Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/181 E. 2021/246 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/181
KARAR NO: 2021/246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2018
NUMARASI: 2015/925 Esas – 2018/744 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide, davalının muhtelif tarihlerde müvekkilinden üretim kalıpları satın aldığını, faturaya dayalı bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin makine kalıp sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının müvekkiline sipariş ettiği plastik enjeksiyon kalıplarını yapıp davacıya teslim ettiğini, ancak sonradan kalıplarda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle davacının kalıpları müvekkiline iade etmek istediğini, bunun üzerine tarafların kalıpların ve ödenen peşinatın iadesi konusunda anlaşmaya vardıklarını, ancak davacının yeni kalıplar yaptırana kadar kalıpları iade etmek istemediğini ve fakat aralarındaki dostane ilişkiye güvenen müvekkilinin davacının iade faturalarını ticari defterlerine işlediğini, davacı şirket yetkilisi …’in müvekkiline vermiş olduğu belgenin bu hususu doğruladığını, halihazırda halen davacının kalıpları iade etmediğini, bu kalıplarla üretim yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, taraflar arasında üretim kalıpları satımı konusunda ticari iş ilişkisi bulunduğu, tarafların ticari defter ve belgelerinde davalının davacıya 58.197,00 TL borçlu olduğu, davalının kendi defterlerine işleyip süresi dahilinde itiraz etmediği 58.197,00 TL’lik fatura alacağı yönünden davacının teslim edimini yerine getirdiğinin kabulü gerektiği bakiye alacak miktarına yönelik olarak ise davacının sözleşmeye ve buna bağlı şekilde düzenlenen fatura alacağına dayalı teslim edimini yerine getirdiğinin ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 58.197,00-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinin hatalı değerlendirildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, davacı şirket yetkilisi … tarafından kendi el yazısı ile müvekkiline vermiş olduğu ve iade faturalarından sonra yazılan davacının da imzasını kabul ettiği belgenin değerlendirilmediğini, salt tarafların ticari defterlerine göre karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davalı firmaya sipariş edilen 11 adet kalıp karşılığında davacının davalıya avans ödemesinde bulunduğu, ancak davalının davacının teslim ettiği kalıplarda sorunlar çıkması üzerine, tarafların kalıpların ve yapılan ödemenin iadesi konusunda şifaen anlaşmaya vardıkları, ancak davacının bu kalıplardan 7 adedini davalıya teslim ettiği, bunun karşılığı bedelsiz kalan ödemenin ise kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise, aralarındaki güvene dayaı olarak davacının iade faturasını ticari defterlerine kaydettiğini, oysa ki, iade faturalarına konu kalıpların kendisine teslim edilmediğini, nitekim davacı şirket yetkilisinin müvekkiline vermiş olduğu belgenin de bunun kanıtı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık, davacının davalıya düzenlediği iade faturalar içeriği emtianın davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince, iade faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan bahisle teslim olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 09.05.2014 tarihli “Makara Taba Kalıbı; Zincir Yatağı Kalıbı” içerikli 23.600 TL bedelli ve 10.05.2014 tarihli “Enj.Gen.Ayak..Kalıp; Enj.Gen.Ayak Sağ..Kalıp; Dar Ayak Mandal Kapak Kalıbı; Dar Ayak Sağ Sol Kalıbı; Fırdöndü Tıpa Kalıbı” içerikli 69.620,00 TL bedelli 2 adet iade faturası ve bu faturalara ilişkin aynı tarihli teslim eden-alan imzalı sevk irsaliyeleri dosyaya sunulmuştur. Davalı tarafça, az yukarıda belirtilen uyuşmazlığa konu iade faturalarına ilişkin sevk irsaliyelerindeki teslim alan imzası inkar edilmediği gibi bu iade faturalarını kendi ticari defterlerine kaydettiği ihtilafsızdır. Bu durumda, ispat yükü üzerinde olan davalının kendi ticari defterlerindeki aleyhe kaydının ve imzasına havi teslim belgesinin aksini, yani iade faturalara konu kalıpların kendisine teslim edilmediğini ancak yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Hal böyleyken, davalı tarafça dosyaya sunulan davacı tarafça inkar edilmeyen …Ltd Şti antetli 09.06.2014 tarihli, firma kısmında; “…”, konu kısmında; “Kalıplar, Enjeksiyon” yazılı, … imzalı belgede; “25.07.2014 tarihinde …tan alınan 11 kalıp iade edilecek” denilmiştir. O halde, anılan belgenin düzenlenme tarihi ve içeriği gözetildiğinde, ispat yükü üzerinde olan davalının, dava konusu iade faturaları içeriği kalıpların davacı tarafça iade faturalarının ve teslim belgesinin tanzim tarihinde, teslim edilmediğini kanıtladığının kabulü gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar ve gerekçe ışığında, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekirken ilk derece mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Davalının kötü niyet tazminatı talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Alınması gerekli 59,30-TL ilam harcından, başlangıçta peşin olarak alınan 1.125,87 TL ve 466,10 TL icra veznesine yatırılan olmak üzere toplam 1.571,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.512,67-TL’lik kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan toplam 100 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Kullanılmayan gider avans varsa karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 8-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre takdir ve tayin olunan 12.805,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden; a-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 993,85-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, c-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve dosyanın posta masrafı 31,50 TL olmak üzere toplam 129,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10- Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.