Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1953 E. 2020/317 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1953
KARAR NO: 2020/317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/08/2020 (Derdest dosyanın istinafı)
NUMARASI: 2020/228 Esas
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Taraflar arasındaki tazminat davasına ilişkin yargılama sırasında davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı şirkete kullandırdığı kredinin teminatı olarak kredi borçlusuna ait gemi üzerinde banka yararına ipotek tesis edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle gemi ipoteğinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi sırasında dava dışı borçlunun, 13 ay vadede borcu ödeme taahhüdünde bulunması nedeniyle geminin sicilindeki seferden men şerhinin kaldırılarak yediemin olarak davalı şirkete ve şirketin temsilcisi diğer davalıya geminin teslim edildiği ve bu konuya ilişkin olarak düzenlenen 25/05/2016 tarihli yediemin senedinin davalılar tarafından imzalandığı, dava dışı kredi borçlusunun ödeme taahhüdüne uymaması nedeniyle icra dosyasında satış işlemlerine devam edilmesi için yediemin olan davalılara İstanbul …Noterliğinden 23/07/2019 tarihli ihtarın gönderilerek geminin teslim edilmesinin istenmesine rağmen davalılar tarafından Bodrum … Noterliğinden gönderilen cevabi ihtarla, geminin Fas ülkesinde limanda bulunduğu, aynen muhafaza edildiği, yakıt problemi sebebiyle teslim edilmediğinin belirtildiği ancak geminin gerçekten muhafaza edilip edilmediğinin taraflarınca bilinemediği bu nedenle davalılara aynı noterlikten bu kez 27/08/2019 tarihli ihtarın gönderilerek teslim taleplerini yineleyerek, teslim edilmediğinde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği buna rağmen geminin halen teslim edilmediğini belirterek öncelikle geminin balıkçılık ruhsatının yeniden alınarak bankaya tam ve sağlam bir şekilde teslimi olmadığı takdirde yediemin olan davalıların gemiyi teslim etmemeleri nedeniyle uğranılan zarar karşılığı şimdilik 1.000.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline ve davalılara ait menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İİK.nın 257.maddesine göre ihtiyaten haczedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili ihtiyati haciz istemine karşı sunduğu cevap dilekçesiyle özetle; İİK 257. maddesine göre ihtiyati haciz verilebilmesi için öncelikle rehinle temin edilmeyen bir para alacağının olması gerektiği, davacının hukuki mahiyeti belirsiz olan bir belgeye dayandığından para alacağı olmadığı gibi gemi üzerinde ipotek bulunduğu, bu nedenle ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı belirtilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 12/08/2020 tarihli ara karar ile, alacak ipotekle temin edildiğinden İİK 257. maddesi koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, dava konusu alacağın ipotekle temin edilen bir alacak olmadığı, davalıların, yediemin olarak aldıkları gemiyi müvekkili bankaya teslim edilmeyerek zarara neden oldukları zira gemi teslim edilmediğinden satış işleminin yapılamadığı, davalılar tarafından gönderilen cevabi ihtarla yediemin olduklarının kabul edildiği gibi geminin bankaya da teslim edilmediğinin açık olduğu, böylece yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, alacağın ipotekle teminat altında olmaması ve dava konusu alacağın para alacağı olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve talepleri gibi ihtiyati haciz verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı TBK’nın 561. maddesi vd. maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Talep ise derdest bulunan davada , İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince, alacağın ipotekle temin edilmesi nedeniyle istem , ihtiyati haciz istemi reddedilmiş,bu karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda, davacı tarafından, davalıların, yediemin olarak ellerinde bulundurdukları gemiyi teslim etmeyerek saklama sözleşmesine aykırı davrandıkları iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istenmekte olup, davacı vekilince beyan edildiği üzere gerçekten dava konusu alacağın ipotekle temin edilmediği, ipotekle temin edilen alacağın, dava dışı borçluların bankadan kullandıkları kredi alacağı olduğu zira kredi borcunun teminatı olarak banka yararına gemi ipoteğinin kurulduğu dolayısıyla ilk derece mahkemesince alacağın ipotekle teminat altına alındığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddedilmesi doğru değilse de, dava konusunun maddi zarara ilişkin olması, davacının zarar iddiasının doğruluğu ve zarar varsa miktarının ancak yapılacak yargılama ile ortaya çıkabilecek nitelikte bulunması, yargılamanın bulunduğu aşama ve ibraz edilen delillerin yaklaşık ispat ispata elverişli kanaat verici delil seviyesinde bulunmaması nedeniyle istemin reddine karar verilmesinde sonuç itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir. Bu itibarla, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin harcın mahsubuyla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.