Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1920 E. 2020/274 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1920
KARAR NO: 2020/274
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: Derdest Dosyanın İstinafı
NUMARASI: 2020/274 Ara Karar
DAVA: Pay İptali ve Tescili
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …ın davalıdan aldığı 400.000 USD borç karşılığında, müvekkiline ait bir adet taşınmaz ile … A.Ş de ki her biri 100 nominal değerde 342 adet paya karşılık 34.200 TL sermaye payını teminat amacıyla davalıya devrettiğini, davalıya olan borcun ödenmesine rağmen şirket hisselerinin müvekkiline iade edilmediğini, ödemelere ilişkin banka dekontları ve davalının yazılı beyanının bulunduğunu, davalının halen alacaklı olduğunu iddia ederek ödeme yapılmasını ihtar ettiğini, bu durumun müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirterek davalı adına kayıtlı şirket hisselerin pay defterinde olan kaydının iptali ile bu hisselerin müvekkili adına tesciline ve dava konusu hisselerin davalı tarafından 3. kişilere devir ve temlikinin tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hisse devrinin teminat amaçlı olduğunun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, dava dışı …ın müvekkiline çeklerden kaynaklı borcu olduğu ve davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ödeme dekontlarından iki adetinin …ın çekten kaynaklanan borcu için yapılan ödemelere ilişkin olup, davacı ile bir bağlantısının olmadığı, diğer dekontların ise ne davacı ne de … ile olan borcu ile ilgili olmadığı, buna göre davacının bu davayı hak ve yetkisinin bulunmadığı davacının iddiasını ispat anlamında yazılı bir delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde ibraz ettiği fotokopi belgelerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığı aslı ibraz edildiğinde ayrıca beyanda bulunulacağı davanın haksız olup reddi gerektiği ayrıca HMK 389.maddesindeki koşullar oluşmadığından tedbirin de reddini savunmuş Mahkemece, 17/04/2019 tarihli tensiple, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve dava konusu hisselerin davalı tarafından 3.kişilere devrinin önlenmesine ve ticaret sicile bu konuda yazı yazılmasına karar verilmiştir. Bu karara davalı vekilince itiraz edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 17/04/2019 tarihli tensiple, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve dava konusu hisselerin davalı tarafından 3.kişilere devrinin önlenmesine ve ticaret sicile bu konuda yazı yazılmasına karar verilmiştir. Bu karara davalı vekilince itiraz edilmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, 26/08/2020 tarihli ek karar ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince istinaf yolunu başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, ihtiyati tedbir verilmesi için yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği, ıslak imzalı belge dahi sunulmadığı, iinaçlı işlem iddiasının yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiği, davacı tarafından bu konuda yazılı bir belge dahi sunulamadığı açık olduğundan ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, inançlı işlem iddiasına dayalı olarak açılan davalı adına olan payların iptali ve davacı adına kaydı istemine ilişkindir. Davacı taraf, dava dışı 3.kişinin davalıya borcunun teminatını teşkil etmek üzere davacıya ait payların, anonim şirket pay devri sözleşmesiyle davalıya devredildiği, borcun ödenmesine rağmen payların iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı ise, inançlı işlem iddiasının yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiği, davacının bu yönde bir belge sunmadığı haksız davanın reddini savunmuştur. Talep, ihtiyati tedbire itiraz istemidir. İstinaf konusu, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasını kapsamaktadır. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, 17/04/2020 tarihli tensip ara kararı ile pay devir sözleşmesine konu ve davalı adına kayıtlı olan beheri 100 nominal değerli 342 adet payın, % 15 teminat karşılığında 3.kişilere devrinin tedbiren önlenmesine ve bu konuda ticaret sicili yası yazılmasına karar verilmiştir. H.M.K.’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, dava konusu teminat olarak devredildiği ileri sürülen şirket hisselerinin davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin olup,şirket hisseleri dava konusunu teşkil ettiğinden dava konusu payların davalı tarafından elden çıkarılması halinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin mevcut olduğunun kabulü gerektiği, ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmadığı, delillerin takdirinin dosya kapsamına uygun yapıldığından ve yargılama sırasında mevcut durumda bir değişiklik olması halinde tedbirin yeniden değerlendirilebilecek olması karşısında davalı/ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/11/2020