Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/190 E. 2021/284 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/190
KARAR NO: 2021/284
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2017/439 Esas – 2018/825 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan … arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalı borçlu …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, bu kredi sözleşmesinden doğan borçların verilen süreler içinde ödenmediğinden hesabın kat edilerek noter ihtarnamesi ile borçlulara keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …, hesap kat tarihine kadar davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ibraz ettiği banka dekontundan da bu durumun anlaşıldığını, vadesi gelen ilk taksidinin de 25.11.2016 olduğunu, bu tarihte bankaya ödemeye gittiğinde kredinin kat edildiğini öğrendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacı banka ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, asıl borçluya taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalı …’nın bu krediye müteselsil kefil olduğu, davalı … ile davacı banka arasındaki kefalet sözleşmesinin 6098 S.lı Kanundaki müteselsil kefilliğe ilişkin koşulları taşıdığı, 21/11/2016 tarihinde hesabın kat edildiği ve kat ihtarnamesinin davalılardan …’a 01/12/2016 tarihinde, asıl borçlu diğer davalı …’ya ise 01/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda davalıların taleple bağlılık ilkesi gereğince 11.237,79 TL asıl alacak 350,00 TL işlemiş faiz 17,50 TL BSMV’den ötürü borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalının istinaf dilekçesinde özetle; taksitli ticari kredi kullandığını, taksitlerden bir adedini ödemediğimden dolayı hesabın kat edildiğini, oysa, kat tarihinde ödenmemiş herhangi bir taksidinin bulunmadığını, buna ilişkin ödeme makbuzunu dosyaya sunduğunu, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ödemenin doğruluğu teyit edildiği halde aksi yönde görüş bildirildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacı banka ile asıl borçlu davalı … arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalı …(…)’ün müteselsil kefil olduğu, taksitli kredi geri ödemelerin aksaması sonucunda hesabın kat edildiği iddia edilerek dava konusu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalıların itirazlarının iptalinin istendiği, davalı kefi davaya cevap vermemiş, davalı asıl borçlu ise, davacı bankaya ödenmemiş vadeli borcun bulunmadığı, hesabın kat edilmesinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ticari kredi sözleşmesi çerçevesinde, davalıya 25/07/2014 tarihinde aylık 1.344,98 TL taksitli, 36 ay vadeli, aylık % 1,74 faiz oranı üzerinden 35.254,00 TL’lik taksitli ticari kullandırıldığı, davalının ödeme planında görünen 36 adet taksitten ilk 27 adedini ödemiş ise de, ödemiş olduğu taksitlerin düzensiz ödeme yoluyla ödendiği, ödemiş olduğu 27 numaralı 25/10/2016 tarihli taksiti de yine gecikmeli olarak 08/11/2016 tarihinde ödendiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin “Muacceliyet ve Temerrüt Halleri İle Uygulanacak Gecikme Faizi Oranı” başlıklı 10.1 maddesinde; “Kredi geri ödemesinin vadeye bağlandığı durumlarda, vade tarihinde banka alacakları muaccel hale gelir. Müşteri, sözleşme ve ekleri kapsamındaki borçlarını kararlaştırılan vade tarihinde eksiksiz olarak ödemediği takdirde banka tarafından protesto keşidesine, ihtarname gönderilmesine, mehil tayinine velhasıl hiçbir kanuni takip ve teşebbüs icrasına mahal kalmaksızın temerrüde düşeceğini, muaccel hale gelen tüm borçlarını faiz ve diğer masrafları, bilcümle ferileri ile birlikte derhal ödeyeceğini kabul ve beyan eder”. şeklinde hüküm bulunmaktadır. Bu açıklamalar ışığında, davalı borçlunun taksitli ticari kredi borcunu genelde ödeme planında gösterilen vadelerinden sonra ödediği, düzensiz ödemelerde bulunduğu, nitekim hesap kat tarihinden önceki 25.10.2016 tarihli taksidi de 08.11.2016 tarihinde ödediği sabit olup, davalının yukarıda anılan sözleşme hükmüne aykırı davrandığından davacı bankanın hesap katında sözleşmeye ve hukuka aykırılık görülmediğinden davalının yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcı 201,00 TL’nin alınması gereken 802,55 TL’den mahsubu ile bakiye 601,55 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.