bedelinin borç yazılan “…” isimli bir başka firmanın cari hesabından tahsil edildiği, bu firma ile yük alıcısı olan … firması arasında bağlantı olmadığı, yine fatura bedeline karşılık iade ve iptal şeklinde kaydın da bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafça sunulan 25/07/2016 tarihli “İbraname” başlıklı belge uyarınca, taşınan malın hasarlanması nedeniyle dava dışı satıcı …A.Ş’nin işbu zarar kapsamındaki tüm hak ve taleplerini davacı sigorta şirketine devir ve temlik ettiğini bildirmiş ise de, davacının sigortalısı hem mal bedelini tamamen ve eksiksiz olarak tahsil etmiş olduğundan dava konusu emtia üzerinde sigortalanabilir bir menfaati bulunmamaktadır. Diğer yandan, satım akdinin ve faturasının taraflarının sigortalı satıcı …AŞ ile alıcı … olmasına karşın, faturanın … cari hesabına kaydedildiği ve emtia bedelinin de anılan bu firmasının cari hesabından mahsup edildiği, bu firma ile yük alıcısı … firma arasında herhangi bir bağa rastlanılmadığı gibi bu yönde bir iddianın da ileri sürülmediği, ticari defterlerde hatalı incelemeye ilişkin somut delile de rastlanılmadığı, bu durumda, emtia alıcısı … firmasının herhangi bir zararı ya da alacak hakkından ve dolayısıyla düzenlediği temliknameye konu alacağından söz edilemez. Açıklanan bu nedenlerle istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.