Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/177 E. 2021/7 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/177
KARAR NO: 2021/7
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2015/1191 Esas – 2018/793 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14.01.2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta şirketinin acentesi olduğunu, davalı sigorta şirketi lehine sigortacılık faaliyetlerinde bulunduğunu, davalının 05.08.2015 tarihinde, tüm acentelerden hizmet alım faaliyetlerini durdurduğunu, müvekkilinin komisyon alcağının tüm ihtarlarına rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketinin ruhsatının iptal edildiğini, tüm malvarlıklarına bloke konulduğunu, bu nedenle poliçelerin iptali nedeniyle komisyon iadelerinin olduğunu, davacının müvekkili şirket kayıtlarına göre, takip tutarı kadar alacağının bulunmadığını, komisyon iadelerinin davacının alacağından mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında acentelik sözleşmesinin akdedildiği, davacının ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.287,85 TL. alacaklı olduğu, icra takip tarihinden sonra 2016 yılında, iptal sigorta poliçe komisyonu olarak 1.733,89 TL davalı alacağı doğduğu, dava sırasında davacının davalıdan 6.553,63 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davalının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya 8.322,04 TL borçlu gözüktüğü, dava tarihinden sonra 2016 yılında davacı borcuna işlenen iptal komisyonları neticesinde 2016 yılında davalının davacıya 6.593,75 TL borcunun devam ettiği, buna göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 6.553,63 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 6.553,63 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip tarihi itibari ile davalıdan takip tutarınca alacaklı olduğunun sabit olduğunu, bir kısım poliçelerin iptal edilmesinden kaynaklı komisyon iadelerini davalıdan kaynaklandığını, dolayısıyla alacağın 1.733,89 TL’lik kısmının reddedilmesinin ve reddedilen kısmı aşacak şekilde davalı lehine vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin 07.08.2015 tarihinde poliçe tanzim etme ruhsatları iptal edilmesi nedeniyle 07.08.2015 tarihinden itibaren poliçe üretimi yapılmadığını, yürürlükte olan poliçelerinin bir kısmının müşterilerin talebi üzerine iptal edildiğini, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları esas alınarak karar verildiğini, acentelik sözleşmesinde delil sözleşmesi bulunmakta olup, müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarının geçerli olduğunu, iptallerden kaynaklanan komisyon iadelerinin mahsup edilmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, acente sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, acente sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen komisyon alacağının tahsili istemiş, davalı ise, sigorta faaliyetlerinin durdurulması üzerine, bir kısım poliçelerin iptal edildiğini, buna dayalı komisyon iadelerinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklana gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraflar vekillleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, taraflar arasında acentelik sözleşmesi gereğince, davacının davalının sigortacılık faaliyetlerine aracılık ettiği, davalı sigorta şirketinin faaliyetlerinin durdurulması üzerine, acentelik sözleşmesinin de sona erdiği, davalının davacıya düzenlemiş olduğu 31.07.2015 tarihli “Sigorta Komisyon Gider Belgesi”, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalı sigorta şirketinden acentelik sözleşmesinden kaynaklı komisyon alacağının bulunduğunun sabit olup, uyuşmazlık davadan sonra poliçe iptallerinden kaynaklı komisyon giderlerinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 13. Maddesinin “komisyonların geri alımı (istirdatı)” başlıklı 5. Bendinde; “Şirket herhangi bir sigorta ücretini her ne sebeple olursa olsun veya kısmen sigortalıya iade ettiği takdirde acente iade edilen bu ücrete isabet eden komisyonu şirkete iade etmeye mecburdur. Bu nedenle bu miktarlar acentenin hesabına zimmet kaydolunacaktır..” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu icra takibinde talep edilen 8.854,17 TL asıl alacak yönünden; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan olan 8.287,85 TL cari hesap alacağının bulunduğu, icra takibinden ve dava tarihinden sonra meydana gelen poliçe iptalleri nedeniyle 1.733,89 TL komisyon iade tutarının davacının bu alacağından mahsubu gerektiğinden, bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığının kabulü gerektiğinden bu yön gözden kaçırılarak ilk derece mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Alacak, acentelik sözleşmesine dayalı olup likit ve bilinebilir olduğundan davacı yararına İİK’nın 67. maddesine göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğrudur. Açıklanan bu gerekçelerle, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince, esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazının 6.553,63 TL asıl alacak üzerinden iptali ile bu asıl alacağa, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, asıl alacağın 1.733,89 TL’lik kısmı yönünden dava konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 4- Kabul edilen alacağın % 20’si olan 1.310,73 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 447,68 TL harçtan peşin alınan 151,21 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 296,47 TL harcın davalıdan tahsiline, 6-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 178,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davanın reddedilen tutarı üzerinden belirlenen 566,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yapılan toplam 1.293 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 957,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 11-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a)Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, b)Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, c)Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 73,50 TL olmak üzere toplam 171,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 112,00-TL’nin alınması gerekli olan 447,68 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 335,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, e-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.