Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1781 E. 2021/48 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1781
KARAR NO: 2021/48
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2020
NUMARASI : 2019/374 Esas – 2020/69 Karar
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21.01.2021
Taraflar arasındaki şirkete temsil kayyımı atanması istemli davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin müdürü ve ortağı olduğu, şirkete ait Düzce ili … ilçesi … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki restoranda 10 yılı aşkın süredir işletmecilik yapmak sureti ile işgal eden … aleyhine karşı Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/563 Esas sayılı dosyası ile açılan meni müdahale ve ecrimisil davasında şirketin diğer ortağı-davalı …’ın davadan feragat ettiğini, feragat işlemine karşı itiraz etmeleri üzerine ortaklar arasında ihtilaf çıktığından 07/02/2019 tarihli duruşmada davayı açtıran ve feragat eden her iki ortak arasında ihtilaf olması sebebiyle TMK’nun 427/4 hükmü uyarınca davacı şirkete bu davaya münhasır olarak temsil kayyımı atanması hususunda gerekli işlemleri yapmak üzere kendilerine yetki ve süre verilmesine dair ara kararı oluşturulduğu, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2019/23 Esas sayılı dosya süresinde dava açıldığını ancak bu davanın usül eksikliği sebebiyle reddedildiğini, bu kez eldeki bu davada usul eksiklik de giderilerek açıldığını ileri sürürek Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/563 Esas sayılı davaya münhasır olmak üzere temsil kayyımı atanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili, ortaklar arasında doğan uyuşmazlıkların veya haklı ilişkilerden kaynaklı anlaşmazlıkların şirkete kayyım atanmasını gerektirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istenmiştir.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin faal olduğu, ortaklarının ve müştereken temsilcilerinin davacı ile davalı … oldukları, Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/563 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacısının bu davanın tarafı olan ….Şti. olduğu, davalısının ise … isimli şahıs firması olduğu, dava konusu Düzce ili … ilçesi … ada … parselde kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak müdahalenin meni ve ecrimisil talebine ilişkin davanın yargılaması kapsamında davacı temsilcilerinden … tarafından ibraz edilen 31/08/2018 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği ancak diğer ortak ve temsilci tarafından bu feragatin kabul edilmeyerek davacı şirket adına davanın sürdürülmek istendiği ve davacı şirket vekilinin …’ın tek başına feragat yetkisinin olmadığını ileri sürerek davaya devam edilmesini talep ettiği bunun üzerine Mahkemece 07/02/2019 tarihinde oluşturulan ara karar ile HMK. 427/4 düzenlemesine bağlı olarak davacı şirkete davaya münhasır olarak temsil kayyımı atanması için davacı vekiline yetki ve süre verildiği eldeki davanın buna bağlı olarak açılmış olduğunun belirlendiği, sonuç olarak ticaret sicil kayıtlarına, söz konusu 2017/563 Esas sayılı dosya üzerinden oluşturulan 07/02/2019 tarihli ara karar gereğine, o davanın taraflarına nazaran davacı şirketin müştereken temsile yetkili olan ortaklar-temsilciler olan davacı … ile davalı … arasında meydana gelen ihtilaf nedeniyle şirketin temsili yönünden irade birliğinin sağlanamamış olması ile tüm dosya kapsamına nazaran 2017/563 Esas sayılı davada davacı olan ve eldeki bu davada davalı olan şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/563 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davada “…” ünvanlı davalı şirketi temsil etmek üzere Av. …’ın temsil kayyımı olarak görevlendirilmesine, kayyımın sarf edeceği emek ve mesaisi, davanın görüldüğü yer birlikte değerlendirildiğinde kayyım için maktu 6.000,00 TL ücret takdirine, nihai sorumlu davalı şirket olmak üzere kararın kesinleşmesine bağlı olarak kayyımın görevinin başlamasına esas olmak üzere kayyım ücretinin avans olarak davacı vekili tarafından yatırılması gereğinin gözetilmesine, kayyımın görevinin kararın kesinleşmesinden ve kayyım ücretinin avans olarak yatırılmasından sonra gerekçeli kararın kayyıma tebliğ ile başlamasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı şirket vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ortakların arasındaki uyuşmazlıkların veya farklı ilişkilerden doğan anlaşmazlıkların hiçbir şekilde kayyım tayinini gerektirmediğini, şirketin yönetim ve temsili müdürlere ait olduğunu, ortakların bu yönetim ve temsilden mutlu olmadıklarında yasada tanınan haklarını kullanmakta serbest olduklarını, davaya sunulan savunmanın dikkate alınmadığını, yargılamanın tek başına davacının iddia ve beyanlarından ibaret kaldığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, TMK’nın 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı şirket vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.HMk 355 maddesi gereği, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, Düzce 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/563 E. sayılı dava dosyasında, davacının ….Ltd. Şti., davalısının ise, … olduğu, müdahalenin meni ve ecrimisil talebine ilişkin davanın yargılaması kapsamında davacı temsilcilerinden … tarafından ibraz edilen 31/08/2018 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği ancak diğer ortak ve temsilci tarafından bu feragatin kabul edilmeyerek davacı şirket adına davanın sürdürülmek istendiği ve davacı şirket vekilinin …’ın tek başına feragat yetkisinin olmadığını ileri sürerek davaya devam edilmesini talep ettiği bunun üzerine mahkemece 07/02/2019 tarihinde oluşturulan ara karar ile HMK. 427/4 düzenlemesine bağlı olarak davacı şirkete davaya münhasır olarak temsil kayyımı atanması için davacı vekiline yetki ve süre verildiği ve bunun üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. …. Ltd. Şti., İTO kaydı incelendiğinde; davacı ve davalı …’ın hem şirket ortağı hem de şirketi müştereken temsille yetkili oldukları görülmektedir. Bu noktada davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması gerekmektedir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine,2-Davalı tarafından yapılan istinaf harçlarının hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362-(ç) maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.