Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1713 E. 2023/1106 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1713
KARAR NO: 2023/1106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2017/1079 Esas – 2019/536 Karar
DAVA: Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın Altıntepe şubesi ile … Tic A.Ş arasında Genel Sözleşmeleri akdedilmiş olup; diğer davalılar; … Tic. A.ş, …, …, …, … ise kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, İmzalanan Kredi Genel Sözleşmelerine itinaden davalı … Tic A.Ş lehine; 05.01.2011 tarihli, … no’lu 165.000 TL, 23.06.2011 tarihli, … no’lu 92.000,-TL, 29.12.2011 tarihli … no’lu 275.000,USD, 24.04.2012 tarihli … no’lu 100.000,TL bedelli, Teminat mektupları kullandırıldığı, davalı … San ve Tic AŞ. ve kefili … Tic. A.Ş hakkında İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/484 E. Sayılı dosyası ile İflas Erteleme Davası açıldığı, devam etttiği, söz konusu davada … Tic A.Ş ve kefili … Inş. ve Tic. A.Ş hakkında tedbir kararı bulunduğunu, İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/484 E. dava dosyası 05.04.2013 tarihli duruşmasında daha önce verilen tedbir kararı düzeltilerek “bankalar tarafından verilen teminat mektuplarının tedbir kararının dışında tutulmuş …” olmakla; Teminat mektuplarının tazmin edilmeleri muhtemel hale gelmiştir. Asıl borçlunun borçlarını ödemede temerrüde düşmesi üzerine, davalılara; Beşiktaş … Noterliği nin 01.11.2012/… tarih ve yevmiye nolu İhtarnamesi keşide edilmiş, ihtarnamede; “539.296.24-TL borcun yanı sıra nakde dönüşmeyen 1.838.230.44-TL lik Teminat Mektuplarının iade edilmesi veya mektup bedellerinin bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi ihtar edilmiştir.” Ancak borç ödenmediğini, mektup bedelleri de depo edilmediğinden bahisle 275.000,00 USD ve 357.000,00 -TL tutarlarındaki Teminat Mektuplarının bedellerinin bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, teminat mektupları bedellerinin tazmin edilmesi halinde; tazmin edilen bedelin tazmin tarihinden itibaren, işleyecek temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve masrafları ile birlikte tahsil edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir. Yargılamaya devam edildiği sırada 27/09/2017 tarihli 11. celsede kefiller hakkındaki davanın mahkemenin 2013/896 esas sayılı dosyasında görülen davadan tefrikine karar verilerek mahkemenin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davacı banka ile dava dışı …A.Ş arasındaki genel kredi sözleşmelerinin tetkikinden; kefalet şerhi başlığında kefalete ilişkin hükümlere yer verilmekle birlikte gayrinakdi riskler için kefillerden depo talebinde bulunabileceğine ilişkin açık bir hüküm yer almadığı görülmüştür. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/16459 Esas 2016/10246 Karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; kredi sözleşmesinde, gayrinakdi kredi için ilave teminat gösterilmesi amacıyla kefillerden depo isteme hakkının öngörülmesi gerekir; aksi durumda kefilin teminat mektubu bedelinin depo edilmesinden sorumluluğu bulunmayacaktır. Yine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/9698 Esas 2015/15303 karar sayılı ilamında da, davacı bankanın meri teminat mektubu bedelleri yönünden kefilden depo talebinde bulunabilmesi için, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefilin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm bulunması gerektiğine işaret edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davaya konu sözleşmede kefillere ilişkin olarak, teminat mektubu bedellerinin depo edilmesinden sorumlu olduklarına ilişkin, açık bir hükme yer verilmemiş olmakla, dava konusu teminat bedellerinin depo edilmesinden davalı kefillerin sorumluluğu bulunmadığı kanaatiyle ve açıklanan ve benimsenen içtihatlar doğrultusunda; bilirkişinin, davalı kefillerin sorumluluğuna ilişkin kanaatine iştirak olunmamış; kefalet hükmüne ilişkin 12.maddede “kefil, Banka ile Müşteri arasındaki Kredi Genel Sözleşmesinin, kefaletin niteliğine aykırı olmayan maddelerinin tamamının uygulanmasını ve bu maddelerde yer alan hususları aynen kabul ve taahhüt eder” düzenlemesinin, anılan talebe ilişkin açık bir hüküm olmadığı, davalıların teminat bedelinin depo edilmesine ilişkin tekeffüllerinin bulunmadığı kanaatiyle dsavanın reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, dava sırasında nakde dönüşen teminat mektubu bedelinin tahsili hakkındaki yasal talebine ilişkin olarak hiçbir inceleme ve değerlendirmede bulunmamış, tartışma konusu yapmamış olup gerekçeli kararında da iş bu talebe ilişkin olarak karar oluşturmamış; eksik yargılama yürütmüş; eksik ve