Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1765 E. 2020/168 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1765
KARAR NO : 2020/168
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : 2020/139 Esas – 2020/391 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkilinin kırtasiye ürünleri satışı üzerine ticari faaliyet yürüttüğünü, davalıya çeşitli kırtasiye ürünleri satıp teslim ettiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, davacının takipte adi faiz talep etmesiyle bu durumu da aslında bu durumu kabul ettiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, sevk irsaliyelerindeki imzanın müvekkiline veya çalışanlarına ait olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, takibe konu alacağın taraflar arasında gerçekleşen mal alım – satımından kaynaklanan fatura alacağına ilişkin olduğu, davalının tacir sıfatı bulunmayıp, Kağıthane Vergi Dairesi kayıtlarına göre davalının Avukatlık faaliyetiyle iştigal ettiği, serbest meslek erbabı olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3-k gereği davalının düzenlenen fatura tatbikine göre mesleki amaçlarla hareket ettiği anlaşıldığından Tüketici Mahkemeleri görevli olmayıp her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı bir dava da olmadığından somut davanın mutlak veya nisbi ticari davaya vücut vermediği davaya bakmaya genel görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ticari veya mesleki faaliyet yürüten kişiler kendi işletme ya da işyerlerinde kullanılmak üzere, ticari-mesleki faaliyet ya da uzmanlık alanına yabancı bir alanda sözleşme yaptıkları takdirde tüketici olarak nitelendirilmesi gerektiğini, görevsizlik kararı doğru olmakla birlikte görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.Somut olayda, davalının tacir sıfatına haiz olmadığı sabit olup, avukatlık faaliyeti yürüttüğü ve serbest meslek erbabı olduğu, nitekim dava konusu faturalar içeriği kırtasiye ürünlerinin, davalının hukuk ofisi için verildiğinin ileri sürüldüğü, bu itibarla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3-k gereğince, davalının tüketici olarak addedilemeyeceği, mesleki amaçlarla hareket ettiğinin kabulü gerektiğinden ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde görüldüğünden davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye gelir kaydına,3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a ve 362(1)-c maddesi maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/10/2020