Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1789 E. 2020/212 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1789
KARAR NO: 2020/212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/06/2020
NUMARASI: 2020/88 Esas – 2020/219 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Uluslararası alanda taşımacılık yapan bir firma olduğunu, davalı şirkete kağıt emtiasının konteynerler içerisinde kara ve deniz yolu ile nakliyesinin sağlanması amacı ile 10/07/2019 tarihinde il taşımanın ihtilafsız gerçekleştiğini, ancak davalı şirket adına yapılan … nolu , 30/07/2019 tarihli ana … multimodal taşıma konişmentosu tahtında, … nolu 20/08/2019 tarihli ana … multimodal taşıma konişmentosu tahtında, … nolu 27/08/2019 tarihli ana … mutimodal taşıma konişmentosu tahtında yapılan konteyner taşımaları sonucunda malların alıcısına teslim edilmesine rağmen, bu taşımalardan doğan navlun ve bekleme ücretini davalı şirketçe ödenmediğini, oysa müvekkilinin fiili taşıyanlara konteyner taşıma navlun bedellerini ve kara taşıması sırasında doğan bekleme ücretini ödediğini ve ödediği bu masrafların iadesi için davalı şirket’e fatura düzenleyerek gönderdiğini, müvekkili tarafından 27/11/2019 tarihinde noter ihtarı ile borcun ödenmesinin talep edildiğini, İstanbul Anadolu … İcra dairesinin …e sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak borçlu tarafından asıl alacağın miktarına ve işletilen faize itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının miktar ve faiz oranına ilişkin olduğunu, borç ilişkisini ikrar ettiğini, taşıma işlerinin komisyoncusunun alacağı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin adresinin Ataşehir/İstanbul olması nedeni ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı şirketin … nolu Multimodal taşıma ana konişmentosu ve fiili taşıyan … tarafından düzenlenen … nolu yük senedi tahtında İzmit’ten Ashdod’a taşınan … nolu ve … nolu konteynerlerin deniz yolu navlununa ilişkin düzenlenen 30/07/2019 tarihli … nolu fatura bedeli 2.260,00 USD ve bu taşımada kara ayağında doğan bekleme nedeni ile 30/07/2019 tarihli … nolu bekleme bedeli KDV 708 TL ödemediğini, davacı müvekkili şirketin asıl taşıyan … tarafından davacı müvekkilinin şirkete kesilen taşıma ücretini ödediğini, müvekkilinin kara taşımacılığı yapan … Ltd Şti’ne ekstra KDV dahil 708 TL bekleme bedeli ödediğini, davalı şirketin Gebze’den Ashdod limanı’na taşınan konteynerin deniz yolu navluluna ilişkin düzenlenen 20/09/2019 tarihli … nolu fatura bedeli 1.970 USD ödemediğini, davacının yine 20/08/2019 tarihli 1272 USD ve 522,84 USD navlun faturasını ödemediğini, davalının deniz yolu navlununa ilişkin düzenlenen 27/08/2019 tarihli … nolu fatura bedeli 4.680 USD ödemediğini, davacının müvekkili şirkete kesilen 27/08/2019 tarihli … ve … nolu taşıma ücretlerini ödemediğini, davacının faturaları ödemediğini, davalının itirazlarının yerinde olmadığını beyanla, davalı borçlunun itirazının iptal edilerek takibin devamına, 8.910 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek fiili ödeme tarihine kadar devlet bankaların o yabancı ara ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline ve 708 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı borçlunun takibe kötü niyetli itirazından dolayı %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında “Davanın, davacı ile davalı arasında deniz yolu navlununa ilişkin düzenlenen faturaların ödenmemesine ilişkin olduğu, deniz navlununa ilişkin işlerin, Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, anılan Kanunun 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran HSYK tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda HSYK ‘nın 20/07/2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiği, yine 09/09/2014 tarihli Ticaret Mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine, talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Deniz Ticaret Mahkemesi sıfatı ile)’ne gönderilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nun Dördüncü Kitap kapsamında olan, taşıma işleri komisyoncusunun alacağı niteliğinde olduğunu, taşıma işleri komisyonculuğundan bu sıfatla yaptığı ödemelerin müvekkilinden iadesi talebine ilişkin olup bizzat deniz ticareti ve deniz sigortalarından kaynaklanmadığından Deniz İhtisas Mahkemesinde bakılamayacağını, ilk derece mahkemesi’nin verdiği görevsizlik kararının yasaya aykırı olduğunu, deniz ihtisas mahkemesi görevinin TTK’nun Beşinci Kitap kapsamında düzenlendiğini, deniz ihtisas mahkemelerinin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanmasının zorunlu ve gerekli olduğunu, davanın taşıma işleri komisyoncusunun alacağı niteliğinde olduğu dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeplerle ilk derece mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılmasını ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, görevin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dosya kapsamında mevcut davacı tarafından düzenlenen ve İzmit limanından Ashdod limanına yapılacak taşımalara ilişkin konişmentolar ve fiili taşıyıcılar tarafından düzenlenen deniz yolu taşımasına ilişkin taşıma belgeleri ile fiili taşıyıcılar tarafından davacıya fatura edilen ücretlerin niteliği ve davacının takibine dayanak yaptığı faturaların komisyon ücretine ilişkin olmayıp deniz navlunu ve bekleme açıklmalı düzenlenmiş olması karşısında uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın 5. Kitabında düzenlenen deniz ticaretine ilişkin hükümler uygulanacağından Deniz Ticaret Mahkemesi görevlidir. Her ne kadar kara taşımasına ilişkin bekleme süresi nedeniyle de alacak iddiasında bulunulmuş ise de, davaya konu uyuşmazlığın bir kısmı ihtisas mahkemenin görevinde kaldığından dava konusu uyuşmazlığın tümü yönünden ihtisas mahkemesi görevlidir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/10/2020