hatalı hüküm tesis etmiş olmakla birlikte yerel mahkemenin, 2013/896 esas sayılı dava dosyasından 27.09.2017 tarihinde vermiş olduğu ayırma kararı ile davalıların; … (tckn:…), … (tckn:…), … (tckn:…) Ve … (tckn:…) açısından yürütülen yargılamanın esas davadan (… e.) tefrikine karar vermiş; tefrik edilen dava ise yeni esasa kaydedilerek yerel mahkemenin … e. sayılı dosyasından yargılamaya devam edildiğini, bu bağlamda, açılan davadaki yasal taleplerin; nakde dönüşmeyen teminat mektuplarının depo edilmesi ile yargılama sırasında nakde dönüşen teminat mektubu bedellerinin ilgili faiz, vergi ve masraflar ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmese olup dava devam ederken 275.000 USD bedelli teminat mektubunun tazmin edildiğini, bu hususa ilişkin olarak mahkemeye beyanda bulunularak 29.12.2011 tarih ve … seri no’lu 275.000 USD bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmiş olduğu ancak mahkemece, nakde dönüşüp tazmin olunan teminat mektubu bedellerinin faiz, vergi ve masraflarla birlikte tahsil edilmesine karar verilmesi yönündeki talebine ilişkin herhangi bir şekilde karar oluşturulmadığını, tahsil talebinin mahkemece görmezden gelinmiş veya bu konuya ilişkin hüküm tesis edilmesinin unutulduğunu, kredi genel sözleşmesi’nin 38/3 maddesi, kredi genel sözleşmesi’nin kefalet şerhi’nin 12. maddesi, 06.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitler ve son olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2015 Tarih ve 2015/3554 E. – 2015/11727 K. sayılı emsal nitelikteki ilamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı asıl borçlu firma ile beraber davalılar/kefillerden de teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talebinde bulunulabileceği sonucuna varıldığını, her ne kadar mahkeme, kefillerden depo talebinde bulunulabileceği şeklinde kredi sözleşmesinde açık bir hüküm yer almadığını belirtmiş olsa da; kredi genel sözleşmesi’nin 38/3 maddesi hükmü ile kredi genel sözleşmesinde yer alan kefalet şerhi bölümünün 12. maddesi hükmü açık ve kesin bir şekilde; kefillerin de asıl borçlu firma ile birlikte sözleşmeden doğan yükümlülüklere karşı aynı ölçüde sorumlu olduğunu söylemekte olup bu bağlamda, asıl borçlu firmaya karşı öne sürülebilen depo talebinin aynı şekilde davalılara/kefillere de yöneltilebileceği sonucuna varıldığını, kredi genel sözleşmelerinin ilgili hükümlerinin açık ve kesin olduğunu, asıl borçlu firmanın davacı banka’ya karşı üstlenmiş olduğu yükümlülüklerden kefilin de asıl borçlu firma ile birlikte sorumlu olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacı taraf 12/04/2021 tarihinde sunduğu dilekçesi ile 24/04/2012 tarih ve 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 05/12/2018 tarihinde tazmin edildiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı gayri nakdi kredi alacağının depo edilmesi, nakde dönüşmesi halinde ise tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı kefilin teminat mektubu verilmesi ile oluşan gayri nakdi risk nedeniyle, meri teminat mektubu bedellerini depo sorumluluğu olup olmadığı ve dava sırasında tazmin edilen teminat mektubu bedellerinin tahsiline karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin imzalanmasından sonra dava dışı asıl borçlu … Tic. A.Ş. lehine davacı banka tarafından gayrinakdi kredi olarak 05.01.2011 tarihli, … no’lu, 165.000,00 TL bedelli, 23.06.2011 tarihli, … no’lu, 92.000,00 TL bedelli, 29.12.2011 tarihli, … no’lu, 275.000,00 USD bedelli ve 24.04.2012 tarihli, … no’lu 100.000,00 TL bedelli teminat mektupları verilmiştir. Davacı tarafça, teminat mektubu bedellerinin bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, teminat mektupları bedellerinin tazmin edilmesi halinde; tazmin edilen bedelin tazmin tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve masrafları ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Dava devam ederken, 29.12.2011 tarihli, … no’lu ve 275.000,00 USD bedelli teminat mektubu 24/05/2014 tarihinde; 24.04.2012 tarihli, … no’lu ve 100.000,00 TL bedelli teminat mektubu 05/12/2018 tarihinde tazmin edilmiştir. İlk derece mahkemesince, depo talebi yönünden inceleme yapılarak karar oluşturulmuş ise de, yargılama sırasında nakde dönüşen teminat mektupları hakkında inceleme yapılmamış, gerekçeli kararda değerlendirilmemiş ve nakde dönüşen teminat mektuplarının tahsili talebi hakkında bir karar verilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine göre, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu durumda, mahkemece nakde dönüşen teminat mektupları hakkında inceleme yapılarak tahsil talebi hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023