Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/191 E. 2020/479 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/191
KARAR NO: 2020/479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2018
NUMARASI: 2017/915 Esas – 2018/582 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24.12.2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde blok nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı … AŞ’ye ait 4.900 adet “T-shirt” cinsi emtianın, 07.05.2016 tarihinde, davalıların sorumluluğunda iken, … plakalı araçtan çalındığını, zarar gören sigortalıya çalınan malların bedelinin ödendiğini, kanuni halefiyet gereğince, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, ayrıca olay nedeniyle sigortalının 3. Kişilere karşı dava ve talep hakkının müvekkili şirkete temlik edildiğini, davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, olaya konu zararın, kimliği meçhul kişiler tarafından yapılan hırsızlık suretiyle meydana geldiğini, öğle yemeği arasında depoda eleman bulunmadığından, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın depo kapısının önüne, camları kapalı ve kapıları kilitli şekilde park edildiği halde hırsızlığın meydana geldiğini, ayrıca davacı … tarafından sigortalısına ödenen hasar miktarının gerçeği yansıtmadığını, emtialara zarar gelmemesi için her türlü sorumluluğu yerine getirmiş olan müvekkillerine kusur atfedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla Esenyurt’tan malzemeleri alıp, İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi … Mah. … Cad. No:18’de TÜYAP yakınında bulunan davalı … Şti binasına saat 12.20’de getirdiği, yemek yemek için şirketin yemekhanesine gidip sait 13.10’da aracının başına içerideki malzemeleri boşaltmak için geldiğinde aracının sol arka canının kırık olduğunu fark ettiği, araçta yaptığı kontrolde arka bagajda bulunan 4900 adet dikilmiş erkek-bayan tişörtlerinin yerinde olmadığını gördüğünü, bu şekilde dava konusu iş yerinden hırsızlık olayının meydana geldiği, taşıma konusu ürünlerin davacı şirket tarafından Blok Nakliyat Abonman Sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı ve poliçe kapsamında çalınan malların değerini teşkil eden 20.366,82 USD’nin 19.07.2016 tarihinde sigortalı zarar gören … A.Ş.’ye ödendiği hususunda tartışma bulunmadığı, buna göre; davalı … Şti.ye ait … plakalı aracın sürücüsü …’in meydana gelen olayda tam ve asli kusurlu olduğu, buna göre, davalı taşıyıcının TTK’nın 876. Maddesi uyarınca kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerin bulunmadığı, davalı taşıyıcıların TTK’nın 875. maddesi uyarınca bu zarardan sorumlu olduğu, anılan Kanun’un 1472. maddesi uyarınca sigortacının halefiyeti için gerekli olan tüm şartların dava konusu olayda gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda, müvekkillerine atfı kabil kusurun bulunmadığını, gerekli tedbir ve önlemlerin alındığını, davacı … şirketinin sigortalısına ödemesinin poliçe kapsamında olmadığını, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, itirazları üzerine düzenlenen ek raporda hasar yönünden yapılan incelemenin mahkemece dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, sigortalı emtiaların çalınması nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, blok nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat altına alınan sigortalı … AŞ’ne ait konfeksiyon emtialarının davalı şirketin hakimiyeti altındayken çalışanı davalı …’in sevk ve gözetimindeki … plakalı araçtan hırsızlandığını, diğer davalı …’ın ise … plakalı aracın maliki olduğunu, hasar bedelinin sigortalıya ödenenerek haklarına kanunen halef olunduğunu ve bunun yanında sigortalının hasar nedeniyle dava ve talep haklarının temlik alındığını iddia ederek rücuen alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiş, davalılar ise, sigortalıya yapılan ödemenin teminat kapsamında olmadığını, olayda davalıların kusurunun bulunmadığınu, sigortalının olaydan dolayı uğradığı zararın kumaş emtiası ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı süresi içerisinde davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacının sigortalısı … AŞ ile davalı … Ltd. Şti arasındaki fason üretim ilişkisi çerçevesinde, sigortalıya ait kumaş emtiasının teslim edildiği, davalı şirket tarafından kesim, dikim ve imalatı yapılan 4.900 adet T-shirt emtiasının temizleme yapılmak üzere, … Tekstil-…’a teslim edildiği, temizlenen emtianın da davalı şirketin çalışanı … tarafından teslim alındıktan sonra, davalı şirketin deposuna indirilmek üzere, … plakalı araç ile getirildiği, aynı gün bu davalı şirketin bulunduğu binanın önünden, emtiaların bulunduğu … plakalı araçtan çalındığı ihtilafsız olmasına göre, davacının sigortalısı ile davalı şirket arasında hukuki ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında olduğu gözetilmeden, taşımaya dayalı hükümlere dayalı olarak davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamıştır. İlk derece mahkemesince, dosyaya sunulan tüm deliller doğrultusunda, somut olayda tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetleri değerlendirilerek iddia, savunma doğrultusunda tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hükme ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre, karar verilmesinde isabet görülmediği gibi, gerekçeli kararda savunma sebeplerinin nasıl aşıldığına dair hiç bir değerlendirme ve delil tartışması yapılmadan karar tesisi de doğru olmamıştır. Bu bakımdan, istinaf incelemesine konu karar HMK’nın 297. maddesinde sayılan ve karar içeriğinde bulunması gereken zorunlu unsurları içermemektedir. Karar, bu haliyle istinaf incelemesine elverişli olmayıp, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinafa konu kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalılar tarafından yatırılan toplam 1.101,27 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)-g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.