Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/173 E. 2021/6 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/173
KARAR NO: 2021/6
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2015/312 Esas – 2018/531 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14.01.2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı … Ltd. Şti., rüzgar türbini üreticisi olup uluslararası alanda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin de uluslararası taşıma işleri ile iştigal ettiğini, davalı ile müvekkilinin sigortalısı arasında imzalanan 21.01.2013 tarihli Ülke İçi Taşıma Çerçeve Anlaşması gereğince, davalının … seri numaralı …nin Seka Taşucu Limanı’ndan Belen, Hatay’daki Şenbük Rüzgar Enerji Santrali’ne nakliyesini üstlendiğini, dava konusu emtianın taşıma irsaliyesi tahtında Seka Taşucu Limanı’ndan Belen, Hatay’a taşınmak üzere teslim alındığını, sözkonusu 75 ton ağırlığındaki …, … plakalı römorka yüklendiğini, römorkun da, … plakalı çekici vasıtasıyla … plakalı kamyona bağlandığını, 25 Mart 2013 tarihinde, araç seyir halindeyken, …nin yüklenmiş olduğu römork kamyondan ayrılarak yolun yan tarafına devrildiğini, bu kaza neticesinde dava konusu … ağır şekilde hasarlandığını, kazayı müteakiben derhal kaza mahaline eksperler gelmiş ve incelemelerde bulunduğunu, davalı taşıyıcının hasardan sorumlu olduğunu, taşımaya konu emtiada meydana gelen zararların tazmini amacıyla, müvekkili tarafından sigortalısına 30 Nisan 2014 tarihinde 213.183,05 Euro sigorta tazminatı ödendiğini, böylece, TTK m. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına kanuni halef olan ve ayrıca bu hakları temellük eden müvekkili tarafından alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, emtiadaki hasarın davacının iddia ettiği boyutta bir hasar olmadığını, bu nedenle talep edilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu, hasarlanan emtianın sovtaj değeri düşülüp düşülmediğinin belgeler tebliğ edilmediği için bilinmediğini, müvekkili şirketin nakliye sigortacısı … Sigorta A.Ş’ne davanın ihbarını talep ettiklerini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin F bendi uyarınca CMR hükümlerinin uygulanacağı imza altına alındığını, buna göre, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu, faiz oranının yıllık %5’i geçemeyeceğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının emtia nakliyat sigortacısı sıfatı ile yaptığı ödeme miktarı olan 213.183,05 EURO miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı taşıyıcıya karşı rücuen tazmin talepli dava açmak bakımından aktif husumete ehil olduğu, meydana gelen kaza ve oluşan hasarın CMR m.29, TTK m.863 hükümleri gözetilerek, taşıyıcının işletme güvenliğini gereği gibi almamasından kaynaklandığı, özel proje taşıması üstlenen davalının kusurlu ve sorumlu olduğu, dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporunun sigortacılık tekniğine uygun ve detaylı, gerekçeli ve hasar zararı dökümlerini içerir şekilde hazırlandığı ve Sigortacılık Kanunu ve HMK gereği itibar edilebilir olduğu, meydana gelen hasar zararının 215.883,05 EURO miktarında ve dosya kapsamına uygun, kadri maruf zarar miktarına işaret ettiği, muafiyet düşüldükten sonra davacı tarafından ödenen toplam 213.183,05 Euro tazminatın tamamının 30.04.2014 tarihinden itibaren yıllık %5 CMR m.27 gereği öngörülen temerrüt faizi ile davalıya rücu edilebileceği, zamanaşımı bakımından CMR m.32, TTK m.855 hükümleri gözetildiğinde, takibin bir yıllık zamanaşımı süresinde yapıldığı ve zamanaşımının kesildiği, bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının takibe itirazının 213.183,05 Euro asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; -müvekkilinin, sigortalının santralle ilgili pek çok yükünü problemsiz bir şekilde taşıdığını, ancak davaya konu … taşınırken romörk çekiciden ayrılarak yükle birlikte yan yattığını, bu nedenle emtianın iç parçalarının hasarlanmış olmasından dolayı nakliyeci müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, Hükme esas alınan kök ve ek raporların yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmadığını, çünkü; davacı tarafından sunulan tüm faturalar eksiksiz olarak kabul edilerek hiçbirisi tartışma konusu yapılmadığını, oysa