Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/182 E. 2021/236 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/182
KARAR NO : 2021/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2014/1403 Esas – 2018/1199 Karar
DAVA: Maddi – Manevi Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİDAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirketten gömlek ambalajında kullanılan metal klipslerin satın alındığını, söz konusu klipslerin tedarikçi olarak ihbar olunan Karbel isimli firmaya satıldığını, klipslerin kullanıldığı gömleklerde paslanmadan dolayı lekeler oluştuğunu, söz konusu lekelerin temizlenmesi ve gömleklerin tekrar satışa sunulması için muhtelif masraflar yapıldığını, meydana gelen zararın tamamen davalı tarafından üretilen klipslerden kaynaklandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 1.000-TL maddi tazminat ile müvekkili şirketin bu eylem nedeniyle uğramış olduğu ticari itibar kaybından dolayı 150.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirket tarafından üretilen klipslerin paslanmasının mümkün olamayacağını, kaldı ki paslanma olayı gerçekleşse bile davacı tarafın TTK 23/1-c maddesi gereğince süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca var olduğu iddia edilen paslanmanın müvekkiline ait klipslerden kaynaklandığının sabit olmadığını, ayrıca talep edilen zararın olayla ilgili gerçek zarar olup olmadığının belirlenmediğini, bu kapsamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece Mahkemesince davalı şirket tarafından üretilen ve davacı şirkete satılan star ibareli klipslerin, ihbar olunan şirket tarafından üretilen gömleklerde kullanılması sonucunda klipslerin paslanmasından dolayı gömleklerde pas lekesinin oluştuğu, söz konusu pas lekesini temizlemek ve gömlekleri tekrar müşterilere satabilmek amacıyla davacı tarafından yapılan ve talep edilebilecek maddi tazminatın yukarıda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere toplam 102.402,84-TL olduğu, iş bu maddi tazminatın davalıdan tahsil edilmesi gerektiği, davacı tarafın manevi tazminat isteminin ise; dava konusu yapılan klipslerin paslanması olayından dolayı ticari itibarının zedelendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından ve bu bağlamda manevi tazminat isteme koşulları gerçekleşmediği gerekçesi ile maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden satın aldığı ve ayıplı olduğunu iddia ettiği malların hangi tarihte ve ne miktarda alındığının açıklanmadığını, eksik harcın verilen kesin süre içerisinde ikmal edilmediğini, davanın da harç süresinden sonra ıslah edildiğini, bilirkişilerin müvekkilinin adresinde inceleme yapmadıklarını, ayrıca klipslerin karıştırıldığını, alınan raporlar arasında farklılık bulunduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığını, davacının delilleri arasında bulunmayan ve kendilerince de sunulmayan 31/07/2014 tarihli belgeye muvafakat etmediklerini, ayıplı olduğu iddia edilen klipslerin müvekkiline ait olmadığını, mahkemece itibar edilen klipsler ile müvekkilinin klipslerinin farklı olduğunu, bilirkişi raporundaki İTÜ raporunun çelişkili olduğunu, müvekkilinin klipslerinde kaplama bulunmadığını, ayrıca bilirkişilerin gömleklerde kullanılan boya ve ütü kimyasallarını değerlendirmediğini, 31/07/2014 tarihli belgenin mahkemece yanlış yorumlandığını, davacı tarafından müvekkiline yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, 31/07/2014 tarihli belgenin ayıp ihbarı niteliğinde bulunmadığını, tazminat miktarının da hatalı hesaplandığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, satış sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, zarara neden olan ürünlerin davalı tarafından satılan ürünler olup olmadığı, alınan raporların hüküm vermeye elverişli olup olmadığı ve harcın süresinde ödenip ödenmediği noktasındadır.Dosyaya sunulan faturalara göre, davalı tarafından davalıya 03/01/2014-29/12/2014 tarih aralığında “star gömlek klipsi”, “gömlek klipsi(prinç malzeme)” ve “gömlek klipsi pres baskılı(paslanmaz malzeme)” ürünlerinin satışının yapıldığı, davacı tarafından ise dava dışı … Ltd. Şti’ye 25/07/2014 tarihli faturaya istinaden 120.000 adet “gömlek klipsi(prinç malzeme)” ürününün satıldığı anlaşılmaktadır.Dava dışı … Ltd. Şti davacıdan aldığı ürünlerin oksitlenerek gömleklere zarar verdiği iddiası ile davacıya 17/11/2014 ve 28/11/2014 tarihlerinde iki adet 82.600,00 TL’den toplam 165.200,00 TL tutarında fatura kesmiştir. Dosya kapsamına göre davacının bu faturalara herhangi bir itirazı olmamıştır. Ayrıca davanın ihbar edildiği … Ltd. Şti. tarafından ihbara cevap dilekçesinde gömleklerde meydana gelen paslanmanın giderilmesi için yapılan temizlik ve navlun bedeli olarak 52.188,26 Euro ve temizleme işlemi ile dahi kullanılacak hale getirilemeyen müşteri tarafından iade edilmiş ürünler tamamen telef olduğundan reklamasyon bedeli 65.588,94 Euro zararın bulunduğu, ürün iadelerin devam etmesi nedeniyle zararın ne kadar olduğunun belli olmadığı beyan edilmiştir. Buna karşın davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ye herhangi bir ödeme yapıldığına ilişkin dosyada bir kayda rastlanmamıştır.Mahkemece alınan teknik bilirkişi heyeti ve mali müşavir raporuna itibar edilerek karar verilmiş ise de, bilirkişi raporları hüküm vermeye elverişli değildir. Zira 2014 yılında davanın tarafları arasında milyon ile ifade edilebilecek nitelikte gömlek klipsi ticareti yapılmıştır. Dosya kapsamı itibariyle dava dışı … Ltd. Şti.’ye davacı tarafından fatura edilen klips miktarı 120.000 adettir. Bu haliyle bilirkişi raporları davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ye satılan ürün miktarı ve teslimat tarihleri ile davalının 3 çeşit gömlek klipsi faturası bulunduğuna göre davacının sattığı ürünün niteliğini ortaya koyabilmiş değildir. Teknik bilirkişinin dayandığı İTÜ 18/01/2018 tarihli test raporunda, davacının paketlerinden alınan klipslerde süreksizliğe rastlanmadığı tespit edilmişken gömleklerden alınan klips numunelerinin üzerindeki kaplamanın süreksiz olduğu belirtilmiş, ancak bu çelişki de giderilmemiştir. Bunların yanı sıra davalının 3 çeşit gömlek klipsi üretimi bulunduğu anlaşıldığına göre davalıdan diğer çeşitler istenmediği gibi, davalının sunduğu klipsler ile davacının klipsleri ve gömleklerden alınan numunelerin içerik ve nitelikleri kıyaslanmamıştır. İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesinin 10/06/2014 tarihli raporu hiç değerlendirmeye alınmadığı gibi diğer raporlar üzerinde yeterince durulmamıştır. Zarar hesabı yapılırken de yalnızca davacı ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin esas alınması doğru olmamıştır. Zira davalı ayıp halinde gerçek zararı tazmin etmekle yükümlüdür.Bu kapsamda mahkemece öncelikle davacının, dava dışı … Ltd. Şti.’ye zarar tazmini için bir ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmelidir. Zira her dava açıldığı durum ve koşullara göre çözümlenir. Dava tarihi itibariyle davacının doğmuş bir zararı yok ise eldeki davanın dinlenme olanağı yoktur. Ayıba karşı tekeffül hükümleri alıcı ile satıcı arasında caridir. Dolayısıyla dava dışı … Ltd. Şti.’nin durumuna göre karar verilmesi mümkün değildir. Tazminata hükmedilebilmesi için alıcının zararını ispatlaması gerekir.Daha sonra davaya konu ürünün ayıplı olup olmadığı var ise bu ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı ve ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın niteliği hususları ile yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi raporundaki çelişkili durum giderilmek suretiyle tarafların ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticari defterleri ayrıntılı incelenerek taraflan arasındaki ticaret ve ürünlerin niteliği belirlenerek davalı tarafın rapora itirazlarını karşılayacak şekilde aralarında bir metalürji uzmanı bilirkişininde bulunduğu bilirkişi heyetinden açık, anlaşılır ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmalı ve ayıp var ise davacının iddia olunan zararı taraf defterleri mali müşavir bilirkişi tarafından incelenerek alanında uzman bir sektör bilirkişisinin katılımı ile hazırlanacak rapor ile tespit edilmelidir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021