Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1871 E. 2020/135 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1871
KARAR NO : 2020/135
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2020 D.İş
NUMARASI : 2020/132 Esas 2020/138 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
İhtiyati haciz isteminin reddine ilişkin hükmün ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, taraflar arasında müvekkiline ait Pendik İlçesi, … mahallesi, … ada, … nolu parsellerin konu edildiği Beyoğlu ….Noterliğinden 20/07/2017 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede satış bedelinin taksitler halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taşınmazların tapuda davalıya devrinin yapılmasına rağmen bir kısım taksitleri ödemediğini belirterek ödenmeyen taksit bedeli 38.993.139,83 TL yönünden borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, taşınmazlar üzerindeki takyidatların kaldırması ediminin yerine getirilmediği bu nedenle ödenmemiş taksitlerin istenip istenilemeyeceğinin yargılamayı gerektiği ihtiyati haciz için aranan kuvvetle muhtemel alacak şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz istemi red edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Alacaklı vekili; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 20/07/2017 tarihinde yapıldığını, tapudaki devrin ise 03/10/2017 tarihli olduğunu, karşı tarafın bu takyidatları görerek devraldığını zira bunların yapı inşasına engel olmadığını,182.388.550 TL borcun 147.532.690.46 TL sinin ödenip geriye sadece 34.855.809.54 TL asıl alacak borcu kaldığını, 31.01.2020 tarihli hesap mutakabatında borcun açıkça kabul edildiğini, müvekkiline gönderilen ihtarnameye 29/06/2020 tarihli ihtarla cevap verildiğini ve ödenmek zorunda kalınan 15.295.412.91 TL zararın tahsilinin istendiğini, tapu devri yapılmakla alacağın hiçbir güvencesinin kalmadığını üstelik … Ada … ( önceki … ada … parsel) parseldeki şerhlerin belediyenin ve kamunun koyduğu şerhler olduğunu, diğer parselde hiçbir şerh olmadığını, taşınmazların boşaltılmadığı iddiasının doğru olmadığını, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, ibraz edilen delillerin kuvvetle muhtemel alacağı kanıtladığını ayrıca karşı taraf aleyhine 162 adet icra dosyası bulunduğunu mal kaçırma ihtimalinin açık olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talep gibi ihtiyati haciz verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd.devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden alacaklı ile karşı taraf borçlu arasında akdedilen 20/07/2017 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre, alacaklının maliki olduğu taşınmazları … ada … parsel(… ada … parsel olmuştur) ve 59 parsel ( yeni numarası 9 parsel ) sayılı taşınmazları, sözleşmede vadesi ve miktarı belirlenen taksitler halinde toplam 182.388.500 TL bedel karşılığında her türlü hukuki ve fiili takyidattan ari olarak devredeceği kararlaştırılmıştır. Taşınmazlar 03/10/2017 tapuda karşı tarafa devredilmiştir. 31/01/2020 tarihli hesap mutakabatında alacaklı tarafın 81.214.916.54 TL alacağı bulunduğu belirtilmişse de belge aslının dosyaya ibraz edilmediği de anlaşılmaktadır. Talep dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve karşı tarafça keşide edilen 08/06/2020 tarihli ihtarnamede ,satıma konu parseller üzerinde takyidatların bulunduğu ve fiili olarak boşaltılmadığı 20/07/2017 tarihli asıl ve 19/02/22019 tarihli ek sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirildiği bakiye kısmın takyidatların kaldırılması ve temizlenmesi ve fiili olarak boşaltılması sırasında oluşacak masraflar için tutulduğu ileri sürülmüştür. Gerçekten tapu kayıtları incelendiğinde,7 parsel üzerinde hukuki takyidat bulunmadığı görülse de 9 parsel üzerinde bir kısım takyidatların bulunduğu açık olduğu gibi alacaklı tarafından, karşı tarafın taşınmazların fiilen boşaltılmadığı iddiasının aksini yaklaşık olarak kanıtlar herhangi bir delilin sunulmadığı da dosya içeriği ile sabittir. Taraflar arasındaki sözleşmede, alacaklının, taşınmazları tüm fiili ve hukuki sınırlamadan ari bir şekilde devredeceği kararlaştırılmış olduğundan, tapu devrinin yapılmış olması, alacaklının bu edimini ifa yükümlülüğünü ortadan kaldırdığı sonucuna varılamayacaktır. Sunulan delillere göre, talepte bulunan alacaklının, tapu devri dışında diğer sözleşmesel edimlerini tam olarak olarak yerine getirip getirmediği buna göre karşı tarafın alacağının olup olmadığı buna bağlı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunanın alacağının ne miktarda olduğu çekişmeli hale geldiğinden, karşı tarafın ödeyeceği bedelin miktarı yapılacak yargılama ile ortaya çıkacak olup, mevcut halde ve ibraz edilen belge ve delillere göre İİK 258 .maddesinde ifadesini bulan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğinden sözedilemeyeceğinden İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz istemi isabetli olarak reddedilmiştir. Saptanan hukuki duruma göre alacaklının istinaf başvurususun esastan reddi gerekmektedir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:1- İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-İstinaf yargı giderinin muteriz borçlu üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-f ve İİK.258/3. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/10/2020