ki, itiraza konu olan …nin montajının dahi faturasının müvekkiline yüklendiğini, zaten montajını gerçekleştirmek zorunda olan sigortalının …nin montaj maliyeti de müvekkilinden talep edildiğini, aynı zamanda vinç faturası da fahiş olup, vincin kaç saat kullanıldığına ilişkin puantaj kayıtlarının dosyaya sunulmadığını, talep edilen zararın en yüksek kısmını oluşturan trafo ile ilgili itirazlarına karşı bilirkişi raporunda verilen cevabın sovtaj değerini açıklamakla hiçbir ilgisinin olmadığını, trafonun nerede olduğu sigorta şirketine mi bırakıldığı yoksa halen sigortalının elinde mi olduğu davacı tarafça açıklanmadığını, değiştirilen trafonun yeni değeri 45.676 EUR yazıldığından hasarlı trafonun sovtaj bedeli için en az 15-20.000 EUR tutarın düşülmesi gerektiğini, keza, şantiye de zaten çelik iskele, beton ağırlıklar yapılan işin doğası gereği olması gerektiği halde, sanki bu hasar nedeniyle bu mallar alınmak zorunda kalınmış gibi dosyaya fatura olarak sunulduğunu, teknisyenler için araç kirasının 1.957,29-EURO olarak talep edilmesi ilgili dönem göz önüne alındığında, ortalama bir aracın günlük araç kirası 80-120-TL. arasında değişirken 14 gün için talep edilen bedel fahiş olduğunu, iskele kiralama masrafına gelince zaten sigortalının sahasında iskele olmak zorunda olduğunu, hasar nedeniyle kiralanmadığını montaj çalışmaları zaten şantiyede bulunan araç gereç ile giderilmişken tüm bu faturalar müvekkiline mal edilmeye çalışıldığını, dolayısıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda, teknik yönden hiçbir inceleme yapılmadığını, denetime elverişiz ve yetersiz incelemeyle sonuca varıldığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, rüzgar enerjisi ekipmanı olan … emtiasının davalı tarafından karayolu ile taşınması esnasında, ekipmanın yüklü olduğu römorkun yan yatması dolayısıyla hasarlanması neticesinde ekipmanın onarımı ve olay yerinden kurtarılması için dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının davalı taşımacıdan rücusundan kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davalı taşıyıcının Mersin Seka Taşucu Limanı’ndan Belen İskenderun arası nakliye işini üstlendiği rüzgar türbünü aksamı olan … emtiasının yüklü olduğu römork ve çekicinin seyir halinde iken, römorkun çekiciden kurtularak eğilimli alanda yolun sağ tarafına yatması sonucunda, rüzgar ekipmanı olan necelle emtiasının hasarlandığı, somut olaya taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince CMR hükümlerinin tatbik olunacağı ihtilafsız olup, uyuşmazlık ekipmanın onarımı ve olay yerinde taşınması dolayısıyla yapılan masraflar noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasar giderimi için yapılan masrafların (yolculuk, konaklama ve sair sarfiyatların) zarar kapsamında olduğu, bu zarar kalemlerine dayanak belgelerin sahteliği ispat edilemediği gibi rayiçlere uygun kadri marufunda olduğu, sigorta eksper raporunun aksi ispatlanana kadar delil vasfını haiz olduğu belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve gerekçeli olmadığı gibi davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü itirazları karşılamaktan uzaktır. Nitekim, bu bağlamda, ekipmanın onarım maliyetlerine dayanak olarak dosyaya sunulan 22.04.2013 tarihli “Trafo” açıklamalı 45.676,00 Euro bedelli faturaya ilişkin olarak, … Sigorta Ekspertiz raporunda, ekipmanın transformatörün yüksek gerilim bobinlerinin 2-4 cm yerinden oynağı gerilim bobinleri göbekle birlikte darbe aldığı, ciddi şekilde hasar gören transformatörün fabrikada yapılacak onarım işleminin ardından eski haline getirilerek yeniden kullanılıp kullanılamayacağı daha sonradan araştırılabileceği belirtilmiş ve raporun sonuç kısmında ise, tranformatörün ciddi hasar aldığından onarım ve tamirat için fabrikasına gönderilmesinin uygun olmayacağı ifade edilmiştir. Bu durumda, yenisi ile değiştirilen hasarlı transformatörün akibeti ve sovtaj değeri olup olmadığı konusunda bilirkişi raporunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.6.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstinafa konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, 4-Davalı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)-g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.