Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1838 E. 2020/263 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1838
KARAR NO: 2020/263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2020
NUMARASI: 2019/699 Esas – 2020/109 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin taşıma işi komisyoncusu olarak davalı gönderilerinin, davalının talimatlarına ve davalı şirketçe kabul edilmiş bulunan kaşe ve imzalı teklif sözleşmesine istinaden Paint Expı Karlsruhe 2018 etkinliği için İstanbul-Karlsruhe-İstanbul arası kara yolu nakliyesine ilişkin komisyonculuk hizmeti verdiğini ve işbu komisyonculuk hizmetine istinaden davalıya 5.700,00 Euro bedelli … fatura nolu fuar etkinlik nakliye bedeli faturası düzenlediğini, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davalıya taşıma hizmeti verilmiş olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, davalıya taşıma hizmeti verilmiş olmasına rağmen davalı tarafından nakliye bedelinin ödenmemesi üzerine nakliye bedelinin tahsili için Küçükçekmece …icra dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının Küçükçekmece …icra dairesi … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazda taşıma sözleşmesini kabul etmekle birlikte taşımanın geciktiğini ve hasarlı teslim edildiğini ileri sürmüşse de gecikmeden doğan zararını ve hasarını müvekkili şirketin kusurundan kaynaklandığını ispata yarar somut deliller sunmadığını beyanla açılan davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını davalının alacağın 4.893,86 Euro %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davacı yan arasında imzalanan taşıma sözleşmesi sonrasında davacı yanın, taşıma işini ayıplı şekilde ifa etmesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca müvekkil şirket dava konusu uyuşmazlık nedeniyle davacı ile iletişime geçmiş ve anlaşmaya çalışmış olsa da davacı yan kesinlikle anlaşmaya yanaşmadığını, bahsi geçen olay sebebiyle müvekkil şirket asıl mağduriyet içerisinde olan taraf olduğunu beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında “davacı taraf 5.700 EURO bedelli faturaya istinaden 4.893,36 EURO’nun tahsili için işbu davayı açmış ise de Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip talebinin 4.893,36 EURO olarak değil 4.893,36 TL üzerinden düzenlendiği, ödeme emrinde ise borcun sebebinin 5.700,00 EURO bedelli faturadan kalan 4,893,36 EURO olarak gösterildiğinin anlaşılmasına göre bu hususta maddi hata yapıldığı açık olsa da Mahkememizce ancak icra dosyasında belirtilen hususlar doğrultusunda yargılama yapılabileceği, davacının ödeme emri ve dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere talebinin 4.893,36 EURO’ya ilişkin olduğu, bu şartlar altında takip talebinde belirtilen 4.893,36 TL üzerinden yargılama yapılması ve hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, buna göre usulüne uygun bir icra takibinin bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı aleyhine başlatılan takip talebinde alacağın 4.893,36 Euro olduğu ve Euro alacağı için alacağın ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplanan TL cinsinden değerinin EUR üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami faiz oranında faizi talep edilmesinden de alacağın Euro alacağı olduğunun açıkça anlaşıldığını, takip talebinde alacağın kesin, net ve hiçbir şekilde şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıkça yazılmış, borcun sebebi fatura da sunulmuş ve talep edilen alacak açıkça gösterilmiş olduğunu, takip talebi ve ekleri incelendiğinde hiçbir çelişkili ifade bulunmadığının açıkça görüleceğini, mahkemece ödeme emrinde borcun sebebinin 5.700,00 Euro bedelli faturadan kalan 4.893,36 Euro olarak gösterildiği de isabetli olarak tespit edilmesine rağmen hatalı olarak takip dosyasında takip talebinin 4.893,36 Euro olarak değil 4.893,36 TL üzerinden düzenlendiği ifade edilmişse de işbu tespitin gerçekle örtüşmediğini, takip talebinin usulüne uygun olduğu gibi ödeme emrinin hem istenilen alacak açıklamasından hem borcun sebebi kısmından talep edilen alacağın 4.893,36 Euro olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde anlaşılmakta olduğunu, takip talebinde hiçbir maddi hatanın söz konusu olmadığını, ödeme emrinde alacak kısmında birim olarak sehven TL yazıldığını ve açıklama ve borcun sebebinde açıkça borcun Euro borcu olarak gösterildiğini, sehven TL birimi yazılmasının ödeme emrinin içeriğinde çelişki yaratmamakta olup sehven yazılmış olduğunun açıkça belli olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinin içeriğinin aynı olup dava dilekçesiyle örtüştüğünü beyan ederek, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, usulüne uygun bir icra takibi bulunup bulunmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 60. Maddesinde, İcra müdürü takip talebinin Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emrini, alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları da ihtiva edecek şekilde düzenleyeceği hüküm altına alınmıştır. İİK’nın 58. Maddesinde de, Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talebinde yer alması gerektiği düzenlenmiştir. Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında düzenlenen takip talebinde alacak miktarı 4.893,36 Euro, TL cinsinden değeri de 37.738,57 TL olarak gösterilmiş, ancak ödeme emri, alacak miktarı 4.893,36 TL 13/04/2018 tarihli 5.700,00 Euro bedelli faturadan kalan 4.893,36 TL toplam alacak olarak düzenlenmiştir. Bu kısmın devamında ise “tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 4.893,36 Euro alacağın ( … ) alınması” hususu yazılmıştır. Ödeme emrinde borcun sebebi ise 13/04/2018 tarihli 5700,00 Euro bedelli faturadan kalan 4.893,36 Euro olarak gösterilmiştir. Ödeme emrinde borcun kaynağı belirli olup davalı takip borçlusu tarafından borcun tamamına ve tüm fer’ilerine taşınanın gecikmeli ve hasarlı teslimatı nedeniyle uğranılan zararın sözleşmeden doğan borca mahsup edildiği gerekçesi ile itiraz edilmiştir. İcra takibinin takip talebi esas alınarak yürütülecek olması ve takip talebinde herhangi bir maddi hata bulunmaması, ayrıca ödeme emrinde alacak miktarı önce 4.893,36 TL olarak gösterilmesine karşın devamında 4.893,36 Euro alacağın alınmasının talep edilmiş ve borcun sebebinin 13/04/2018 tarihli 5700,00 Euro bedelli faturadan kalan 4.893,36 Euro olarak gösterilmiş olması ile davalı takip borçlusunun takibe itirazının kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde ödeme emrinin düzenlenmesinde talep alacağın para cinsi yönünden maddi hata yapıldığı açık olmakla birlikte ödeme emrinin genelinden borcun kaynağı ve miktarının Euro cinsinden olduğu hususu duraksamasız olarak anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi, takip talebi ve ödeme emrinin alacak miktarı kısmı dışında kalan diğer tüm bölümlerinde alacak Euro cinsinden talep edilmiş olup, davalı tarafça da borcun kaynağına ilişkin olarak itiraz ve cevap dilekçelerinin bu minvalde sunulmuş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde sonuca etkili olmayan ödeme emrindeki maddi hata nedeniyle icra takibinin usulüne uygun yapılmadığının kabulü mümkün değildir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece sonuca etkili olmayan ödeme emrindeki maddi hata karşısında işin esasına girilmeksizin eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ İLE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 tarih, 2019/699 Esas – 2020/109 sayılı kararının HMK’nın 353/(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı vekilince yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.05/11/2020